Güneşi Yakala

Final

Merhaba 💛

Aman da aman yolun sonuna geldik ama veda konuşmamı bölüm bitimine ekledim güneş tanelerim. Orada vedalaşırız. 🥹🫂

Bu bölümü sevgili mistbornnn 'a hediye ediyorum. İlgin, sevgin ve daimi desteğin için çok teşekkür ederim. İyi ki varsın. 🤍

Keyifli okumalar.

☀️

2 yıl sonra

"Baba, canım Yavuz'um!" diyen Eylem, kapıdan içeri giren babasına koşarak adamın kucağına atladı.

Eylem'in yanağına dudaklarını bastırdığı esnada İpek'in kucağına atlamasıyla Yavuz'dan mutlusu yoktu artık. İnci'sinin ferah şeftali kokusunu taşıyan kızların onu kapıda karşılamasına bayılıyordu. Hal böyle olunca ne yorgunluk kalıyordu ne de iş stresi.

"Canım Yavuz'um, bu sabah sen gittikten sonra tabağımdaki her şeyi bitirdim ben." dedi İpek, takdir bekler gözlerle. "Sonra da Brütüs'len oynadık."

"Aferin benim güzel meleklerime."

Babalarından gelen öpücüklerle mest olan Eylem ile İpek'in muzip bakışları kesişince gizli bir anlaşmaya riayet eder gibi gülümsediler.

"Baba," dedi Eylem. "Bize bir şey getirdin mi?"

Sabah çıkarken ondan çikolata istemişlerdi. Eylem annesi gibi fındıklı çikolata aşığıydı, İpek ise fıstıklı çikolata için canını verirdi. Hatırlamıyormuş gibi muzipçe gözlerini kıstı Yavuz.

"Nasıl bir şey?"

"Yakışıklım, sabah söylemiştik ya sana."

İpek'in hitabına kahkaha atmamak için dudaklarının içini dişledi Yavuz. Kızları konuşma tarzlarına kadar sahiden de İnci'nin minik kopyasıydı.

"Hmmm." diye mırıldandı Yavuz, hatırlama çalışır gibi soluklandı. "Hah, hatırladım."

Aynı anda "Olleeeeey!" diye bağırdı kızlar.

Yavuz da kocaman gülüşüyle ceketinin cebinden çikolataları çıkardı. Kızlar parıldamaya başlayan gözleriyle çikolatalara uzanacakları anda bir şey hatırlatmak istercesine boğazını temizledi Yavuz. Çikolataları kızlardan uzaklaştırdı.

Jetonları aynı anda düşen ikizler "Hiiih." diye iç geçirdikten sonra hızla Yavuz'un yanağına sokulup gürültülü öpücükler kondurdular. "Oh mis babam." demeyi de ihmal etmediler.

Öpücük ödemesiyle çikolatalarını kapar kapmaz babalarının kucağından inerek kol kola girip güle oynaya salona doğru koşturmaya başladı kızlar.

O esnada "Aaa!" diye haykıran İnci, mutfaktan çıkmış ve gömleğinin kollarını kıvırmakta olan Yavuz'a yanaşmıştı. "Hani bana?"

Çarpık gülüşüyle kolunu mini lila elbisesiyle göz kamaştıran İnci'nin beline sardı ve beklemeden kızın bedenini kendi bedenine yasladı.

"Efendim aşkım?" diye sordu, yalandan çattığı kaşlarıyla. "Sana ne getirecektim ki?"

"Ya ama hani bana fındıklı çikolata?!"

"Aldım sana da."

Yavuz'un oyunbaz tavrına karşın kaşlarını havaya dikti İnci. Yavuz'u her daim alt eden işveli gülüşü dudaklarına konmuştu.

"Ee versene o zaman yakışıklım."

Kolunu karısının belinden ayırmadan İnci'yi hemen sağ taraflarında kalan duvara yasladı. Tatlı nefesi kollarını boynuna dolayan kızın güleç dudaklarını okşarken yutkundu.