4.3

1.5K 70 0
                                    

Sürekli bana güzel şeyler söyleyerek kalbimi fethediyordu. Ama benim ne kadar inatçı biri olduğumu daha bilmiyordu.

Susarak cevaplamak istemedim ama sustum. Duygularımı bir kez daha yuttum.

Mezar taşına bakmaya devam ettim. İyi bir babanın oğluydu Evren. Bunu gözlerinde gördüğüm sevgiyle fark etmiştim.

Ama yaralıydı.

Herkesin bir yarası vardır.

Yaraların oluştuğu kalplerde huzur arıyorduk. Ama huzurun nerede olduğu pekte önemli değildi,öyle değil mi?

Yanıma çömeldi. "O çok iyi biriydi. İyi bir babaydı" bazılarımız şanslıydı demek.

"Biliyorum" dedim hafifçe. Bunu bilmek için onu tanımama gerek yoktu. Arkasında bıraktığını tanıyordum ya.

Elleri ellerimi buldu. Bakışlarım bu sefer kenetlediği ellerimize düştü. Güzel seviyordu.

Güzel de parçalıyordu.

Kırıklarımı toparlayabilir misin?

Sesim çıkmadığında sesim olur musun?

Gözlerimin ışıltısı,gülümsememin sebebi olur musun?

Zor şeyler istemiyorum öyle. Sadece sevgini benimle taşımanı istiyorum. Ama sen bunları uzun bir süre öğrenemeyeceksin belki de hiç öğrenmeyeceksin.

"Arkada bırakılmak ne demek çok iyi biliyorum İnci. Korkularını anlayamam ama anlamayı deneyebilirim. İyi bir insan değilimdir belki ama senin yaranın kabuğu olur seninle ilgili her şeye siper ederim kendimi"

Yavaşça kafamı göğsüne çektiğinde itiraz etmedim. Bu konuşmalar elinde sonunda yaşanacaktı zaten. Üstüme günlerin getirdiği bir yorgunluk vardı.

Evren'in göğsü ise güven kokuyordu. Gözlerime hakim oldum. Kendimi yıpratırsam bir de onunla uğraşmak zorunda kalacaktım.

Bazı sorunları çözmek biraz daha zor gibiydi.

Hayatım karmakarışık bir düğüm olmuştu. Eskiden de pek kolay değildi. Ama yükleri taşıyabiliyordum.

"2 yaşındayken babam bizi terk etti" o bir şey anlattıysa ben de anlatacaktım. "Sebebini hiç bir zaman öğrenemedim ama annem gidişiyle beni suçladı ikinci adımın bana ait olmadığını onu kullanmamam gerektiğini söyledi"

Bir isimle gerektiği kadar mutluydum zaten. İkinci ismim tamamen annemin isteğiyle konmuştu.

"Beni yalnızlığa terk etti ve abime anne oldu. Tamam kabul küçükken en azından sevgisini hissettirmesede gösteriyordu ben büyüdükçe önce sevgisini sonra her şeyini çekti. Kendi adımlarım üzerinde durmayı öğrendim ama küçüklüğüm hep yarım kaldı"

Fazla bir şey söylemeye gerek yoktu. Canım çok acıyordu. Bunları söylemek yaşamaktan da zordu. Çünkü kabulleniyordum. Yaşadığım acıyı hissettiğim boşluğu.

İkimizde sustuk. Zaten bir araya gelince sadece susuyorduk.

Bazıları kalplerimiz konuşur derdi ama bu bizim için yuttuklarımızı sindirmek demekti.

Bazı şeyleri sindirmek gerçekten çok zordur. Daha bir kaç gün öncesine gidersek atlattığım şeyler ağır şeylerdi.

Üstüne üstlük abi vakası yaşamıştım. Canım bildiğim tek kişiydi o. Büyüdükçe çocuklar masumluklarını kaybeder derlerdi asla inanmazdım.

Ancak gerçekler bariz ortadaydı. Çocukken birini kandırmak kolaydı. Sonuçlarını bilmeden ona yalanlar sıralamak.

Sonuçlar er ya da geç gerçekleşirdi. Çünkü sonucumuz doğru bildiğimizden gelirdi.

Askerin Tek ZaafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin