32:Davetsiz misafir

1 0 0
                                    

Keyifli okumalar.^^

32.DAVETSİZ MİSAFİR

🤍


O olayın üzerinden yaklaşık on saat geçmişti ve biz yatmak için hazırlanıyorduk. Alkan pijamalarını giyiyor, ben dişlerimi fırçalıyor, Altay ise olduğu yerde pijamalarını giymiş oturuyordu. Suratında aynı buz gibi ifade yerini koruyordu fakat artık üzerindeki utancı atmışa benziyordu.

"Jelibon vereyim mi?" Diye sordu Alkan pijamalarını aldığı dolaptan üç paket jelibon çıkararak. Kafamı hayır anlamında salladım, gözleri Altay'a döndüğünde o da aynı tepkiyi verdi ve yorganı kaldırıp altına girdi. Ama yatmadı, sadece uzanıp kaldı öylece ve gözlerini bize çevirdi. Dişlerimi fırçalamayı bitirerek odaya giriş yaptım.

"Siz yemezseniz ben yerim," dedi Alkan ve o da yatağına girerek uzandı. İkisine birden bakıp Altay'ı gözüme kestirerek koştum ve yana kaymasını beklemeden yatağının üzerine zıpladım. Kısa bir hareketlenme sonrası onu koltuğumun altına almış, kendimde yorganın altına girerek sakinleşmiştim.

"Ee?" Diye sordum yüzüne bakarak. Bozmadı kendini ve yüzünü bana çevirip gözünü kırptı. Ne diyorsun demenin farklı bir şekliydi bu ve doğrusunu söylemek gerekirse gerçekten etkileyici bir hareketti, kalbimi tutarak ona sinsi sinsi baktım ve "Çok etkileyici bir hareketti!" Diyerek parmaklarımı saçlarına geçirdim. Bunun üzerine Alkan kahkaha atarak iyice keyiflendi ve arkasına yaslanarak art arda jelibonlarını yemeyi sürdürdü.

"Abi yerine gider misin?" Diye sordu gayet rahat bir tavırla beni ittirerek. Gülümsedim ve ona daha da yaklaşarak ufak yumruklar atmaya başladım. Karnına, koluna neresine gelirse onu hırpaladım.

"Yapma, elini!.."

Yapmaya devam ettim tabii ki de, ama en sonunda ellerimi tutup beni ayaklarıyla ittirdiğinde kendimi yerde buldum. Fakat rahat durmadım, yere düşen yorganı tutarak çekiştirdiğimde o da onunla birlikte aşağı gelmeye başladı ve en sonunda üzerime düşerek derin bir nefes verdi. Alkan halimize gülmeye başladı, ben ise beklenmedik şeyler yaparak yoruldum ve ayağa kalkarak kendi yatağıma geçtim. Bugünün yaşananları beni fazlasıyla yorduğu için daha fazla hırpalayacak gücü kendimde bulamadım ve yorganımı ayak ucumda toplayarak öylece uzandım. Ölü gibi oldum birden, gerçekten yorulduğumu yatınca farketmiştim.

"Ee bu kadar mı yatak dövüşünüz?" Diye sordu Alkan beklentiyle. Birden kafamı ona çevirince korktu ve olduğu yerden biraz geri giderek ufak bir çığlık attı. Bu haline öyle hazırlıksız yakalanmıştım ki kahkahayı bastım. Bu sırada Alkan utanmış "Ananı satayım dönme öyle aniden!" Diyerek kendi haline kendi de gülmüş ve hemen konuyu değiştirerek "O ayıya nasıl fırlattım ama çuvalı?" Diye sormuştu. Gören de sanırdı ki yüz kilo şeyi kaldırıp atmıştı ama olsa olsa on kilo vardı o çuval fakat onu bozmayacaktım. "He lan nasıl güçlüymüşsünde haberimiz yokmuş!" Dedim. Altay durumu anlayıp sırıttı.

Aşkta Her Yol MübahtırWhere stories live. Discover now