21. 'memories from the past; scars

311 34 169
                                    

1700~ kelime • 28/01/2023

Bu ficteki her karakter ve olay tamamen kurgudur, gerçekle hiçbir alakası yoktur

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu ficteki her karakter ve olay tamamen kurgudur, gerçekle hiçbir alakası yoktur.

"Buraya mı taşınsam artık?"
"Hm?"
Jisung odasını toparlarken Minho da yatağında uzanıyordu.

"Bu odaya mı taşınsam?"
"Bilmem ki, yatak ikimiz için de fazla küçük değil mi?"
"Haklısın, yeni bir yatak alalım"
"Ne?"
Arkasına dönüp Minho'ya baktı.

"Ah, artık hep birlikte mi uyuyacağız?"
"İstemiyor musun?" Yüzüne yapmacık bir ağlama yerleştirdi.
"İstiyorum, sadece, biraz ani oldu"

Yatakta doğruldu, ayağa kalkıp Jisung'un yanına gitti, "Evet, ama senden bir saniye bile ayrı kalasım hiç yok" Gülümsedi Jisung.

"Ben de, Minho'm."
Minho ellerini yanaklarına çıkarken yüzünde minik bir gülümseme vardı.

"Ama burada kirada kalıyoruz, bunu yapamayız. A! Okulu bitirince kendi evimize çıkarızz~"
Jisung'un ışıldayan gözlerine bakarken konuştu, "Tabii ki, o yüzden çok çalışacağım. Bizim için çok çalışacağım sevgilim."

Eğilip gözünün altına bir buse kondurdu.
"Seni seviyorum" diye fısıldadı.
"Ben de seni, çookk seviyorum"

Jisung odasında son dokunuşları yaparken Minho da duşa girmişti. Çıktığında beline havlusunu sarmıştı sadece, artık vücudunu ve yaralarını Jisung'dan saklamasına gerek yoktu.

Odadan çıkan Jisung ile gözgöze geldikten bir saniye sonra Jisung gözlerini Minho'nun yaralarında gezdirmeye başlamıştı.

Yaklaştı ve elini tedirgin bir şekilde kaldırdı. Geri çekmek istiyordu elini, canının yandığını düşünüyordu ama yaralarını okşamak istedi sadece.

Elini nazikçe üzerinde gezdiriyordu, "Acıyor mu?"
"Artık acımıyor"
"Acımıştı, değil mi?"
"..."

5 yıl önce her zamanki gibi bir gün yaşayacağını düşünürken...

Odasında yine yalnız başına oturmuş telefonuyla ilgileniyordu Minho. Sanal arkadaşıyla konuşmak için can atıyordu, okuldan gelmesini bekliyordu onun. Kendisi bugün okula gitmemişti.

Bir süre sonra kapı çalındı, anne ve babasının geldiklerini düşünüp ayaklandı. O sırada kapıya fazlasıyla şiddetle vurulmaya başlandı, kapıyı kıracakmışçasına bir şekilde vuruyordu birileri. Dışarıdan da konuşma sesleri gittikçe yükseliyordu, hayır, tartışma sesleriydi bunlar. Biraz daha yaklaştıkça anne ve babasının kavga ettiğini anlamıştı.

Çok geçmeden kapıyı açtı,
"Hoşgeldi-"
"Çekil"
Babası yerinde sabit duramıyordu, içeri girdiğinde de doğru dürüst yürüyemiyordu. Annesi de aynı şekildeydi, yine de Minho'ya yanıt vermeyi ihmal etmemişti.
"Hoşbulduk, annem."

homemates | 'minsungWhere stories live. Discover now