24.Bölüm: YANSIYAN RUHLAR VAHASI

4K 463 3.8K
                                    

Merhaba^^ Sessiz bir köşede hikayemize kaldığınız yerden devam edelim✨

Keyifli okumalar minik kabuslarım^^

Bölüme başlamadan önce yıldızı parlatmayı ve satır aralarına çokça yorum yapmayı unutmayın, lütfen.

*
Yansıyan Ruhlar Vahası
*

Boğulmak...

Hapsolmak...

Ölmek ya da kadehinden bir yudum içmek.

Sanrılar ya da ölüme sarılanlar...

Sonsuza dek sürecek bir acının ilk adımıymış hiçlik.

Bir boşluğun içinde uzanırken ruhum acıyordu. Ölüm bir kurtuluştu ama ben ölememekle lanetlenmiştim. Çünkü hiç var olmamıştım. Yansıması çalınmış; benliğini ve hayatını yitirmiş kimsesiz bir zavallıydım.

Sevdim, sevildim, güldüm, ağladım... Ve bunları birlikte yaptığım insanların hiçbirinin hafızasında kalamadım. Silindim, yitirildim ve kaybedildim.

İnsanın en büyük korkusu yalnızlık ve unutulmakmış meğer... Bunu ancak kimsesizler ve dibi boylayanlar anlar. Sevdiğim ya da nefret ettiğim herkesin zihninden silinmiştim çoktan.

Aryen de hapsolduğunda tüm bunların ağırlığı altında ezilmiş miydi acaba?

Liya her sabah odama girip beni uyandırıyor, dağınık yatağımı topluyor ve kahvaltımı getiriyordu. Bu ve sonraki sabahlarda ne yapacaktı? Beni uyandırması gereken saatte hayata kaldığı yerden devam mı edecekti yoksa kim olduğumu hatırlamasa da o saatte boşluğa düşecek miydi?

Aryen... Dün gece öptüğü dudakları unutması o kadar kolay mıydı? Dokunduğu ten, bağlandığı kalp, sarıldığı koku... Hepsi yitip gitmiş miydi kalbinden, ruhundan?

Bu kadar kolay mıydı unutulmak?

Kaybolmak basit miydi sahiden?

Karanlık; ruhumu yavaş yavaş parçalıyor, kanımı içime akıtıyordu. Ağlıyordum, acı çekiyordum ve sancıyan ruhumun yaralarında anılarımın küllerini savuruyordum.

Soyut bir dünyanın ortasında; tenimi yakan bir ateş, ciğerlerimde tıkılıp kalmış bir hava ve üzerime toprak gibi örtünmüş karanlıkla birlikte sağır edici sessizliğin ıstıraplı keyfini sürüyordum.

Olduğum yere çöktüm. Dizlerimi karnıma kadar çekerek kollarımı bacaklarıma doladım. Yüzümü dizlerime yaslayarak yapabileceğim en iyi şeyi yaptım. Etrafım karanlık, soğuk ve ıssızdı. Zihnimde yarattığım evrene geçebilmeliydim.

Ben unutulmuştum ama unutmamıştım. Sevdiklerimle bir arada olduğum başka bir dünya yaratmak mümkündü. Gerçek ya da değil... bir önemi kalmamıştı artık.

Onların yüzünü unutmak istemiyordum. Anılarımızı unutmak, aklımı yitirmek istemiyordum ama bunların olacağını biliyordum. Zamanın acımasız davranacağını ve bir gün onları tamamen elimden alacağına emindim. Onunla savaşabilirdim. Zamana kafa tutup hayatımdan geriye zihnimde kalan sevdiklerimin suretlerini almasına engel olabilirdim.

Geceliğimin yarım yamalak örttüğü bacaklarımı ıslatıyordu gözyaşlarım. Karanlığın içinde yankılanan hıçkırıklarımla için için ağlıyordum. Kimsenin olmadığı bu yerde bana eşlik edebilecek tek şey yakarışlarım oluyordu.

YOZLAŞMIŞ HARABELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin