33: Xan

20 4 2
                                    

Gui Jian uzun süreli sessizliğe kapılarak dalgınca elindeki boncuğu bakmaya devam ederken dalıp gitti.

Bazen böyle kendi düşüncelerinde boğulacak kadar uzun süre dalıp gider.

Bir insanı neden sevebilirsin?

Bu hoşlantıdır.

Soğuk dünyasında parlayan sıcak bir güneş gibiydi. Hayatında büyük bir tezat var. Ondan önceki hayatı loş ve pislik doluyken varlığı tek başına kaderini değiştirdi.

Böyle bir durumda, bırakmaya nasıl istekli olabilir ? Bu sevgiydi. Lâkin abi kardeş sevgisi de olabilirdi. Usta çırak olaraksa bu bambaşka yola sapmıştı. Aslında sebepsiz değildir. Kökeni de vardır.

İlk başlarda ustasını zaten kıskanıp başkalarıyla paylaşmaya isteksizdi. Bu, en sevdiği oyuncağını paylaşmak istemeyen bir çocuğa eşdeğer davranış. Zamanla nasıl eğrildiyse..

Utanç verici bir gerçek.

Doğrusu şu ki, ergenliğe girdiği gecenin rüyasında sapkın arzular, başka bir dünyanın kapısını aralamak için yeterliydi. Elbette genelevden dolayı bilgisi var, lakin olaya bu denli hiç bakmamıştı.

İlk günün sabahı aşırı utanç hissetti. Çarşafları saklayıp yaktı. Kıyafetlerini çıkartıp attı. Hatta ustasından kaçındı. Değil göz göze gelip yüzüne bakmak, aynı ortamda dahi kalamıyordu.

Delirdigini hissetti ve içten içe sürekli mırıldandı "delirmiş olmalıyım, delirmiş olmalıyım.." nasıl böyle sapkınca davranabilir ?

Reddetmesine rağmen kalbindeki bu çarpıntı nedir ?

İçindeki kıpır kıpır duygular temelini nereden alır? Gui Jian bunu patlayana kadar içinde tuttu. Utanç vericiydi ama düşünmeden de edemiyordu. En sonunda. Gerçekten dayanamadı ve içindeki garip duygulara önderlik eden merak duygusuyla yanaştı.

"Ben böyle değildim.."

Boncuk tepki verircesine içindeki duman hareketlendi. "Usta" sesi boğuk çıkıyordu. Boncuğa yaklaştı ve sıcak nefesini üfledi. Çekik gözlerini gülümsercesine kısarak devam etti. "Beni büyülüyorsun"

Bu yasak aşk, usta çırak ilişkisi açıkça daha utanç verici olamayacağı gibi cinsiyet sorunu dahi engel teşkil ediyordu.

Sesi kısıldı.

"Lâkin galiba gercekten bir tuzağa düşmüş gibiyim-" tehlikeli nefesi hissedildi. Gözlerinden ölüm köpürüp taşıyordu.

"Ben ne bu kadar dürtülü biriydim, ne de takıntılı-" ilk başlarda bile ustasına olan sevgisi saygıyı aşmamıştı. Ona gerçekten hayranlık duyuyordu.

Işler nerede yalnış gitmeye başlamıştı?

Gözlerini, bir şeyi bastırmaya çalışıyormuş gibi sıkıca yumdu.

"Usta"

"Galiba oyuna getirildik"

Piyasada kolayca elde edilmeyen kalp iblis çiçeğinden tut, onun ustasına olan sevgisine kadar bir manipülasyon olabilir.

Sonuçta bu dürtü, bu takıntı normal değildir.

En sonunda ruh hali biraz düzeldiginde kafayı yemiş gibi davrandığını fark etmişti. Ama bilmek başkadır, değişmek başka mesele.

"Ama ahahaha, ne olmuş ?"

Bu bir tuzaksa ne olmuştu? Gözlerini açtığında içinde derin bir paranoya parladı.

Ona tuzak kuranlar şuanda kemikleri kalmayacak derecede yanıp kül olmuştu. Gömüldükleri çimenler zaten bir karış boyu aşmaktaydı.

Derince nefes aldı.

Obsession;i love you 💎 (ara verildi)Where stories live. Discover now