Özel bölüm 20k

1.9K 54 2
                                    

5-6 ay önce

Azra Soyrel(Yıldız Almelek)

Kapıdan görünmemeye çalışarak kafamı uzattım. Etraf temiz gibiydi. Parmak uçlarımla yürüyerek koridorun sonundaki odaya gittim.

Kapıyı çalmadan direkt açıp kendimi içeriye attım.

Yorganın altından gelen ağlama sesleriyle dudaklarımı birbirine bastırdım.

Bu hayat adil değildi.

"Abla ben geldim" yavaşça yatakta bana dönüp doğruldu.

Eliyle yanını işaret edince oturdum.

"Gene ne dedi babam da ağlattı seni?"göz yaşlarını silerek "Evlendiriyorlar beni Azra hem de 30 yaşındaki biriyle"

Yumruklarımı sıktım. Bu yaptıkları doğru değildi.

"Ama neden ki?"

"Satmışlar işte beni,bilmiyor musun sanki Aysima ve Fatima'ya yaptıklarını! O ikisi gidince eve büyük ben kaldım"

Kollarımı boynuna sardım. Buradan kurtulmalıydık!

"Abla buna mecbur değilsin!"beni hafifçe ittirdi. "Anlamıyorsun Azra buna mecburum evlenmezsen öldürürüm dedi" daha hızlı aktı göz yaşları.

"Hem ablamalara ulaşamadık ölmüş olmasınlar" dediğinde ağlamamak için kendimi zor tuttum. Neden böyle bir aileye düşmüştüm ki!

"Yok be ablam Aysima ablam hayatta susmaz"dediğimde "Ben de bundan korkuyorum işte" demişti.

İçime düşürdüğü kurtlarla gözlerimden boca eden yaşlar vardı.

Nasıl olurda bir aile bu kadar acımasız olabilirdi?

"Düğün ne zamanmış?"

"Haftaya bir Kuray oluyorum Ayşe Nur Kuray" dediğinde ağladım. "Ama sen benim için hep sadece Ayşe Nur hatta Ayşe kalacaksın" dediğimde tekrar beni kollarının arasına çekti.

Onu seviyordum.

İki abla kaybetmiştim zaten bir tanesine daha kalbim el vermezdi ki.

"Azra ne olursa olsun sen benim Azra'msın bunu unutma olur mu?"

Ve ben o gün bir kez daha nefret ettim ismimden.

"Asla"

Düğün Günü

Elbisem çok güzeldi ama böyle bir günde güzelliğin ne önemi kalmıştı ki!

Birileri için en kötü olan bir gün nasıl olur da böyle güzel bir biçimde kutlanırdı ki!

Aynadaki yansımama baktım. Yeni yeni geçmeye yüz tutmuş morluklar vardı yüzümde. Bu aileden ve bana yaşattığı her şeyden nefret ediyordum.

Ölmek istemiyordum ama bu ailenin ölmesini istiyordum şayet Soyrel ailesi ölmekten de beterdi.

"Azracım hazır mısın kızım?"bana kızım dediğinde bulanan midemle "Evet" demiştim.

Allah için bi sal ya!

Odaya girerek "Bana bak Azra bizi rezil edecek bir şey yap o zaman ben yapacağımı biliyorum sana" diyerek saçlarımı çekmişti.

Acıyla inlediğimde kafamı bıraktı. Manyak karı!

Keşke sadece kaçabilecek kadar güçlü olsam! Ancak anlamları evlendirdikten sonra sıranın bana geleceğini anlamak pekte zor değildi.

Bir şey ya da bir yalan bulmalıydım! Beni bu evden sonsuza kadar götürmeye yetecek kadar kuvvetli bir yalan olmalıydı.

Gözlerimi yumdum.

Bunu sonra düşünürdüm.

Odadan çıkıp ablamın odasına gittim. Gelinlik giymişti. Özel olmasını isteyeceği ama istekleri gibi olmayan bir gelinlik.

"Azra ben kaçacağım" dediğinde şok olmuş gözlerle ona baktım. "Ama abla senin yerine kim evlendireceğiz?"elbette onu evlendirmek istemiyordum.

"Sen olursun diye düşünmüştüm ama seni dövmekten beter ederler diye buradaki bir ablayla anlaşma yaptık" gelinliği yavaşça üstünden çıkarıp kabinin arkasına götürdü.

"Ben camdan atlayacağım ve sen beni idare edeceksin üstelik ismimi de değiştireceğim beni bulamayacaklar"

"Peki ben Ayşe ben ne olacağım?" Ablam 16'sına yaklaşmıştı. Ve şimdi gidecekti! Hemde bensiz!

"Azra senin için elbet bir gün döneceğim ve ikimiz Aysima ve Fatimayı kurtaracağız!"öyle inanarak söylemişti ki bunu ben de inanmıştım.

Cama yaklaştı.

"Ayşe Nur Soyrel tamam" dediğinde tebessüm ettim "Azra Soyrel tamam" demiştim. Kendisini camdan aşağıya bıraktı.

O kattan düştü ve ayağını kırdı.

"AYŞE NUR HADİ SENİ BEKLİYORUZ" diye bağıran  annemle derin bir nefes verdim. Ablama zaman kazandırmalıydım.

"Anne hazırlanıyor gelecek" dediğimde "Gelse iyi olur!"demişti.

Dudaklarımı ısırdım. Umarım bunun için dayak yemezdim!

Ablama benzeyen kız çıkınca "Adın Ayşe Nur Soyrel damat seni görene kadar sakın ama sakın konuşma" diyerek sessizce uyarıda bulundum.

Kafasını salladı.

"Gerçek adım Aysu"dediğinde başımı salladım. İlgilenmiyordum.

Birlikte odadan çıktık. Bunu nasıl kabul etmişti bilmiyorum ama iyi ki de etmişti.

"Bak Murtaza'cım güzeller güzeli kızımız Ayşe Nur da gelmiş" dayı bize bakıp hınzırca sırıtınca midem bulandı.

Yaşından utan be adam!

Herkes yerimi almıştı.

Umarım gitmişsindir be ablam.

Aysu'yu götürdüklerinde salonda 20 kişiydik. Pek kalabalık değildi.

"Murtaza Kuray Ayşe Nur Soyrel'i karınız olarak kabul ediyor musunuz?"

"Evet" sesi bile mide bulandırıcıydı!

"Peki siz Ayşe Nur Soyrel Murtaza Kuray'ı kocanız olarak kabul ediyor musunuz"

"Hayır" adamın eli hava ya kalkmıştı ki kız duvaklığı çıkardı. "Ben Ayşe Nur Soyrel kim bilmiyorum! Bir yanlışlık olmuş olmalı. Benim düğün salonum burası değil!"

"Ben Aysu Arslan,polis bir adamın tek kızıyım. Babam bu yaptıklarınız için sizi tutuklayacak" ve nikah memuru kelepçeleri adamın ellerine taktı.

Ailemden kurtulma aşamaları çok hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleşiyordu!

Taklaya gelmiştik ama güzel bir takla.


Bir bölümün daha sonuna geldik.

Özel bölümlerde karakterlerin geçmişlerine yer vermeye karar verdim böylece akıllarınızda bazı şeyler daha rahat şekillenecek.

Umarım beğenmişsinizdir.

Bölüm değerlendirmesi yapacak karakterde çok az kişi olduğu için onları yazacağım.

Azra(Namı değer Yıldız)

Ayşe Nur?

Aysu?

Bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın<3

Çokça öpüldünüz deniz midyeleri

Askerin Tek ZaafıWhere stories live. Discover now