36. 'your lips my lips, apocalypse (⚠️)

418 27 7
                                    

1576 kelime • 20/03/2023

1576 kelime • 20/03/2023

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

⚠️ ️SMUT WARNING ⚠️

----Mini hatırlatma----

Jisung uykusunu bahane ederek yatağına kaçtığında Minho da peşinden takip etmişti.
"Sen benden mi kaçıyorsun yoksa" diye yorganın altına saklanmaya çalışan sevgilisini gıdıklamaya başlamıştı. Jisung'un duyana neşe getiren kahkahaları kulaklarını doldururken Minho, bu gülüşü hayatının sonuna dek duymak istediğini bir daha fark etmişti. Vakti geldiğinde, cennete adımlamadan önce duyduğu son şey onun gülüşleri olsun diye dua etmişti.

Jisung'u zorlamamaya karar verip içindeki arsız isteklerini baskıladı, Jisung'un hisleri ve istekleri onun için her şeyden önce geliyordu. Nasıl mutlu olacaksa onları yapmaya her zaman razıydı. Kollarının arasındaki Jisung ile uykuya dalarken Jisung, içinden fazla bencil olduğunu geçiriyordu.

Çekindiğinden veya utandığından mıydı bilmiyordu. Ama bildiği tek bir şey vardı ki artık kendini geri çekmeyecekti.

----Hatırlatma bitti----

"Alo?"
"..."
"Evet anneciğim, iyiyim sen nasılsın?"
"..."
"Evet finalleri verdim artık notları bekliyoruz."
"..."
"Bilmem ki, 2 haftaya açıklanır herhalde."
"..."
"Ben de seni özledim anne."
"..."
"Gelirim anneciğim, tamam, hıhı, geleceğim."
"..."
"Tamam, sonra konuşuruz tekrar, öpüyorum."
"..."
"Ben de~ bay bay."

Telefonu kapatıp koltuğa atarak kendini de uzanan sevgilisinin üzerine bıraktı, canını yakmadan nazikçe.

"Annem onu ziyarete gelmemi istiyor, beni özlemiş. Ben de onu çok özledim, 1 ay oluyor değil mi?"
"Mhm, 1 ay önce yılbaşında gitmiştik en son." Minho da hafızasını yoklayıp yanıtlamıştı.

"Ne zaman gidiyoruz?"
"Sen de mi gelmek istiyorsun?"
"Gelmeyeyim mi?"
"Gelmeni çok isterim sevgilim, ama sanırım annemle biraz yalnız vakit geçirmek istiyorum. İyileştiğinden beri onu ilk ve tek görüşüm beraber yılbaşında gittiğimizdi. Konuşacak çok şeyimiz varmış gibi hissediyorum."

Başını salladı Minho, hak vermişti.
"O zaman seni götüreyim. Zaten yapacak hiçbir işim yok, sen gidince yolunu gözlemekten başka." Kıkırdaştılar, dudağına ufak bir kelebek öpücüğü kondurdu Jisung ve geri çekildi.

"Teşekkür ederim" dedi gülümseyerek.
"Ne zaman gidiyorsun?"
"Yarın gidip gelirim diye düşündüm 2 gün sonra."
"Aah, 2 gün sensiz ne yapacağım?" dedi yüzünü ekşitip ellerini telaşla başına götürürken.

Bu tavırları Jisung'u kahkahalara boğuyordu.
"2 gün bensiz dayanabilirsin, fighting!" Minik yumruklarını sıkarak dalga geçti onunla.
"Yapamam, bu bir ızdırap!" Şakasına katılan Minho olayı ileri taşımış, gıdıklamaya başlamıştı. Koltukta pozisyonları birden değişip küçüğünün üzerine çıktığında da dudaklarına eğilip fısıldamıştı.

homemates | 'minsungWhere stories live. Discover now