3. 'wanna know u

570 58 86
                                    

1000~ kelime • 26/11/22

1000~ kelime • 26/11/22

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Sabah alarmının sesiyle uyandı Jisung, gözlerini birkaç kere ovuşturup ayılmaya çalıştı, sonrasında lavaboda yüzünü yıkadığında tamamen uyanmıştı.

Üstünü giyinip hazırlandıktan sonra mutfağa gidip kendine hızlı bir kahvaltı hazırladı, mümkün olduğunca sessiz davranıp Minho'yu uyandırmamaya çalışıyordu. Kahvaltısını ettikten sonra çantasını tek omzuna taktı, evin anahtarlarını da yanına alıp kapıya doğru ilerledi. Ayakkabılarını giyip kapıyı da sessizce açtıktan sonra dışarıya adımladı, kapıyı da yine sessizce kapattı.

Merdivenlerden hızlıca indi, ana kapıdan çıktığında serin hava kendisini hissettirdi. Sabah olduğu için serin ve temiz olan havadan uzun bir nefes aldı. "İşte ilk günüm başlıyor" dudaklarını birbirine bastırıp ellerini de yumruk yaptı, sıkı çalışacağının bir işareti olarak.

Okula yürümeye başladı, kampüsü evinden birkaç sokak uzaklıkta olduğu için toplu taşıma kullanmasına gerek kalmaması onu çok mutlu ediyordu.

Kampüse vardığında girişte beklemeye başladı, kimi bekliyordu?

"Jisung!"
Neşeli sesin geldiği yöne döndü, sarışın arkadaşı ona doğru koşuyordu, yanına vardığındaysa yüzündeki büyük gülümseme daha belirgin görülüyordu.

"Günaydınn"
"Günaydın Lixie"
Jisung'un liseden arkadaşı Felix, aynı zamanda da ortaokuldan ve ilkokuldan, ve de çocukluklarından. Yani kısacası, hayatlarının her evresinde birlikte olan bu iki gencin üniversitede de yolları kesişiyordu. Tıpkı kadermiş gibi.

"Çok mu bekledin?"
"Hayır, yeni gelmiştim"
"Ay iyi o zaman. Ben otobüs ve metroyla aktarma yaparak 1 saatte anca gelebiliyorum ya, gece uyumadan uyanmam gerekiyor yetişebilmek için"

Jisung arkadaşının sözlerine kıkırdadı, "senin adına üzüldüm, ama en azından sadece bugün böyle, değil mi?"
"Haklısın Ji"

Konuşmalarını sürdürürken bir yandan da yürüyor, amfiye doğru adımlıyorlardı. Vardıklarında çok da önde olmayan 4.sıradan bir yere oturdular. Sınıflarında yaklaşık 50 kişi olduğunu tahmin ettiler, herkes kendi işinde gibi görünüyor, sessiz duruyordu amfi.

Çok geçmeden profesör de geldiğinde Jisung ayağı kalktı, onunla beraber birkaç kişi de ayaklanmıştı. Felix kıyafetinden tutup onu çekiştirdi ve oturmasını söyledi, "üniversitede ayağa kalkmıyoruz Jisung" sessizce fısıldamıştı. Jisung eliyle şaşkınlıktan açılmış ağzını kapatıp yanıtladı, "ay öyle mi! Of çok rezil oldum"
Kıkırdadı Felix, "merak etme, olur öyle şeyler başkaları da kalkmıştı hem"
"Evet, haklısın"

Profesör kendini tanıtıp dersin içeriğinden de bahsettikten sonra temelleri anlatmaya başlamış, birkaç kitap tavsiyesinde bulunmuştu.

homemates | 'minsungWhere stories live. Discover now