21:Geri dönüşü olmayan yollar

3 0 0
                                    

  Keyifli okumalar.^^

21.GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLLAR

🔥

Kötü bir insandım.

İçim böyle söylemese bile hayatın bana yaptıklarından anlaşılıyordu bu.

Okul bitmiş tüm öğrenciler evlerine dağılmak üzere yola çıkmışlardı. Hepsi tasasız sakinlerdi sanki bir bende endişe vardı. Akşama cümbür cemaat akraba ziyareti varmış gibiydi ve üzerine bir tek ben geç kalmışımda hepsine tek kalmış bir halde hoş geldin diyecektim.

"Biraz daha hızlı çıkmamız lazım şu sınıftan!" Diye söylendim ellerimi soktuğum cebimde sabırsızca hareket ettirerek. Altay derince bir iç çekerek yüzüme baktı ve "Amına koyayım nasıl daha hızlı çıkabiliriz ki? Camdan balıklama mı atlayalım?!" Diye sordu.

Yüzümü ekşittim ve ona cevap vermeden yürümeye devam ettim. Gerekirse evet deseydim büyük ihtimalle dayak yerdim ve bir daha ağzımı açmama asla müsaade etmezdi, bu yüzden susmayı tercih ettim. Kaldırıma geçmek üzereyken bir hamle yapmamla olduğum yere çakılıp kalmam bir oldu. Nefesim boğazıma takılı kaldı kısa bir süre, gözlerim aydınlıkta göremedi ve kalbim sanki ölüyormuşum gibi tekledi. Usul usul gözlerimi açıp kapattım ve gördüklerimin saçma sapan bir kabus olduğunu varsaymayı istedim. Tam karşımda Duru'nun biriyle konuşuyor olduğunu görüyordum. Ne kadar garipti değil mi? Değildi tabii ki garip olan tarafı Duru'nun erkek biriyle konuşmasıydı. Dişlerimi sıktım.

Tahmin bile edemeyeceğim o hareketi yaptığımda zihnimde hiçbir cümle yoktu. Öylesine gittim sanki yanlarına, oysa içim sinir kaynıyor elim ayağım titriyordu. Banane diye bağırıyordu içim bas bas. Kimle konuşursa konuşsun özgürdü diyordu kız ama kendimi durduramadım ve tam yanı başında buldum kendimi.

"Duru?"

Altay ve Alkan kollarıma yapıştıklarında kendimi onlardan sakince kurtarıp Duru'nun yüzüne baktım. İsmini duyar duymaz yüzünü bana çevirip sessizce baktı.
Sinir halim hâlâ kaybolmamıştı fakat güzel yüzü merakla aydınlanırken sıkıyor olduğum yumruklarımı gevşettiğimi farkettim. Karşısındaki dallama aniden bana döndü yüzünü. Beyaz tenli mavi gözlü biriydi, gençti, tahminen yirmi beş, yirmi altı yaşlarında vardı. Kaslı, esmer bir şeydi, bunu her ne kadar söylemekten hoşlanmasamda kız olsam yüksek ihtimalle aşık olacağım tiplerdendi. Ama Duru olamazdı, olmasındı olursa kendimi en yakın çatıdan memnuniyetle atabilirdim. Hiçbir erkekle tekli samimiyette bulunmayan kız şimdi ne oluyordu da bu adamla konuşuyordu merak ediyordum. Kendimi tutamadan bu seferde adama döndüm ve
"Kimsiniz?" Diye sordum.

Aşkta Her Yol MübahtırWhere stories live. Discover now