Nova yanlış insanlara güvenmenin acısını çekerken, her bir yanlışta doğruya daha çok yaklaştığının farkında değildi. O bir zamanlar herkesin hor gördüğü, kargalarla konuşan tuhaf kızdı. Şimdi ise krallıklar arasındaki barışı sağlayacak ve dünyalar a...
Arkadaşlar üzgünüm, hastayım bu yüzden bölüm gecikti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-----Yazardan, Dünya------
"Burada bekleyeceksin Jane. Gerekirse hiç uyumayacaksın ama burada bekleyeceksin!"
Jane kendisine emirler verilmesini sevmese de, sessiz kalmayı seçerek başını aşağı yukarı oynattı. Derek ise ellerini saçlarından geçirirken sinirle ilk gördüğü şeye, bir masaya tekme attı. Masa devrilirken sinirli bakışlarını Jane'ye yöneltti
"Nasıl kaçırırsın elinden ya! Güçsüzdü! Yorgundu! Hızlı olmalıydın!"
Jane sinirli gözlerini odada gezdirdi, sakin kalması kendisi için daha iyi olacaktı. Derek ise sinirini kusmaktan gram yorulmuyordu
"Hiç bir şeyi düzgün yapamaz mı-"
Derek'in bağırışlarını kesen şey, bir anda ortaya çıkan Lessy idi. Derek bakışlarını onda gezdirirken, omzundan tutarak sürüklediği kişiyi fark etti.
"Jessica'yı oturma odasına bırak"
Lessy tek bir mimik oynatmadan Jessica'yı bıraktı, aniden yere düşen yarı çıplak beden ile Jane göz ucuyla baktı. Neler olduğunu az çok tahmin edebiliyordu. Jessica kurt formunda Lessy'e saldırmış ve yenilmişti.
"Kıza bakayım mı?"
Derek sinirli gözlerini Jane'ye çevirdi
"Hayır! Sen hiç bir bok yapma! Sadece burada Nova'nın dönmesini bekle!"
Lessy kaşlarını çatarken Jane'yi süzdü
"Sorun ne? Yer krallığının şifa doktoru neden burada?"
Derek göz devirirken eliyle kapıyı işaret etti
"Seni ilgilendirmeyen konular Lessy, sen sadece bana uy yeter. Aynı bu lanet kasabaya gelmeden önce anlaştığımız gibi"
-------Ruhlar Diyarı, Lucas------
Nova yüzündeki gülümseme ile balkondan aşağı bakıyordu. Beline kadar gelen tırabzanlardan düşme ihtimali düşük olsa da, içime doğan 'onu kaybetme' korkusu ile elimi beline attım. Tutuşumu elimden geldiğince hafif tutmaya çalışıyordum ki rahatsız olmasın.
Açıkcası onun yanımda olması, kokusunu içime doya doya çekebiliyor olmam dahi büyük bir mucize. Ah minik melek... Nasıl bir şeysin sen böyle
Başı hafifçe bana dönerken, güzel gözlerini örten bir kaç tutam saç çekti dikkatimi. Elimle saçı kulağının arkasına sıkıştırırken ortaya çıkan gözleri ile gülümsedim. Bu kadın benim ölümüm olacak. Ve bundan kaçmak gibi bir niyetim yok.
