35. Bölüm

17.1K 1.8K 1.5K
                                    

Merhaba 💛

Bu bölümü içten sevgisini, güzel desteğini her daim hissettiğim, minnoş editleriyle kalbimi yumuşacık eden hizeyna 'e hediye ediyorum. İyi ki varsın Zeynep'cim, eşliğin için teşekkür ederim. 🌸

Sevgili okurlarım hayatlet olmayınız lütfen. Oy vermeyi ve fikir belirtmeyi unutmayalım lütfen.

Keyifli okumalar.

☀️

Sonraki 10 gün herkes için yoğun ve yorucu geçmişti. Tuğçe'nin İzmir'e gidişinin ardından kendisini zar zor toparlayan İnci, durumu Yavuz'a anlatmamıştı. Üstelik onu boğazlayan kız yüzünden teninde kalan kızarıklığı Yavuz'dan gizlemek adına ilk birkaç gün neredeyse doğru düzgün görüşmemişti bile onunla. Şanslıydı, zira sonrasında da iş için Emir ile Bursa'ya giden Yavuz, boynundaki izlere hiç şahit olmamıştı. Eğer şahit olsaydı İnci, Tuğçe'nin durumunu adama açıklamak zorunda kalacaktı. Tuğçe her ne kadar verilen sözlere sadık kalınmasını hak etmese de İnci'nin vicdanı buna izin vermemişti.

"Of!"

Elini istemsizce artık boynunda yer almayan izlerin üzerinde gezdirdiğini fark ederek duraksadı.

"Unut artık İnci." diye fısıldadı dolan gözleriyle. "İyi değildi."

Birisinin hele de aynı kanı taşıdığı, aynı evde beraber büyüdüğü kuzeninin ondan bu denli nefret etmesi içini oyuyor, sık sık kendisini sorgulamasına sebep oluyordu. Hiç hatasız değildi belki fakat bugünkü Tuğçe için kendisini büsbütün sorumlu hissetmek de istemiyordu. Buna bilmem kaçıncı kez karar vererek o anları unutmak ister gibi kafasını iki yana silkti ve öğrencilerinin final sınavı notlarını girdiği bilgisayarı kapattı.

"Güz dönemi finito." dedi kendi kendine gülümseme çabasıyla.

Lakin boğazı düğüm düğüm, göğsünün içi sıkıntıyla doluydu. Yavuz'u çok özlemişti. Neyse ki yarın uzun süren Bursa seyahatinden dönecekti. Sevgilisine kavuşacak olma düşüncesiyle onu saran buhran dolu hislerden saniyeler içinde sıyrılmıştı. Gülümseyerek mutfakta yemek hazırlığı yapmakta olan Zeynep'in yanına geçti.

"Zeyno'm salatayı hallediyorum hemen."

"Yemeğe Ulaş ve Fikoş da gelecek." dedi kafasını sallayan Zeynep de. "Ulaş salatada mor lahanayı seviyor, katabilir misin İncito?"

"Aman da aman sevgilisini de düşünürmüş."

"Düşüneceğim tabii." diye kıkırdadı Zeynep. "Canım sevgilim o benim."

"Ulaş'ın günlerdir 32 diş dolaşmasına şaşmamak gerek." diyen İnci, salata malzemeleriyle haşır neşir olurken gülümsedi. "Ben de Peri'yi davet etmiştim yemeğe. Yarın Efe Batuhan'la Kayseri'ye gidecek ya vakit geçirsinler istedim."

İkizini Peri'den kıskanmak yerine, Efe'nin daha hızlı açılmasına katkı sağlayan kıza minnet duymaya ve onunla içten bir bağ kurmaya karar vermişti İnci.

"Ooo kalabalığız bu akşam." diyen Zeynep, ocaktaki çorbanın altını kapatarak İnci'ye döndü. "İki gün sonra yapacağımız eylem için pankart hazırlayalım bu akşam."

Osteokondrodisplazi adı verilen genetik rahatsızlığa sahip Scottish Fold cinsi kediler, bu rahatsızlıktan ötürü kıkırdak ve kemik deformasyonları yaşayıp hayatlarının neredeyse bütününde dayanılmaz ağrı çekiyorlardı. Kızlar da bu cins kedilerin üretiminin ve ücretli sahiplendirme adı altında ticari satışının yasaklanması için eylem yapacak, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın İstanbul müdürlüğü önünde bildiri okuyacaklardı.

Güneşi YakalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin