~İtiraf~

99 50 35
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR, NASILSINIZ?
UMARIM İYİSİNİZDİR.✨

"Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek...
  Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu...

~Cemal Süreya~


İYİ OKUMALAR DİLERİM

Sinan bey işini bitirdikten sonra koltuğa oturmuştu. Cihan hâlâ Sinan beye her an dalacak gibi bakıyordu. Sessizliği bozan benim Cihan’a seslenmem oldu.

“Cihan doktor beye kahve yapar mısın?” Anlamsız bakışlarını birkaç saniye üzerimde gezdirdi. Sonra kafası ile onaylayıp ayağa kalktı.

“Tabii canım hemen yapıp geliyorum.” Sert bir bakış atıp mutfağa gitmişti.

“Ayçin nasılsın? İyi geldi mi?”

“Biraz sanki rahatladım. Gerçekten fizik tedavi işe yarıyormuş.”

“İyi olmana sevindim. 1 haftaya daha iyi olacaksın emin ol.”

“Siz öyle diyorsanız öyledir.”

“Lütfen sizli bizli konuşma gerek yok. Sonuçta vali değilim.”

“Tamam peki, sen bilirsin.” Gayet samimi biri idi.

5 dakika sonra Cihan kahveler ile yanımıza gelmişti. Yanına da küçük atıştırmalıklar getirmişti. Sehpaya koyup kendisi de koltuğa oturdu.

“Ayçin ne iş ile meşgulsün veya hâlâ okuyor musun?”

“Yok ben komiserim, ikinci seneme gireceğim iki ay sonra.”

“Oo ne kadar da güzel. Sizin için zor olsa gerek.

“Tabii ki her işin bir zorluğu vardır. Hiçbir iş kolay elde edilmiyor.” Doktor kısa bir tebessüm edip kahvesinden bir yudum aldı. Cihan hâlâ ona sinirli, sinirli, bakıyordu. Ne gerek vardı ki bu saçma sapan tavırlara? Cidden kıskanmış mıydı? Alt tarafı bir doktor işini yapıyordu. Cihan’ın bu halini ilk kez görüyordum şimdi.”

Doktor kahvesini içtikten sonra ayaklanmıştı.

“Ben gideyim artık müsaadenizle. Kahve için ayrıca çok teşekkür ederim. Sizlerle tanışmak güzeldi. Ayçin sende dikkatli ol, gerçi Cihan yanında galiba o seninle ilgilenir zaten. Ben Çarşamba günü aynı saatte gelirim.”

“Her şey için çok teşekkür ederim. İyi akşamlar doktor.”
Yüzüne hafif bir tebessüm takınıp salondan çıktı. Cihan da ona kapıya kadar eşlik etti.

Bende arkamdaki yastığı biraz aşağıya indirip uzandım. Cihan yanıma gelip oturmuştu.

“Ayçin neydi o doktorun halleri? Hayatında ilk kez kız mı görmüş? Neredeyse içine düşecekti utanmadan. Sende hemen senli, benli konuşmaya başladı tabii. Ayrıca o kısıma daha  çok sinir oldum.” Sesi normalinden biraz fazla çıkıyordu.

“Saçmalama Cihan, doktor sonuçta hastasına kötü mü davransın adam. Ayrıca sen kıskandın mı?” Şu anda resmen burnundan soluyordu.

“Evet kıskandım, olamaz mı küçük hanım?” Cümlesini bitirdikten sonra aniden sarılmıştı. Bende karşılık verip sarılmıştım. Şu anda ona ne kadar sinirli olsam da bir sarılmadan bir şey olmazdı. Kalbimde açan çiçekler gün geçtikçe daha fazla filizleniyordu. İçimde bir yerde öten civil, civil kuşlar bana resmen yön gösteriyordu. Delicesine kan pompalayan kalbim durmak üzere gibiydi. Sevgi böyle bir şeydi galiba. İnsan en çok sevdiğinin varlığını hissedince heyecanlanırmış. Hissediyordum Cihan’ın da kalbi böyle delicesine çarpıyordu şu anda. Ağzımdan çıkan iki kelimeye engel olamamıştım. Artık tam da zamanı idi, kalbimin sesini şu anda dinlemeliyim.

“Sana karşı bir şeyler hissediyorum, cidden bana iyi geliyorsun. Bu hissin nasıl bir şey olduğunu sende öğrendim. Bunun için sana minnettarım adam,” dedikten sonra kafasını omuzuma gömdü. Sonunda söylemiştim, yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Birkaç gün daha beklemek istemedim. Ne olursa olsun bu adımı ona olan sevgim için atmalıydım. Kollarımı belinden ayırıp etrafıma göz gezdirdim. Cihan bana kocaman gülümsemesi ile bakıyordu. İster, istemez insan duygularını söyleyince utanıyormuş demek ki.

