45: Başka bir evren (2)

9 3 1
                                    

Birden kendisini yatak odasında bulmuş gibiydi.

Kedinin silületini gördüğünde şok geçirmeden edemedi. Sistem neden bu kadar çökmüş gibiydi ?! Onu takip ettiğinde daha da irkildi.

Her zamanki temiz ve düzenli görünen Nanren'in aşırı derecede dağınık görüntüsü gerçek dışı hissettirdi onu. Kedi teselli edip gittiğinde bile Yun tek adım kıpırdayamadı.

Yavaşça yaklaştı tereddütle.

O an Nanren varlığını hisseder gibiydi. Başını hafifçe kaldırdı.

O kan çanağına dönmüş gözler her an kan damlatabilirmiş gibi buğulu ve çılgındı. Yıkık bir görüntünün altında demlenen o ruhsuz ve olumsuz duygular çevresini dahi boğuyordu.

İzlediği süreçte pek çok defa umutsuzca beklenyişini gördü. Intihara kalkışmasını dahası sistemin onu durdurması ve kandırmasını dahi.

İrkildi çünkü bu kişi tanıdığı ve sevdiği kişi değildir.

Her zaman o yumuşak görüntünün altında kalan bir gölge benliğinin olduğunu biliyordu. Nanren de bundan bahsetmek istemiyor gibiydi. Bu nedenle Yun yanında hiç göstermediği bu görünüm karşısında sadece suskun kaldığını ifade etti.

Şimdi ise Nanren her zamankinden daha da yumuşaktır. Dokunsan su olacak türden.

Böyle keskin ve pürüzlü tarafını ona asla göstermezdi. Gösterdiği tarafı her zaman biraz daha ciddi olduğu dışında o bunu cidden iyi gizleyebilmişti.

Yine hızla değişti. Nanren hala dursa bile sistem, ev ve çevresi dahili her şey komple değişir gibiydi.

Aynı şekilde Nanren'in mizacı da daha da belirginleşecek şekilde değişti. Daha önceki o boğuk ifadesi daha duygusuz ve keskin hale bürünür gibiydi.

O hayaller ve gerçekler arasındaki siste ne kadar süre kaldırdığından emin değildi. Sadece uzunca bir süre hayalet gibi dolaşarak Nanren'i izlemişti.

En başından beri yüzleşmekten kaçınıp, düşünmek dahi istemediği o hayatı tüm çıplaklığı ile karşısındaydı.

Umutsuzca çabalayışını gördü. En baştan beri çıkarına çalışan bir sıhhi ve o zihnin adım adım kendisini yıkımına götürmesini.

Birisini öldürürken gözünü dahi kırpmayacak bu acımasız karakter. Tam bir ikiyüzlülükle sergileniyordu. Nazik bir karakteri bürümüş şeytani andırıyordu. Tam olarak kurgularda betimlenen kötü adam cinsindendi. Soğuk kanlı ve acımasızdı. En kötüsü de buydu zaten. Acı çekiyordu. Ama sahte olmadan hissettiği tek duygusu olduğu için hem acı çekiyor hem de ona yaşadığını hissettirdiği kadar bundan da zevk alıyordu.

Yun bile bu çılgınlık karşısında tüylerinin ürpermesine mani olamıyordu.

Küçük sevgilisi ondan daha kaç sır saklıyordu?

Bu, distopik bir senoryayu ve onun kötü başrolünü andıran bir filme benziyordu. Dahası Yun, onun adım adım nasıl kendisini bitirdiği bir sonsuz döngüye girişini izledi.

Öyle ki. Karşısına çıkan No2'nin gerçekten uysal olduğu söylenebilirdi.

O tamamen çılgındı. Vücudu acıyla yanarken gülümseme göstererek kahkaha atabilecek kadar. Kişiliksiz, silik ve intikamcı bir ruhtu. Acınası ve sahipsizdi.

En sonunda.

O, dünyaya kıyameti getirdi. Kendisiyle birlikte herkesi öldürttü.

Yun "..."

Ne yani ? Insanları kurtarmak için o kadar uğraştığı kıyamet orijinalinde Nanren'in başlattığı bir taslak mıdır ?!

Suskun olmaktan ötesinde hissediyordu.

Bekledi ve sadece izlemeye devam etti.

-Devam Edecek-

Obsession;i love you 💎 (ara verildi)Where stories live. Discover now