25~[Onu, seviyorum]

733 103 114
                                    

Flashback

"Ne olduğunu anlatacak mısın amına koyayım!"

"Cidden Jimin bu halin ne?"

Burnunu silerek başını kaldırdı Jimin. Dışarıdan geldiğinden beri sadece herkesi evine çağırdığı bir mesaj atmış, dakikalardır titreyen bacağıyla oturuyordu.

Ağzını bıçak açmayacak gibiydi bu gece. Hâlâ kabullenemiyordu.

Diğerlerinin gözlerinin içine bakarken bir yandan endişe bir yandan da öfke gördüğü gözlerle afalladı. Gergindi, fazlasıyla gergindi.

"AgustD ile ilgili bir şey mi oldu?"

Jeongguk'un ürkerek sorduğu soruyla nefesi kesildi. AgustD mi? O artık AgustD değildi. O artık Min Yoongi'ydi.

"AgustD..."

Dakikalar sonra dudakları aralandı. Ama bu tek kelimede bile gözleri tekrar dolmaya başladı.

"Evet Jimin AgustD?"

"AgustD'nin kim olduğunu b-biliyorum..."

Bunu yüksek sesle söylemek onu o kadar yıpratmıştı ki bacakları daha hızlı sallanmaya başladı. Herkes afalladı duyduğuyla. Kimse AgustD'nin kimliği ortaya çıktığında Jimin'in bu halde olabileceğini tahmin etmemişti. Belli ki büyük bir sorun vardı ortada.

"Kimmiş?"

Hoseok sonunda aralarından soru sorma cesaretini bulan tek kişiydi. Gözleri dolan Jimin sadece yerdeki halıyı inceliyordu. Kafasını dağıtmaya çalışıyordu ama, Min Yoongi aklından çıkmıyordu. O mandalina kokusunu burnunun ucundan atamıyordu...

Jeongguk usulca Jimin'in yanına oturarak titreyen bacaklarına ellerini koyarak bacağını bastırdı. Jimin'i şu an sakinleştirmek imkansızdı. Jimin elleriyle hızla saçlarını karıştırarak kesik bir nefes aldı. Gözünden akan yaş ile dudaklarını yaladı.

"M-min..."

"Ne kim? Duyamadım?"

Seokjin'in sorusuyla arkasına yaslanarak elleriyle gözlerini kapattı. Alt dudağını ısırdı sertçe.

"Min Yoongi..."

"Siktir git!"

"Şaka yapıyor olmalısın..."

Jimin ayağa kalktı hızla.

"DELİRECEĞİM! YEMİN EDERİM Kİ DELİRECEĞİM NASIL O OLABİLİR!"

Jeongguk arkasından kalktı hemen.

"O olduğuna emin mi-"

"Yüzünü gördüm Jeongguk! Sikeyim yüzünü gördüm! Tam karşımdaydı bana bakıyordu!"

Sinirle saçlarını karıştırdı. Belli ki hala öfkesi geçmemişti. Hayalkırıklığı hala yerini öfkeye bırakıyordu.

"Bir dakika şimdi... Min Yoongi sana zorbalık yaparken bir yandan AgustD olarak se-"

"Aynen öyle! Bir de gelip beni avuttu! Seni Min Yoongi'den koruyamadım gibi şeyler zırvaladı bana... Sikeyim inanamıyorum. Nasıl o olabilir nasıl..."

Yerine oturdu hızla. Bir yandan bacağını oynatırken bir yandan tırnaklarını yiyordu.

"Şaka mı ya bu..."

Seokjin'in sorusuyla Jimin kıkırdadı.

"Kesinlikle taşşak geçti benimle. Söylediği her şey yalandı. İnanmıyorum. Söylediği hiçbir şeye inanmıyorum..."

𝑺𝒊𝒍𝒍𝒂𝒈𝒆 | yoonmin|Where stories live. Discover now