18.Bölüm: PERİ KÖYLERİ

3K 532 6.6K
                                    


Merhaba^^ Sessiz bir köşede hikayemize kaldığınız yerden devam edin✨

Keyifli okumalar minik kabuslarım^^

Bölüme başlamadan önce yıldızı parlatmayı ve satır aralarına çokça yorum yapmayı unutmayın, lütfen.

*
Peri Köyleri
*

Muhafızların önümden çekilmelerini ve doğrudan odaya girebileceğimi düşünüyordum; ama içlerinden biri elindeki mızrağı önüme kırdığında neredeyse sivri ucuna çarpacakken son anda geriye kaçtım.

Yabani bakışlarını üzerime dikip en ufak hareketimde üzerime saldıracakmış gibi temkinli duruşuyla beni abluka altına alırken diğeri Ayas'a haber vermek için kapının tek kanadını açıp içeri süzüldü.

Maysa bu sarayın kraliçesi olabilirdi fakat yine de benim adıma karar almasına izin veremezdim. Tabii önce buna sebep olanın Ayas olup olmadığından emin olmalıydım.

"Lord Ayas sizi bekliyor," diyerek kenara çekilen muhafıza bakmadım bile. Beni bakışlarıyla hapseden muhafıza ölümcül bakışlar göndererek can almaya hazır mızrak ucunu gözümün önünden çekip yolumu açmasını bekledim.

Muhafızın yanından geçip açtığı kapıdan içeri girdiğimde pencerenin kenarında arkası dönük hâlde duran Ayas'ı gördüm. Bana dönmeden önce yüz ifademi düzeltmek, öfkemi gizlemek istedim ama çatık kaşlarım beni dinlemedi.

"Rena." Yüzünün dalgalandığını görünce onun da pek iyi bir durumda olmadığını fark ettim.

"Ayas," dedim nezaketli ama soğuk bir tavırla. İkimiz de birbirimizi selamlamadan, donuk bakışlarla karşıladık.

"Bugün nasılsın?"

"Pek iyi sayılmaz," diyerek doğrudan konuya girdim. "Doğrusu biraz önceye kadar gayet keyfim yerindeydi."

"Bir şey mi oldu?" Saçları her zamanki gibi özenle taranmış değildi ama yine de dağınık sayılmazdı. Beti benzi solgun görünüyordu. Elinde tuttuğu kadehe bakılacak olursa şarap içiyordu. Gözleri irileşmişti. Annesine olan öfkesi devam ediyor olmalıydı.

"Kraliçe Maysa..." Tek solukta adını anıp sustum. Gürültüyle verdiğim nefesim titrek ve öfkeli çıkmıştı. "Seninle açık konuşacağım Ayas," diyerek bir adım daha öne çıkıp aramızdaki mesafeyi azalttım. "Kulağıma bir şey geldi ve ne yalan söyleyeyim bu hiç hoşuma gitmedi."

"Seni dinliyorum Rena." Kadehinden büyükçe bir yudum daha içti. "Canını sıkan her neyse rahatlıkla benimle paylaşabileceğini biliyorsun." Kadehini doldurmak için çalışma masasının üzerindeki gümüş sürahiye doğru yöneldi. "Bir şeyler içmek ister misin?"

Arkası bana dönük olsa da refleks olarak başımı iki yana sallasam da "Hayır, teşekkür ederim," demeyi ihmal etmedim. "Bir şey içecek durumda değilim."

"Pekâlâ." Yeniden bana döndü. "Seni dinliyorum."

"Bahar şenliğinin son günü için bana bir teklifte bulunmuştun ve benden bunu düşünmemi istemiştin."

"Evet."

"Henüz bir karar vermedim fakat duyduğuma göre Maysa bunu benim yerime yapmış ve seninle beni evlendirmeye karar vermiş." Avına saldırmaya hazır bir yırtıcı gibi gözlerimi kısıp Ayas'ın en ufak hareketini bile kaçırmamaya özen gösterdim. Bu söylentide onun parmağı olup olmadığını bilmeliydim.

YOZLAŞMIŞ HARABELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin