Tutsaklık

1.7K 48 14
                                    


İYİ OKUMALAR

Ömerin anlatımından;

Evden dışarı çıkınca direk ofise geldim . Faruk benden önce gelmiş ve her şeyi ayarlamıştı.
Masaya oturup Faruk'a bir baş hareketiyle anlatmasını söyledim.
Elindeki fotoğrafı bana yaklaştırdı.  Fotoğrafa bakınca ellili yaşlarda bir adam vardı.
"Abi bir haftadır araştırıyorum. Yağız DEVRİM'in tam düşündüğün gibi düşmanı olduğu kadar güçlü dostları da var. Hepsine baktım gücümüz hepsinden daha fazla ama bu adam çok güçlü abi ".
Çenemi kaşıyıp iyice baktım resme"Bu adam kim ve Yağız ile bağlantısı ne anlat" dedim devam etmesini söylerken.

"Bu adam Berzan KARAHAN abi . Adam yaklaşık otuz yıldır bu işlerin içinde.  Birçok kişinin korktuğu ve aynı zamanda devirmek istediği biri. Ama kimse cesaret edememiş.  Zamanında bir haksızlığa uğramış yakın dostu tarafından.  Ama Yağızın yardımı ile gerçekler ortaya çıkmış.  Adam o zamandan beri  Yağızı kendi evladı gibi görüyor".

"Bu adamın çocuğu yok mu?" dedim Faruk'a dönüp "Yok abi zamanında bir kadını sevmiş fakat düşmanları tarafından öldürülmüş kadın.  O zamandan beri kimseyle evlenmemiş ve aşık olmamış" .
Aklıma Halime geldi o an eğer ona bir şey olursa bende sevemezdim bir daha.
Adam çok acı çekmiş olmalıydı.
Eğer Yağız bu adamdan yardım isterse işler kötü olabilirdi .
Anladığım kadarıyla adam Yağızı evlâdı gibi görmüştü.
Faruk devam etti konuşmaya "Abi bir şey diyeceğim ama kızmandan korkuyorum " deyince konuşması için başımı salladım.
"Abi yenge şu Yağız denen çocukla konuşsa ne bileyim yurt dışına çıktım dese de adam şüphelenmese.  Sen güçlüsün biliyorum abi ama bu Berzan denen adam hafife alınacak biri değil.  Korkuyorum abi seni öldürebilir " deyince beni düşünmesine hafif gülümsedim ve elimi omzuna attım "Merak etme koçum bana bir şey olmayacak. Şu konuşma meselesine gelince böyle bir şey asla olmayacak . Ben zaten müsade ettiğim için Halime benden görmediği merhameti o çocuktan gördü ve ona aşık olduğunu sandı.  Bir tekrarı daha olmayacak.  Benim yanımdayken değil o adamla konuşmak ismini bile duymayacak " dedim hafif bir sinirle .
Oda başını sallamakla yetindi.
Geriye yaslandım "Eee Faruk bizim ufaklık ne yapıyor bayadır görmedim.  Yarın akşam getirsene bize özledim " deyince güldü oda.
"Valla abi oda Ömüş ne yapıyor diye geziyor evde" deyince gülümsedim.
Faruk ile ilk tanışmamız hastanede olmuştu.  Kızı ve karısı ile  trafik kazası geçirmişlerdi. Karısı kazada hayatını kaybetmişti kızı ise yoğun bakımdaydı.  Onu ilk gördüğümde ellerini açmış dua ediyordu ve ağlıyordu.
Derdini sormuştum o zaman ona oda beni ilk defa görmesine rağmen ağlayıp anlatmıştı.
Kızının kalbine yakın bir yere demir saplamış ve kalbi çok ağır hasar almıştı.
Hâline çok üzülmüştüm ve dünyanın en iyi doktorlarına tedavi ettirmiştim kızını.
Kızı şu an çok iyiydi . O zaman Faruk vefa borcu için benimle çalışmak istediğini söylemişti ama bizim işler kötü işler deyip reddetmiştim onu .
Ama yine peşimi bırakmamış ve benimle çalışmaya başlamıştı. Ona etrafımdaki herkesten çok güvenirdim.
Söylediği söze gülümsedim "Söyle ona Ömüş seni çok özlemiş yarın seni bekliyormuş " deyince ayağa kalktı "Emrin olur abi söylerim şimdi izninle ben çıkayım şu adamı biraz daha araştırayım.  Bide adamı  düşmanlarına bakayım bize ulaşmaya çalıştığında ona engel olacak birileri olur en azından " deyince kafamı salladım.
"Tamam Faruk iyice araştır artık harekete geçelim. Kimsenin onu benden almaya gücü yetmeyecek " deyince oda kafasını salladı "Merak etme abi hiçbir şey yapamazlar " deyip odadan çıktı.
Ayağa kalkıp pencerenin önüne geldim ve dışarıyı izledim .
Bugün işlerimi erken bitirmeliydim çünkü Halime evdeydi ve ben şimdiden özlemiştim onu.
Yağızı savunması bu sabah onun için yalvarması canımı sıkmıştı.  Ne ara bu kadar bağlanmıştı bu adama .
Ona çok kötü şeyler yapmıştım biliyorum ve Yağız benim yaptığım hatalar yüzünden ona bu denli yakın olabilmişti.
Yaptıklarımı unutturmak istiyordum ama bir yandan da çok öfkeliydim Halimeye karşı.
Biraz sessiz olsa sakin kalsa geçerdi öfkem belki ama hırçındı ve bu beni daha çok deli ediyordu. Umarım kendimi kaybetmezdim bu sabrım bir gün tükenmezdi.

SAYE(İNTİKAM)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang