9.Bölüm..

75 4 10
                                    

Medya;KEREM..

^^^^

Dakikalardır nefesimi tutup korkumu yenmeye çalışırcasina dağhanin gözlerine bakıyordum onun gözlerine bakarken sanki hiç bir şey göremediğimi zannettim...onun gözleri bomboş ve hissizdi yapısı nasıl görebiliyordum her şeyden zevk duyan istemediği şey olmayınca öfke patlaması yaşayan bir adamdı ve ben kesinlikle bu adamdan olabildiğince uzak kalmalıydım onun istediklerini yapıcaksam bile bu mesafe uzak olmalıydı şuan bile yakın olmamız beni delicesine korkutuyor du...sevgilisi şu halimizi görse bana yapmadığı kalmaz o yüzden hızlıca beni tutan dağhanin elini belimden alarak ondan hemen geriye çekildim bizi izleyen diğer öğrencilere bakmamak için gözlerimi utançla evet bir de bu vardı..tam düşecekken onun beni tutması hemde belime bu beni çok utandırmisti şimdi ben benden hoşlanmayan bu insanların gözünde kötü muamele görücektim..yetmemiş gibi benden daha çok tiksinicekler ve nefret edicekler...bize bakan başka bir çift göz denizdi oda tıpkı dağhan gibi boş gözlerle film seyreder gibi izliyor du...Neydim ben bir uzaktan kumandalı araba mı..hayır ben bir insandım...

Bugünlük canım derse girmek istemiyor du siniftan çıkıp hava almak istiyordum eğer birazdaha kalırsam boğulucam gibi oluyordum gözlerimi herkesten çekip siniftan çıkacakken içeriye birinin girmesiyle kalbim yerinden çıkacak gibi oldu...burak hoca tam karşımda bana bakıp beni inceliyordu neden diye düşünüp dururuken burak hoca büyük adımlarla yanıma gelip elini omzuma koyarak o nazik sesiyle sordu...dağhan çok sinirli görünüyordu buna çok aldırmayarak burak hocaya baktım..

"iyimisin cennet...bir sorunmu var..."

Burak hoca gözlerini benden çekip dağhana çevirince aynı soruyu onada sordu..gurubun geri kalan üyeleride sınıfa yeni yeni geliyorlardı..burak hocada onların bu haline sert bakışlar yollayıp..

"oturun yerlerinize hemen...hocanız gelicek siz hala dışardasınız..bu ne rahatlık burası bar değil okul ona göre davranın..."

Gireceğimiz ders burak hocanin değildi ama böyle davranmasında bir hoca olorak haklıydı...onlar ise sanki karşılarında hoca değilde bir arkadaşları varmış gibi rahat ve alayla gülüp yerlerine oturdular dağhanda son kez sinirli bir şekilde burak hocaya bakıp elleri yumruk olmuş sert adımlarla sevgilisi damlanın yanına oturmuştu...Bugün gerçekten yaşadıklarım beni zorlamış tı ben bu okula neden gelmiştim okumak için ama tüm bunlar yüzünden derslerin hiçbirine konsantre olamıyordum...

"sende yerine otur lütfen cennet...zil çalıncada yanıma gel seninle konuşmam lazım.."

Bunu söylemesiyle kafamı hızla ona kaldırıp o güzel gözlerine baktım...neden konuşması lazımdı ki yoksa dağhanla aramda geçen şeyden haberi varmıydı..varsa işte o zaman ne yapar kim bilir bunu ben bile hayal edemiyorum olan bana ve burak hocaya olurdu...dağhan okulun sahibiydi...allahım nolur lütfen bana yardım et...bana çıkış yolu göster..yapacak bir şey yok diyip benden cevap bekleyen hocama başımı sallayıp bende hemen yerime geçip oturdum...yağızda derse hemen yetişip sınıfa girerken burak hocayı fark edip başını eğdi..

"pardon hocam...şey özür dilerim ben kütüphanedeydimde şey "

"tamam yağız..sende geç yerine...zil çaldığında cennetle beraber öğretmenler odasına gelin.."

"peki..olur hocam "

Burak hocada başını sallayıp gözlerini son kez bana çevirip küçük bir tebessümle siniftan ayrıldı ve benim kalbim gine yapacağını yaptı allahım ne oluyor bana böyle..neden onu görünce kalbim böyle çarpıyor neyim var benim...Ben yine düşünceler içindeyken geometri hocası içeri girip derse başladı ama benim kafam derste değil okul çıkışında nereye gideceğimdi..

ZORBAWhere stories live. Discover now