48: Giriş

5 0 0
                                    

"Ne istiyorsan konuş, dansöz gibi kıvırma"

O anda hava en incelikli halini aldı.

Heijin konuştuktan sonra Evan neredeyse kendi tükürüğünde boğulacaktı.

"Çipini bulmanın bir yolu var. Ruh taraması. Ama bunun için işbirliği yapman gerek"

Başını salladı. Göründüğünden daha işbirlikçi olması hem Evan'ı hem de Maşeral'i şaşırtmak üzereyken sonunda konuştu.
"Deli saçması dediğiniz büyüyle evreni sıfırdan silip tasarlayabilecekken. Beni salak mı sanıyorsunuz siz?" Alay etti

"Torununun için bile bir bedel ödemesi gerekirken hem de nine" Maşeral'e alayla konuşurken aslında ses tonundaki o ufak barut kokusu pek ala hissedilebilirdi. Ufak bir kıvılcımla patlayıp toza çevirebilirdi her bir şeyi.

"Ne olmuş? Bedelsiz dileklerim birilerinin canlarını mı sıkmış?" Neredeyse bir bebeği teselli eden anne sesi gibiydi, ama öylesine ironiktir ki!

Lizz az daha bir dolu küfür savuracaktı.

"Hiddetlenme nine. Beni sınamak isteyen sizlersiniz. Adap var haya var" sırıttı.

Evan konuşacakken Lizz durdurdu. "Pekala pekala. Bu bizim hatamızdı."

Sonunda sakin bir yaşlı gibi koltuktan kalktı "Günümüz gençleri ne de saygısız, bu yaşlının kafası bunları kaldırmıyor.." her şeyi Evan'ın üstüne yıkarak oradan toz oldu.

Evan "..."

Lanet yaşlı nine!

Evan iç çekti.

Derin bir tane.

Heijin kaşlarını kaldırdı.

"Tamam yap şu taramayı. Ben de merak ediyorum önceki hayatımda neymişim"

Evan yorgun ve bıkkın bir şekilde, neredeyse sürünerek koltuktan kalkarak kontrol odasına ilerledi.

***

Evan "..."

Heijin "..."

Evan "..."

Heijin "...bu.. bu ne?"

Evan "..."

Evan'ın gözleri neredeyse yuvasından fırlayacaktı.

"Çipsiz.."

Heijin "...bu bir küfür gibi geliyor"

Evan ona suskunca baktı. Sonunda en başından beri konuşmayan Haimi öne çıktı. "Taşıyıcı kaplara bakmadık"

O an Evan neredeyse ruhunu teslim edecekti. Haimi'nin bahsttiği şey zaten Ölüler Evreni denilen simülasyon evreninin asıl oluşturucu kaplarıdır.

Cihaz.

Yine de her şeye rağmen sonuç negatiftir.

Ortada çip falan yoktu.

Haimi anlamlı bir şekilde Heijin'e baktı ve sonra Evan'a döndü.
"Benim de bir çipim yok"

Sonuçta gerçek bir insan gibi sanal evrene, bilincini aktararak girmemişti. Yun tarafından evreni düzenlemesi için oluşturulan bir yapay zekadır.

"Kod kaynağına ulaşabiliyor musun?"
Evan dikkatle düşündükten sonra sordu.

Sonuçta bu, sayısal birimde böyle ifade edilebilirdi.

"Elbette. Yun ile aynı çipi paylaştığımı biliyorsun" Çünkü 'Evren' kontrolüyle eşdeğerdir varlığı.

Sonunda ikisi de sessiz kaldı.

Heijin konunun kendisiyle hiçbir alakası yokmuş gibi ilgiyle geldiğinden beri bu yabancı ve ölü toprakları inceliyordu.

"Haimi" sonunda Evan biraz düşünerek sordu. "Sen evreni kontrol edebilen yapay zeka olarak, ne kadar ileri gidebilirsin?"

Bu soru üzerine Haimi sessiz kaldı.

"Bir şeyler yapabilirim ama.." yavaşça başını kaldırdı ve Heijin ile göz göze geldi "Öyle her ölüyü diriltemem, zamanda hata oluşturmadan.."

"Öyle her yerde olamam bir anda başka bilinç ve varlıklarla.."

"Ne yaparsam yapayım benim varlığımı oluşturan kodlarımın çapı ve genişliği bellidir. Kendimi öylece kopyalayamam.."

Uzun süreli bir sessizlik çöktü ortama.

Haimi sonunda gözlerinde garip bir ifade parlarken dedi "Şimdilik bu konuyu sonraya bırakalım. Daha önemli meseleler var. Kopya evrenler kontrolden çıkmadan halledilmeli"

Sonucunda Evan gönülsüz bile olsa kabul etmek zorunda kalmıştı.

Heijin, gerçekten ilgisiz olduğu için bu saçmalıklar bir anda oldu ve bitti. Zaman o kadar hızlı geçti ki. Sonunda hazırlıkların tamamlanmasıyla hazırlık odasına geldiler.

"Senin için gerekli talimatları ayarladım.

Unutma. Orada, kendi gücüne güvenme. İnsan gibi davran. Büyü kullanmanı kısıtlamazsan evren çökebilir"
Haimi gerekli bilgilendirmeleri yaptı.

***

Heijin şiddetli bir kulak çınlaması ve göz kararması, mide bulantısı ve daha pek çok şeyle 'sıkıştırıldığını' hissetti. Sanki hücreleri iç içe geçiyordu.

'Sonunda' diye düşündü. O kadar gereksiz olay oluyordu ki, asıl yapması gereken bu yere girmek.

Bilinci bulanıklaşırken kendi kendine düşündü, bu sefer hata yapmamalı.

Onun yüzünden ruhunu parçalara ayırdığı adamı..

Hatasını düzeltmeden bir yere gitmiyordu!

Derin nefes aldı ve kendini o ruhunu neredeyse bastırarak bir boncuk boyutuna çevirecek olan ezici baskı altında bilincini yavaşça yitirdi.

-Devam Edecek-

Obsession;i love you 💎 (ara verildi)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