~Defol git~

129 94 40
                                    

ARKADAŞLAR MERHABA, NASILSINIZ?
UMARIM İYİSİNİZDİR.

"Şimdiki aklım olsa öyle yapmazdım. Ama öyle yapmasaydım şimdiki aklım olmazdı."

▪️▪️▪️▪️

Cihan bir süre sonra çenemde ki elini yavaşça bıraktı. Bana her an kırılacak bir vazo gibi davranıyordu. Bu davranışları aşırı hoştu. Diğer yandan ise içimden birisi ondan uzaklaşmam gerektiğini haykırıyordu bana. İçimde ki savaşa dün gece gördüğüm rüyada dahil olmuştu. Dünkü rüyayı Cihan'a söylemeli miydim? Yine aynı tepkiyi verir diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. Yine de söylemeliydim. İçimde ki savaşa bir son verip yanımda duran o adama çevirdim bakışlarımı.

"Cihan seninle bir şey konuşmam lazım. Sözümü bölmeden dinle lütfen. Yine saçma bulacaksın belki de ama bu düşünceler beni bunaltıyor. Rüyamda yine o kadını gördüm. Bana sen akıllı bir kadınsın ne yapman gerektiğini bilirsin diyordu. Ben rüya diye fazla ciddiye almadım ama kendimi çok kötü hissediyorum. Kadın ölmüş ama ruhu benimle dolaşıyor gibi. Yarana tuz basmak istemem ama bunu söylemek zorundayım. Anla beni," dedim. Cihan'ın daha demin ki o ışıltılı bakışı gitti yerini tedirginlik almıştı.

Neden bu kadar çok panikliyordu ki? O kadında bilmediğimiz ne vardı? Sadece nişanlısı öldüğü için bu davranışlara girecek insan bakışı değildi bu. Başka bir şeyler vardı, bu tedirginliğin ardında. Büründüğü ifadeden çıkıp konuşmaya başladı.

"Ayçin bilmiyorum, bak lütfen bana bahsetme unutmak istiyorum bazı şeyleri izin ver. Sen böyle yaptıkça bir şeyleri aşamıyorum. Biraz anlayışlı olmayı dene," diyerek ses tonu yükselmişti.

Daha fazla tansiyon yükselmeden konuyu kapattım. Belki de yarasına tuz basıyordum her seferinde. Her bahsedişimde canı acıyor, ruhu daralıyordu. Bu olayı başka bir şekilde çözmeliydim. Saçma sapan bir rüya için ona hesap sorup yarasına tuz basmamalıydım.

"Cihan ben kalkayım artık, yine görüşürüz."

"Peki tamam, lütfen bana kırılma beni de anlamaya çalış," diyerek bana sarıldı. Karşılık vermeden bedenimi ellerinden sıyırdım. Bulunduğum konumdan arabaya binerek uzaklaştım.

CİHAN'IN AĞZINDAN;

Ayçin gittikten sonra kendimle bir istişareye girdim. Her şeyi o anlamadan planlamam gerekiyordu. Çünkü Ayçin aşırı zeki bir kızdı. Eğer ki anlarsa ters giden bir şeyler olduğunu her şey sarpa sarabilir. Biraz canı yanacak belki ama bunun olması lazım. Bu benim umurumda falanda değildi zaten. Arabaya binip eve doğru yola çıktım. Trafikte ki insanlar aşırı gergindi. Küfürler, sopalar havada uçuşuyordu. Daha fazla dayanamadan kestirme yoldan girdim. Tam sağa dönecekken bir el ağzımdan tutmaya başladı. Arkadan gelen hareketlilikle direksiyonu sola kırdım. Kafamı direksiyona vurmamla başımdan aşağı kan aktığını hissettim. Arkamdan gelen sesle onun sesi olduğunu anladım.

"Ne istiyorsun? Rahat bırak artık beni.". Kahkaha atmaya başlamıştı.

"Siz benden kurtulabileceğinizi falan mı sanıyorsunuz? Her şey senin yüzünden. Gencecik bir kızın hayatına da mahvetmek üzeresin. Kime elini atsan zarar veriyorsun. Zehirlisin sen, Ayçin'de senin gerçek yüzünü görecek emin ol. Ne yaptığını bilse yanında kalır mı sence? Dur ben cevap vereyim sen zahmet etme. Kocaman hayır," diyerek gülmesi daha çok şiddetlenmişti. Tam bir ruh hastasıydı. Ölüp gitmesine rağmen ruhu peşimi bırakmıyordu.

PARANORMAL "AŞK"  DÜZENLENİYOR Where stories live. Discover now