“Orkidem, ben senin ne demek istediğini gayet iyi anlıyorum. Senin yanındayken derdimin ne olduğunu bile unutuyorum. Senin iki kelimenin şu anda kalbimde ki etkisi bile çok büyük. O kadar kişi seni seviyorum demiştir bana ama hiçbirinde böyle heyecanlanmamıştım. İşte bu da senin farkın, sen benim özelimsin.” Bu söylediği şeyler benim için aşırı değerliydi. İçimde her gün dağ gibi büyüyen hislerimi düzgün dile getirmemiştim. Ama beni iyi anlamıştı.

“Şimdi bu kadın benim sevgilim mi oldu?” Bir çırpıda söylediği sözle kahkaha atmıştım. O nasıl denli bir cümle kurmaktı? Aşırı komik gelmişti.

“Evet, istersen fazla şansını zorlama Cihan.”

“Tamam, tamam sustum. Sana doya, doya sarılmak vardı tabii şu anda ama maalesef yapamıyorum. Neyse gidip film izlemek için bir şeyler hazırlayayım Ayçin.”

“Tamam bekliyorum git gel hemen.” Kısa bir tebessüm ile yanımdan ayrıldı.

CİHAN’DAN
Sonunda başarabilmiştim Ayçin’i kendime alıştırmaya başlamıştım. Lina belasından sonsuza kadar kurtulmuştum. Bu saatten sonra bana veya ona musallat olamayacak. Bu lanet sonunda bozulmuştu. Mısır patlatmıştım, cipsi falan da tabağa döktüm. Meyve suyunu da doldurduktan sonra Ayçin’in yanına gittim. Yine başına buyruk takılıp korku film açmıştı. Bana da kızdım mı diye bakıyordu. Köşe takımında yeri mi alıp Ayçin’in omzuna elimi attım. Ayçin utanır gibi bakıp bakışını çevirdi. Yine saçma sapan bir dehşet sahnesinde yerimden aniden doğruldum. Bu kız bunları nasıl izliyordu? İzlenecek gibi değildi hani. İnsan bir komedi veya aksiyon izlerdi. Ayçin aksine çok cesurdu. Ayçin alaylı bir ifade ile gülüyordu.

“Niye gülüyorsun kızım? Gülünecek bir şey mi var?” dediğim karşısında gülmesi daha da şiddetlenmişti. Film bittikten sonra ise bulaşıkları makineye yerleştirmeye başlamıştım ki yukarıdan gelen gürültü sesi duraksamama sebep oldu. Ağır adımlar ile üst kata çıktım. Odamın kapısını örttüğümden adım kadar da emindim lakin şu anda kapı sonuna kadar açıktı. Gördüğüm gölge karşısında ayaklarım geri, geri gitmeye başlamıştı. Yoksa bitmemiş miydi? Ama o bana Ayçin’le sevgili olduktan sonra her şeyin biteceğini söylemişti. Beni kandırmış mıydı Lina? Adımlarımı ileri doğru atıp odanın içerisine girdim. Camdan bakan Lina’yı görmüştüm, üzerinde yeşil upuzun bir elbise vardı. Saçları da her zamanki gibi dümdüzdü. Geldiğimi anladığı sırada arkasını dönüp bana yine o nefret dolu bakışı ile bakıyordu. Değişmeyen tek şeyi onun gözünde bitmek bilmeyen nefreti idi. Lina’yı bir ara gerçekten çok seviyordum. Benim ile sürekli evlenmek istediğini söylüyordu ama ben hiçbir zaman kabul etmemiştim. Kendimi kimseye ait hissetmiyordum çünkü. Düşüncelerim ile savaş verirken Lina bana doğru yürümeye başlamıştı. Bir süre sonra söylediği cümleler kulağımda yankılanmaya başlamıştı.

“Gerçekten dediğim her şeye inandın mı Cihan? Hepsi yalandı bu lanet sana vermiş olduğum en büyük ceza. İnan ki bu cezadan hiçbir zaman kurtulamayacaksın.!”

BİTTİ

Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir,
Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum.

kendinize dikkat edin, kendinizi üzmeyin.❤️✨








आप प्रकाशित भागों के अंत तक पहुँच चुके हैं।

⏰ पिछला अद्यतन: Jan 19, 2023 ⏰

नए भागों की सूचना पाने के लिए इस कहानी को अपनी लाइब्रेरी में जोड़ें!

PARANORMAL "AŞK"  DÜZENLENİYOR जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें