16. 'because i still love you

423 47 143
                                    

1300~ kelime • 17/01/23

----Mini hatırlatma----

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

----Mini hatırlatma----

Bu seferki denemesinde elini Jisung'un beline atmayı başarmıştı. 'üzgünüm Jisung-ah, seni seviyorum..' içinden bunları geçirirken Jisung da sanki onun düşüncelerini okuyormuş gibi huzurla mırıldanmıştı, "mhmm".

Minho bir süre önünde kıvrılıp uyurken minicik kalmış bedeni izlemiş, her bir kalp atışını hissetmişti. Birkaç dakika sonra da kalp ritimlerinin aynı olduğunu fark etmiş, dudaklarında minik bir tebessüm oluşmuştu.

Yaklaşık bir saat sonra o da kendini ağırlaşan gözlerinin getirdiği uykuya bırakırken fısıldadı, "iyi uykular, minik sincabım.."

----Hatırlatma bitti----

Sabah güneşinin göz kamaştıran ışıkları pencereden süzülürken ilk uyanan Minho olmuştu. Uyandığında ilk gördüğü manzaranın mışıl mışıl uyuyan Jisung olması içini ısıtırken dün geceyi hatırlamış, kıpırdamadan yatmaya devam etmişti.

Jisung yüzüstü yatarken yanağı yastığın baskısıyla öpülesi görünüyor, sol eliyle de Minho'nun serçe parmağını tutuyordu.

Birkaç dakika boyunca öylece Jisung'u izliyordu sadece, zamanın nasıl akıp geçtiğinin bile farkına varmazken Jisung da yavaşça gözlerini aralamıştı.

Karşısında gördüğü bedenle yeni uyanmış olmasına rağmen şaşkınlığını gizleyememiş, gözleri daha da açılırken hızla yatakta doğrulmuştu.

"Minho? Sen ne yapıyorsun burada?!"
Minho da artık durumu açıklaması gerektiğinden kalkmış, oturmuştu.

"Ah! Başııım! Başım niye bu kadar ağrıyor" Minho konuşmasına başlayamadan Jisung'un acılı sızlanmaları duyulmuştu. Başını ellerinin arasında tutup sızlanmaya devam ederken Minho da ona bir bardak su getirmişti.

Jisung bardağa uzanırken Minho konuştu, "Dün geceyi hatırlamıyor musun?"
"N-ne oldu ki dün gece?" Yorganı üzerine çekerken meraklı gözlerle etrafı süzüyordu, "kı-kıyafetlerim de üzerimde"

"Sana bir şey yapmadım Jisung, sen istemediğin sürece sana dokunmam.. dün gece, kulübe gittiğini hatırlamıyor musun?"

Jisung hatırlar gibi bir yüz ifadesiyle ona yanıt verdi, "ah, evet hatırlıyorum. Sonra, sonra ne oldu? En son tuvalette kusuyordum... Buraya nasıl geldim?"

"Ben getirdim sizi, o ikisine kalsan kulüpte sabahlayacaktınız"
"Ah... Teşekkür ederim..."
"Ve şey, kusmuştun da, üstünü de değiştirdim.. rahatsız olmamışsındır umarım..."
"Ah... Hm" Jisung gözlerini kaçırırken Minho da odadan çıkmaya yeltendi, Jisung'u yalnız bırakması gerektiğini düşündü.

Kapıdan çıkacağı sırada ondan önce kapı kolunu tutup kapıyı bir hışımla açan ve lavaboya koşan Jisung'u görmüştü.
Peşinden lavaboya girdiğinde Jisung karnını tutarak kusuyordu.

homemates | 'minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin