"Dönme dolap"

39 16 59
                                    

Önce ki bölüm hıçkırıklara boğulduğumuz gibi, şimdi kahkahalara boğulmaya hoş geldiniz! (Psikolojim iyice yok oldu) İyi okumalarrr!

Önce ki bölüm hıçkırıklara boğulduğumuz gibi, şimdi kahkahalara boğulmaya hoş geldiniz! (Psikolojim iyice yok oldu) İyi okumalarrr!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı; Kolpa- Hiç Bitmez Bu Masal

~Aysun~
Aradan dört gün geçmişti ve bu gün cezamın son günüydü. Rüzgar'a verdiğim sözü tutmuştum ve kafamı dağıtmak için ders çalışmıştım.

Cezamın bitmesine 10 dakika vardı. Cezamın bitmesi gibi telefonumu alıp Rüzgar'ın, Alya'nın ve Berk'in yanına gidicektim. Sokaklarda koşmak istiyordum. Yaz gelmişti ve havalar ısınmıştı. Belki bu olaylar bittikten sonra havuza giderdik.

Üzerime kot şort ve bol bir tişört giydim. Saçlarımı toplayıp salona gittim. Annem dik dik bana bakıyordu. Bana beş yıl gibi gelen beş dakikadan sonra annem içeri gitti. Döndüğünde elimde telefonum vardı.

Heves ve heyecanla ayağıya kalktım. Annem telefonumu uzatırken konuştu, "Geç kalma. Cezan bitti ama bir süre daha akşam altıdan sonra çıkmak yada Alya'ya gitmek yok."

Sorun değil ya, ben sabah altıdan akşam altıya kadar Rüzgar'la takılırım. Telefonumu alıp hızla kapıya koştum. Beyaz spor ayakkabılarımı giyinip doğruldum, "BEN ÇIKIYORUM!" Diye bağırıp hızla dışarı çıktım. Kapıyı çekip hızla merdivenlerden inip koşmaya başladım.

Rüzgar'ım, Berk ve Alya bir kafede oturuyorlardı. Hiç olmadığım kadar hızlı bir şekilde kafeye koştum. Adımlarım sokakta yankılanıyordu. Şu an tek isteğim üçüne birden sarılmak. Kayınvalidem A.Ç'yi bile konuşmak istiyordum.

Koşarak geçen iki dakika sonra nefes nefese kalmıştım ama kafeye gelmiştim. Kafenin bahçesi vardı. Bahçeye koştum. Üçünün yanına koşarken beni görünce ayağa kalktılar. Yanlarına vardığımda hızla Rüzgar'a sarıldım. Yalan yok, koşup nefessiz kalmayı bile özledim.

Rüzgar'da ayrılıp Alya'yla Berk'e sarıldım. Geri çekilip üçüne birden sarılarak konuştum, "Çok özledim la sizi."

Berk gülerek konuştu, "Bizde seni özledik yenge de sen bizi mi özledin yoksa Rüzgar'ı mı bilmiyorum."

Geri çekilip Berk'e kötü kötü baktım, "Sana bi çakarım, bide duvar çakar Berk."

Berk gülerken Rüzgar'a dönüp saçlarını dağıtıp güldüm. Prenseslerin eğildiği gibi eğilerek konuştum, "Sevgilim küçük serseri beyim."

Gülüp prensler gibi eğilip konuştu, "Sevgilim küçük serçe hanımım."

Alya'ya dönüp baş selamı verip kahkaha atarak, "Terlik atma komutanım." Dedim. Alya gülerek konuştu, "Yardımcı terlik atma askerim."

Berk'e dönüp baş salımı vererek "Enişte gardeş." Dedim. Gülüp baş selamı verip konuştu, "Bacım yenge."

Gülerek sandalyelere oturduk. Rüzgar'ımın yanına Alya'nın karşısına oturdum. Rüzgar çikolatalı kek yiyordu yine. Diyorum, bu çocuk çikolatalı keke bağımlı. Çaylarımız geldiğinde A.Ç'yi konuşmaya başladık.

Bizim Apartman 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin