11.Bölüm

69 6 12
                                    

Korkuyordum..olacaklardan ve kendime yazdığım kaderin sonunda nasıl bir halde çıkacağım belli değil. Ben küçükken kendime kurduğum hayellerin içinde şimdiki gibi bir sebep arıyordum neden...neden insanlar bu kadar hayalperest neden herkes bu kadar kendinden emin...Mesela bir deftere yazarsın anılarını, düşündüklerini, beğendiklerini ben misal yazardım geçmişimde hatırlayamadıklarimi hayal ederdim ailemle olan anılarımı küçük parçalar ekleyip mutlu olurdum hüzünlerim içimde kalırdı buruk bir hüzün...Annemle babamın ölümü tek hatırlamayadigim bir anıydı onların ölümü benin için acı verici bir olaydı buda bir nevi hayal ettiğim bir şey di...kimi insan ölümü hayal edebilir mi sevdiği insanların başında ağlayıp onların arkalarından yas tutmayı ben çocukken bilemezdim ölüm nedir diye sadece ağlardım...Ama şimdi olup bitenden anladığım kadarıyla dedem annemi ve babamı sevmemiş onlara beslediği kin ve nefret onun içindeki iyi insanı yok etmiş ben asla ama asla dedemi bu konuda affetmicem pişman olsaydı eğer şu kadarcık pişman olsaydı affederdim ama hala yaptıklarından pişman olmadan göçtü gitti bu dünyadan tek diyebileceğim Allah affetsin onu...

Tek nefeste ve korkuyla arabada kalırken emirin gözlerindeki kararsızlığı görebiliyordum her şeyin farkındaydı dağhan selinle olan her şeyi ona anlatmıştı emir bunun için biraz şaşırmış olsada elini yüzünde gezdirip ilk cerene bakıp sonra tekrar abisine bakıp konuştu...biliyor dum emir belki beni onlara vermicek ve ben cerenle burdan sapasağlam ayrılıcaz...fakat neden dağhan aramızda olan şeyi ona anlatmıştı saklayabilirdi belki emir de daghanin nasıl bir insan oldgunu biliyor ve karışmıyor...

Seslerini çok duyamasamda hareketlerinden ne kadar tartıştıklarını görebiliyordum araba siyah film olduğu için bir tek ben görebiliyordum onları...ne garip hala korkuyordum ben emire yalan söylemiştim sırf selin için onun kılına zarar gelmesin diye...bir an başımı kaldırıp onları izlemeye devam ederken birinin arabaya doğru yaklaştığını hissettim gelen denizdi aman Allahım şimdi ne yapıcam dağhan belki emirin yanında oldgumu görürse bjr şeyler yaptığımı sanacak emirden yardım istediğimi sanacak..

Deniz öyle soğuk ve ruhsuz duki onun bu haline alışıyor dum neden böyleydi bilmiyor dum belki arkadaş olsaydık sorabilirdim...Deniz beni göremiyor du ama adımları hızlı ve bakışlari soğuktu...Gözlerimi emirlerin olduğu tarafa çevirip bakınca onlarında buraya baktıklarını fark ettim galiba dağhan benim arabada olduğumu biliyor du anlamıştı ve denizden beni yanına getirmesi için emir vermişti..

Benim olduğum taraf bir anda açılıp ben irkilirken denizle göz göze geldim soğuk bakışlarıni kesmiyor du benden ben ise korkuyla ve şaşkınca bakıp ne yapacak diye beklerken o sadece şunu söyledi...

"İn"

Gözleriyle inmemi işaret edip bana bakmaya devam ederken ben olay çıkmasın diye selin için dayanıp başımı tamam anlamında sallayıp acıyan koluma dikkat ederek arabadan dikkatlice indim o sırada deniz inmem için kenara çekilirken benden uzaklaşarak..

"dağhan seni bekliyor takip et beni"

zaten arabadan inmemle dağhan hissetmiş gibi tehlikeli bir o kadar sert bakışlarıyla bana bakarak emiri iterek bana doğru yaklaşarak gelmeye başladı ben korkuyla anın refleksle denize yaklaşacakken bunun yalnış olacağını düşünüp vazgeçerek gözlerimi indirip başımı eğdim....Emir ise abisinin peşinden gelip böyle yapmamasi gerektiğini açıklamaya çalışıyor du...

"Abi tamam bak sakin ol böyle yapma Allah aşkına sen bir kıza bunu yapamazsın bu erkekliğe sığmaz böyle bir şeyi damlaya yapsalar sen sessiz kalırmıydın şimdi sırf cennetin arkadaşı damlayla kavga etti diye sen bu kıza acı çektiremezsin...kusura bakma abi ama ben cenneti size yedirmem..."

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin