Suç örgütü

526 146 577
                                    

ARKADAŞLAR MERHABA, NASILSINIZ?
UMARIM İYİSİNİZDİR.

İYİ OKUMALAR DİLERİM

💐"Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğunuz için yeterlidir."💐

✨✨✨

Neden her şey bu kadar garip olmak zorunda ki? Güzel şeylerin olması için hayatta hep kendimizden mi ödün vermemiz gerekir? Ne olursa olsun önümüze ne çıkarsa çıksın bir başarıya ulaşmak için var gücümüzle savaşmalı mıyız? Tabii insan olmasa bile çabaladım en azından deyip vicdanını rahat tutmalıdır. Ama bazen de öyle olmuyor işte, insanlar çaba sarf ediyor oluşuna bile pişman ediyorlar, hodbin tavırlarıyla. Birinin illaki sana ihanet etmesi gerekmiyormuş, kafanın içindeki uçsuz bucaksız kafanı zehirleyen düşüncelerde zaten sana ihanet edebiliyormuş.

Ayçin simsiyah kadife üstünde ışıl, ışıl pırıltıların altında kafasında her an beynini iflas ettirecek düşünceler ile cebelleşiyordu. Her şeyin güzel olacağını kafasına kodlamaya çalışıyordu. Kendisini bir çocuk gibi kandırıyordu resmen. Şu bitmeyen çelişkilerinin arasında ay bütün asaletiyle göz kırpıyordu. Esen rüzgar saçlarını sağa, sola savuruyor diğer yandansa anlamlı bir melodi fısıldıyordu. Aşağıya baktığında mutlu ve özendiği o aile tablosu ile karşılaşmıştı. Bir tatlı kız elindeki pamuk şekere nameler sıralıyor, o masum gülüşü ile etrafa pozitiflik saçıyordu. Diğer kaldırımdaysa çocuğuna bağıran ve aşağılayan bir anne vardı. Ona can veren kadın küçücük masum bir kalbi kırmıştı. İşte hayat kimilerine cennet oluyorken, kimilerineyse cehennem olabiliyordu.

Kafasındaki düşüncelere son veren şey çalan telefonunun melodisi oldu. Merkezden yiğit aramıştı. Dönüş yapmak için numaraya bastı, üçüncü çalışta açmıştı.

"Merhaba Başkomiserim, umarım rahatsız etmemişimdir."

"Hayır rahatsız etmedin, bir şey mi oldu?"

"Cihan Atan ile ilgili bilgi vermek için aramıştım sizi. Kendisi bugün delil kifayetsizliğinden serbest bırakıldı Komiserim.

"Nasıl serbest bırakılır ama hiç mi delil bulamadınız sizde? Bariz belli uyuşturucu suç örgütünün üyesi olduğu. Yarın izinim bitecek merkeze geleceğim bilgin olsun." Ayçin harelerini boş duvara çevirdi. İçindeki hisler ona hiç iyi şeylerin olmayacağını beyan ediyordu.

"Komiserim bir şey daha var, Cihan Atan'ın telefon kayıtlarından yarın depoda biriyle buluşacağı belli oldu."

"Bu buluşma çok iyi oldu planlasak bu kadar olmazdı. Yarın onu suç üstü yakalamış olacağız. Adım adım yaklaşıyoruz, benden haber bekle."

"Peki komiserim biz gerekli olan bütün hazırlıkları yapıyoruz, iyi geceler." Telefonu kapatmıştı. Ayçin hem serbest bırakılmasını adil bulmamış diğer yandan ya suçsuzsa diye düşünmüştü.

Yarın çok yorucu bir gün olacağı belliydi. Saate baktığında saat daha 22:34 idi daha erkendi ama aşırı uykusu vardı. Odaya girip pamuk gibi yumuşacık olan yastığa başını gömdü.

Daldan dala atlayan sincaplar, havada sürü halinde uçuşan kuşlar ve etraftan belli belirsiz sesler geliyordu. Dört tarafı yemyeşil ağaçlar ile kaplı bir ormanın içindeydi. Buraya nasıl gelmişti? Burada ne işi vardı diye düşünürken, karşısında Ayçin'in yaşlarında, bembeyaz elbiseli, beyaz tenli, turuncu saçlı, okyanusu andıran gözlere sahip, bir kadın belirdi. Ürkütücü bakışları aşırı rahatsız ediciydi. Üzerine doğru geldiğinde afallayıp yere çakıldı. Yüzüne bakarak bir şeyler fısıldıyordu, Ayçin tüm cesaretini toplayıp karşısında dimdik durma kararı almıştı. Kadın aniden yok olmuştu. Arkasından gelen sese irkilip hızlıca arkasına döndü. Sadece tavşanların kavga ettiğini görünce derin bir nefes alıp yürümeye başladı. Biraz ilerledikten sonra yine o kişi dikildi. Ağzından çıkan her kelimeyi ezberlemesini ister gibi tane tane konuşuyordu.

PARANORMAL "AŞK"  DÜZENLENİYOR Where stories live. Discover now