"Alya"

60 22 49
                                    

Bölüm şarkısı; Elyas&Taha- Alev Alev

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.

Bölüm şarkısı; Elyas&Taha- Alev Alev

~Aysun~
Gerginlik ve heyecandan ölebilirdim. Akşam olmuştu, yemekler hazırlanmıştı, satranç takımı hazırdı, hazırlıklar bitmişti. Rüzgar bir kaç dakika sonra gelicekti. Üzerimde şık ama sade bir tulum vardı. Annem zorla giydirmişti. Yani boşuna giyiyordum çünkü Rüzgar benim en pasaklı halimi bile görmüştü. Grip olduğum zaman.

Kapının çalması ile kalbim hızla atarak kapıya gittim. Ablamda gelmişti. Annemde arkadan bize bakıyordu. Babamda salondaydı. Ellerim titreyerek kapıyı açtım. Rüzgar'la göz göze geldiğimde gülümsedi, gülümsedim.

"Selam." Dedi kısık bir tonda. "Selam." Dedikten sonra "Gel ayakkabılarını burda çıkar." Diyerek kapıyı geçmesi için dahada açtım. Rüzgar elinde ki çiçekleri bana uzattığında ablam hızla ve sırıtarak "Aysun al çiçeği Rüzgar'ın elinden. Çocuğun elinde kaldı çiçekler." Dedi. Çiçeği alırken annem, "Geçin içeri, Cemal içerde." Diyerek salona yürüdü.

"Ben çiçekleri suya koyayım." Diyerek elimden çiçekleri alıp mutfağa gitti ablam. Rüzgar'la beş, on saniyeliğine tek kalınca, "Gerginim." Diye fısıldadım.

"Bende, ama sakin olalım."

"Denerim."

Rüzgar'la salona yürümeye başladık. Salona gelince Rüzgar baş selamı verip, "Merhabalar efendim." Dedi. Annem, "Hoş geldin Rüzgar, geç şöyle." Diyerek koltuğu gösterdi.

Rüzgar "Hoş buldum." Derken koltuğa oturdu. Annem bana döndü ve konuştu, "Kızım ablanın yanına git, yardım et ablana. Birazdan yemek yeriz."

Rüzgar'a bakış attığımda Rüzgar'ın bakışlarında 'Ölmem değil mi?' Sorusu vardı. Kendi içimde gülerek ablamın yanına gittim. Ablam çiçekleri suya koymuştu. Bana dönüp sırıtarak konuştu, "Rüzgar'a söyle, merak etmesin babam öldürmez onu."

Kıkırdadım, "Derim, hadi annem yemekleri koyun gibi bir şey dedi. Yemekleri koyup sofraya geçelim yoksa bu gerginlikten ölücem." Diyerek çorbayı tabaklara koymaya başladım. Ablamla çorbaları salonumuz da ki yemek masasına götürdük. Mutfakta kalan son çorbayı almaya gittiğimde baya bir heyecanlanmış ve gerilmiştim. Ellerim titriyordu ve bu yüzden çorba sallanıyordu.

Ablam bunu fark etmiş olucak ki yanıma gelip, "Sakin ol, merak etme Rüzgar'ına bir şey olmaz. Hem babamla deminden beri sohbet ediyorlar. Babam çok sevdi sevgilini." Dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle.

Nefesimi verdim. Ablam çorba kasasesini elimden alırken annem, babam ve Rüzgar sofraya oturuyorlardı. Babam masanın ucuna oturmuştu. Yanına yani Rüzgar'ın karşısına annem ve annemin yanına ablam oturmuştu. Rüzgar'ın yanına ve ablamın karşısına da ben oturmuştum.

Babamla Rüzgar satranç hakkında bir şeyler konuşuyorlardı. Çorbalarımızı içmeye başladığımızda gergin bir sessizlik olmuştu. Önce Rüzgar'a baktım, o kafasını kaldırmadan sessizce çorbasını içiyordu. Sonra karşımda ki ablama beni bu gergin sessizlikten kurtarmasını yalvarırcasına baktım.

Bizim Apartman 2Место, где живут истории. Откройте их для себя