3.1 | YILBAŞI ÖZEL BÖLÜM

7K 403 73
                                    

31/12/22

Geçmez sanıyorsun.
Geçer canımın içi.

...

"O kimdi?" Yiğit'in öfkeli sesiyle sorduğu soru ile ona doğru döndüm. Direksiyonu tutan, beyazlamış parmak boğumlarına bakarak titrek bir nefes verdim. Atkımın içinde duran ağzımı hafifçe dışarı çıkararak konuşmaya başladım. "Bizim mahalleden..."

Arabada bir sessizlik oluştuğunda ortamı yumuşatmak için ona döndüm. "Sonbahar hiç güzel bir mevsim değil." İç çekerek söylediğim sözlerle bakışları birkaç saniye yolu bırakıp bana döndü.

"Sonbahar çok güzel bir mevsim. Yağmurda ıslanmak, toprak kokusu falan." Sakin bir şekilde söyledikleri ile dudaklarımı büzmemek için zor durdum. Kış mevsiminde kaloriferlerde yanmak zorunda kalıyordu ve yeni bir masraf çıkıyordu. Bende soğuk mevsimleri sevmek isterdim.

"Tabii siz zenginler evde sıcak kahveniz ile camdan falan bakarsınız." Gülerek konuştuğumda bana baktığını hissettim ama ona doğru dönmedim. Hiçbir şey demediğinde konuşmaya devam ettim. "Keşke sokaktaki o üşüyen kedi ve köpekler, evsiz, kimsesiz çocuklarda soğuğu sevebilseydi." Hüzün sesime yansımışken kafamı arabanın koltuğuna yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Hiç böyle düşünmemiştim. Artık favori mevsimim yaz." Gülerek konuştuğunda ortamı yumuşatmaya çalıştığını anladım. Fakat bir anda durgunlaşarak bana döndü. "Şu Hamza mıdır, nedir artık. Aranızda bir şey... var mı?" Duraklayan ve sona doğru fısıltıya dönüşen sesi ile alayla kaşlarımı kaldırdım.

"Sen yoksa beni mi, kıskandın?"

"Evet yani hayır. Ne kıskanması? Sordum yani. Hani yanlış anlamasın diye-" Telaşla konuşurken arabanın içinde benim koca kahkaham yankılandı.

"Tamam tamam, kıskanmadın sen şimdi beni?"

"Hıı... Evet." O kadar şirindi ki bu halleri yanaklarını sıkmamak için zor duruyordum. Araba bir süre sonra durduğunda ne ben inmek için kapıyı açtım, ne de o "in" dedi.

Öylece durup ileriyi seyrederken kalın sesi kulaklarıma doğru yankılandı.

"Neden gitmeni istemiyorum?"

Daha çok kendi kendine sorar gibiydi sesi. Gitmemi istemiyor muydu? Onunla olmamı mı, istiyordu?

"Neden gitmek istemiyorum?" diye sordum bende ona bakmadan.

İkimizde birbirimizin sorusunun cevabını biliyorduk fakat hiçbir şey demedik. Bir süre sonra "Yiğit?" diye mırıldandım. Başı bana döndüğünde bende ona döndüm. Soru sorar gibi baktığında konuşmaya başladım.

"Bana biraz kendinden bahsetsene. Seni hiç tanımıyorum ve bu çok korkutucu."

Biraz şaşırsa bile hafif bir tebessüm bıraktı, bu kısa süreli şaşkınlığın yerini.

"Aslında öyle çok merak edilesi biri değilimdir ben. Kötü kalpli, hiçbir şeyi hak etmeyen, zavallının tekiyimdir."

Derin bir nefes aldı. Konuşmadığımı gördüğünde devam etti.

"Aslında anne ve babamı hiç tanımadım. Daha birkaç aylıkken yetimhaneye verilmişim. Tabii orasıda inik sokuk bir yer işte. Olsa olsa bizim gibi serseriler çıkar içinden. 16 yaşlarımın sonunda kaçtım oradan. Dayanamadım kaçtım."

Durdu, devam etmedi.

"Geri kalanı mafyalık işleri falan. Öyle çok merak edilesi bir hayatım yok işte, güzelim."

Titrek bir nefes alarak ince uzun parmaklarımı direksiyonda duran sağ eline uzattım. Elimi elinin üstüne koyarak sıktım. Bunun birçok anlamı vardı. Ne anlamak istediği ona kalıyordu.

"İstesen aileni bulabilirdin..." dedim gözlerinin içine bakarak. Başını salladı. Küçücük bir çocuğun masumiyetiydi ondaki.

Eli kanlı küçük oğlan, hiç okşamadılar mı, senin saçlarını?

"Evet ama istemedim."

"Yiğit..." diye mırıldandım gülümseyerek.

Ne desem bilemiyordum. Zihnimde absürt bir hâl almış kelimeleri toparlayamıyordum. Ağzımdan sadece birkaç kelime çıkabildi.

"Sen sevgiyi en çok hak eden kişisin."

Durakladı. Fakat duraklamasına neden olan benim bu kurduğum yedi kelimelik cümle değildi. Elinden çektiğim elim arabanın kapısını aralarken esmer, sakallı yanağına bıraktığım ufak buseydi.

Hızla arabadan inip arkamı dönerek camdan çok net olmayan Yiğit'e baktım. Eli yanağında öylece bana bakıyordu. Kıkırdayarak kendimi binadan içeri attım.

❤️‍🩹

MERHABAAA!! Normalde yb atmayacaktım fakat çok içimden geldi böyle bir bölüm.

Birkaç saat sonra birçok kişiyi 2022'de bırakacağız. 2022 nasıldı bilmiyorum ama 2023 sizin için umarım çok mucizevi bir yıl olur!

Sihir yalan söylemez.

BİBİDİ BABİDİ BU!

Abi Ceset! (texting) Where stories live. Discover now