00.32

1.4K 79 1
                                    

"Ulan bu da mal da iyice çikolata bağımlısı oldu başımıza. Çikolatan batsın, Asu kadar başına taş düş- neyse ya düşmesin taş falan. Bir de bunun hastane ziyaretine hediye götüremem ben. Hediye de beğenmiyor ki..." Kalemi kitabın arasına bırakırken homurdanıyordum. Birden alnıma çarpan şeyle gözlerimi büyüterek başımı kaldırdım. Osman'ın kafama attığı çikolata paketi yere düştüğünde İlay bize göz devirerek paketi yerden alıp çöpe fırlattı.

"Çoğu zaman sizinle nasıl arkadaş olduğumu sorgulamadan edemiyorum," İlay'ın kendi kendine konuşarak merdiven basamağında yanıma oturmasıyla bakışlarım diğer iki arkadaşımla kesişti. Serhat başını salladığında derin bir nefes alarak yanımdaki kıza döndüm. Üzerinde gezinen bakışlarımızı fark eden kız çatık kaşlarıyla rahatsızca kıpırdandı. "Hey, niye öyle bakıyorsunuz siz?"

Okulun yanındaki parkın girişinde toplanmıştık. Saat öğlene geliyordu ve İlay bizi sinemaya gitmek için ikna etmeye çalışıyordu. Osman yine çikolata yiyor, Serhat tabii ki İlay'ı dinliyor, ben ise soru çözüyordum.

Bu ekonomi de ne sineması be...

Gençliğimizi çürüttüler be amca!

Osman da İlay'ın diğer yanına oturduğunda Serhat karşımıza geçti. Üç yandan da kızın etrafını kuşattığımızda İlay gözlerini kısmış ne yaptığımızı anlamaya çalışıyordu. "Dökül bakalım Turunçgil," dediğimde İlay boş bakışlarla, "Neyi?" diye sordu.

"Güzelim," Serhat sakin bir sesle konuşmaya başladı. "Açıkçası başından beri bizi ilgilendirmediğini düşündüğümüzden seni sıkmamaya çalışıyorduk ama sence de artık anlatma zamanı gelmedi mi?"

"Çocuklar cidden hiç bir şey anlamıyorum..."

"Aleyna ile senin aranda ne var İlay!" Osman anlık bir yükselmeyle bağırdığında Serhat elini alnına vurdu. İlay ise saf saf, "Hı?" diye garip bir ses çıkardı. Bu salaklarla ne yapacağımı düşünürken bir yandan da kucağımdaki telefonu kontrol ediyordum. Evet, benim de telefonumun karşısında salaklaşmama sebep olan kızdan hâlâ mesaj yoktu.

"Aleyna denen kız sürekli karşımıza çıkmaya başladı ve onunla bir ara fazlasıyla yakındın. Fakat artık adını duymak bile sinirlenmene yetiyor ve bu da merak etmemize sebep oluyor. Anlatabiliyor muyum?" Gözlerinin içine bakarak konuştuğumda itiraf etmeliyim ki çekiniyordum çünkü karşımdaki kişi çocukluk arkadaşım dahi olsa birine başka birisiyle yaşadığı şeyleri sormayı pek doğru bulmuyordum.

Aral: Nerelerdesiniz Bayan Engelmatik? Size sormak istediğim birkaç birikmiş fizik sorum var da :)))

"Bakın," dedi İlay rahatsız bir sesle. "Evet, onunla bir ara gerçekten yakın arkadaştık. Hatta bir iki defa sizin dedikodunuzu bile yapmış olabilirim." Telefonda olan bakışlarımı kısa bir an kaldırıp havalanan kaşlarımla ona baktığımda Osman da benden farksızdı. İlay mahcup bir gülümsemeyle tatlı tatlı bize baktı. Osman ise onun bu hâline aldırmadan, "Devam et, seni hain portakal," diye kızdı.

İlay ona göz devirdikten sonra anlatmaya devam etti.

Engelmatik çevrim içi

"Ama sonradan onun benim tanıdığım gibi biri olmadığını öğrendim. Onun yüzünden iyi ve bunu kesinlikle hak etmeyen birinin kalbini bile kırmıştım." İç çekerken yüzünden geçen pişmanlık onda alışık olmadığımız bir şeydi. Her daim asi bir parlaklığa ev sahipliği yapan gözleri bu defa kırgın ve kızgındı. "Anlayacağınız kız tam bir iki yüzlü ve zorbanın teki. O sinsi şeytandan kesinlikle hoşlanmıyorum ve sizin de onunla konuşmanızı istemiyorum. Bu aralar bana sırnaşmasıyla ilgili de bir fikrim var ama boş verin..." Bakışları kısa bir süreliğine üzerimde gezindi, hemen sonra bana bakmayı kesip Serhat'a döndü. "E gidiyor muyuz sinemaya?"

Engelmatik | TEXTİNG [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin