0.9

263 14 52
                                    

Bu aralar çok aktifim ayol!

Ama moralim de çok bozuk :")

Neyse bölüme geçelimmmm...

.
.
.
.
.

Saatlerin sonunda nerdeyse dövüşebiliyordum onunla. Fakat aklıma Akın'a karşı olan o darbeleri gelince, benimle tam olarak dövüşmediğini anladım. Bu işi bitirme amaçlı teslim oldum.

"Bu kadar çabuk mu yoruldun gerçekten?"

"Yapabileceğim bu kadardı. Hem dün gece çok fazla uyumadım... Yani, yorgunum...zaten biraz." Gülümsemeye çalıştım.

"Birdahaki sefere yapabileceğinden daha fazlasını istiyorum. En sonunda yapamam dediğini bile yapacaksın. Tamam mısın?"

"Tamamım!" Yapamayacağım hareketleri yapmam benim büyük hayallerimden biriydi. Herkes 'oha bu kız bunları nasıl yapıyor!' desin istiyordum. Bu seneryoyu kafamda canlandırınca da ister istemez gülümsüyordum işte.

Abim çıkageldi karşımıza. Binbaşı onu selamlayıp sordu,
"Ne oldu abi, ne yaptılar adama?"

"Daha herhangi birşey yapmadılar. Mahkemelere kadar falan uzayacak bu mesele." İç çekip bana baktı,

"Uzasın. İstediği kadar uzasın. Beni uğraştırsın. Canımı yaksın. Ama canımın içini yakmasın işte." Onun dediklerine gözlerim dolunca birden sarıldım abime. Sarılışıma karşılık verince gülümsedim. Onun var olması hayatımı güzelleştiriyordu.

"Neyse. Hadi sen git bir duş al yemek ye. Sonra görüşürüz, olur mu?" Elimi alnıma dayayarak ikisine de selam verip yanlarından ayrıldım.

Bir dahaki dövüş dersine kadar çok iyileşmem gerekiyordu! Olsundu. İyileşirdim. Şimdi dinlenmem benim için en iyisi olacaktı.

•🍁•

Bir süre sonra abimi yemekhanede tek başına yakalamıştım. Bu araştırma için güzel bir fırsattı.

"Adil komutanım."

"Söyle birtanem?"

"Oturabilir miyim? Birkaç birşey soracağım."

Yanındaki sandalyeyi göstererek,
"Gel." Dedi. Oturdum ve hemen sorularımın ilkini önüne koydum.

"Abi. Kim söylemiş yerimi ona?"

"Kime?"

"Akın'a... Kim söylemiş?" Sabır çekip cevap verdi. Onun hakkında konuşmamı sevmiyordu, biliyordum. O adam hakkında insan gibi konuşmamı sevmiyordu aslında. İstediğim kadar küfür etsem bana kızmazdı. Kızamazdı.

"Askeriyeden biri onun arkadaşıymış. Birgün konuşurken senin konun açılmış. Pislik, senin ismini duyduğunda, 'yeniden mı çıksam karşısına, belki bu sefer affeder' umuduyla sevgilisinden ayrılmış ve hemen sonrasında seni aramış. Gerisini biliyorsun."

Kafamı olumlu anlamda salladım. Tam askeriyedeki arkadaşının ismini soracakken telefonun çaldı.

Menekşeaşkım arıyor...

"Aa! Menekşe arıyor. Sabah, 'akşam geliriz.' demişti. Tamamen unutmuşum." Aramayı kabul ettim.

"Alo! Nerdesiniz, geldiniz mi?"

BİNBAŞI'M Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin