37~[İddia]

524 65 52
                                    

Havada gecedeki yağmurdan kalma ağır bir toprak kokusu vardı. Ama bu toprak kokusu hiçkimse için rahatsız edici değildi. Seoul'ün boğucu havasına bu koku o kadar iyi gelmişti ki; gün doğarken herkes yürüyüşe çıkmıştı. Hava, gece hiç fırtınalar koparmamış gibi sıcacıktı...

İnsanlar işlerine gitmek için hazırlanıyor ya da işlerinin başına çoktan geçmişlerdi. Bazıları sevdikleriyle, bazıları ise evcil hayvanlarıyla yürüyüşe çıkmışlar, her evde şen kahkahalar ve güzel olaylar yaşanıyordu. Herkes halinden memnundu. Mahalledeki çocuklar su birikintileriyle oynamaya çıkmışlardı. Renkli plastik botlarıyla sudan suya atlayan çocukların kahkahaları cennetin ezgisi gibi doluyordu evlere.

Bu seslerden herkes memnundu. Tek bir ev hariç...

"Anasını sikeyim ama yani bu çocuğun!"

Hoseok'un bağırışı herkesin uyuduğu evde yankılanmıştı. Hiçkimsenin nefes alışverişi kesilmemiş, kıllarını bile kıpırdatmamışlardı.

Hoseok ise dışarıda bağırışan çocukların sesinden oflayarak yerden doğruldu. Belinde inanılmaz bir sızı vardı. Üzerine baktığında da hafif ıslaklıklar vardı. Elini saçlarına attığında saçlarının uçlarının da ıslak olduğunu fark etti.

Birkaç saniye etrafına bakındı. Masanın üzerinde uyuyakalan çift bu sefer Seokjin ve Namjoon çiftiydi. Gülmemek için dudaklarını ısırdı Hoseok. Etrafa göz gezdirmek belli ki eğlenceli olacaktı. Önce göz ucuyla kapı girişine baktı. Sırılsıklam ayakkabılar ve yere atılmış ceketlerle gülmeye başladı.

Dün geceki yağmuru hiçbir şekilde hatırlamıyordu. Ama şu an iç çamaşırının hala ıslak olmasından fazlasıyla yağmur yağdığını anlayabiliyordu. Bakışlarını koltuklara çevirdiğinde koltuklar da ıslaktı. Sızana kadar her yeri ıslatmışlardı belli ki. Bakışlarını bu sefer üst kata çevirdiğinde iki çifti hala görmemenin heyecanıyla ayak uçlarında merdivenleri çıktı.

Acaba çıplak yakalayabilir miydi iki çiftten birisini?

"Taehyung ve Jimin kesinlikle çıplak, Yoongi ile Jeongguk ise kesin giyiniktir. 500 lirasına iddiaya varım."

Kendi kendine iddialaşması sonucu Jimin'in odasının önünde göreceği şeye kendisini hazırlamak için derin bir nefes aldı. Usulca kapıyı açtığında görüş açısına tek bir baş girmişti. Biri yatakta tek başına yatıyordu ve yorgan başına kadar çekilmişti.

Hoseok kapıyı biraz daha açtığında camın önünde ayakta duran ve dışarıyı izleyen Yoongi'yi görmesiyle ağzından kısık bir çığlık çıktı. Yoongi duyduğu ses ile arkasını döndüğünde Hoseok ağzını kapattı.

"Senin burada ne işin var lan!"

"Sorunun ne kadar saçma olduğunun farkındasındır umarım. Ayrıca sessiz ol Jimin hala uyuyor."

"Neden yatakta değilsin de ayaktasın? Bu anlamda sormuştum aslında."

"Senin bağırışına uyandım."

"Oha uykun hafif midir?"

Yoongi, yalan söylüyordu. Aslında diğer geceler gibi bu gece de uyuyamamıştı. Ama daha yeni arkadaş olmaya başladığı Hoseok isimli bu çocuğun bunu bilmesine gerek olmadığını düşünüyordu.

"Evet uykum hafiftir."

Hoseok ıslak saçlarını karıştırarak derin bir nefes verdi.

"Özür dilerim uyandırdığım için."

Yoongi, Hoseok'un özürü ile afalladı. Daha önce kendisinden hiç özür dilenmiş miydi ki? İnsanların özür dilemesi ona neden bu kadar absürt geliyordu ki? Ya da kendisinin diğer insanlar gibi özür dilemesi neden bu kadar zordu ki?

𝑺𝒊𝒍𝒍𝒂𝒈𝒆 | yoonmin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin