SAYE(İNTİKAM)

Zorunlu

Arkadaşlar lütfen oy atıp devam edin ...

Halimenin anlatımından;

-Ömer..
Ağzım bağlı olduğu için sesim yine bir iniltiden ibaretti . Ömer oturduğu koltukta geriye doğru yaslandı ve karşısındaki adama gözüyle bir şeyler yapmasını istedi .

Adamlar ellerimi ve ağzımı çözünce ne yapacagimi bilemez halde olduğum yerde durdum .
Ömer iki elini birbirine kenetleyerek dizlerine yasladı ve bana yaklaştı.
-Hoşgeldin sevgilim özledin mı beni?

Söylediği söze karşılık kaşlarımı olabildiğince çattım.
- Ne saçmalıyorsun Ömer sen? Beni hemen evime geri götür annem uyanırsa çok merak eder beni.

Ufak bir kahkaha attı. Bu kahkahaları gittikçe hem sinirimi bozuyor hemde beni korkutuyordu.
-Merak etme sevgilim bir not bıraktım masanın üstüne annen seni arkadaşında sanacak uyanırsa.

Evime nasıl girmişti ben kapıyı kilitlemiştim. Ömer giderek korkutucu olmaya başlamıştı.  O böyle bir insan değildi nasıl bu hale gelebilmişti.
-Sen ne hakla evime izinsiz giriyorsun?

Elleriyle önümdeki kahküle dokununca geri çekildim.
-Ah Halime istesem şu an o evi elinizden alıp sizi kapı dışarı edebilirim .

Sorgular anlamda yüzüne bakarken cebinden telefonunu çıkardı ve bir şeylerle uğraşıp  bana  gösterdi.

Telefona baktığımda gözlerim olabildiğince şaşkınlıkla  açıldı.  Bu babamdı ve belliki onunla aynı koğuşta olan biri videosunu çekmişti. 
Babam bir yere dalmıştı ve çok mutsuz görünüyordu.  Onu o halde görünce istemsizce gözyaşlarım aktı. 
Ömer gözyaşlarımı silince bu sefer ona karşı koymadım.  Şu an ona o kadar ihtiyacım vardı ki bana sarılmasına,her şey geçecek demesine . O kadar aciz bir haldeydim ki benden nefret ettiğini bildiğim halde yine ona sığınıyordum.

-Ağlama...
Kendini sıktığını hissedebiliyordum. Ne kadar kabul etmesede beni sevdiğine inanmak istiyordum. Buna ihtiyacım vardı.

Telefonu tekrar cebine bıraktıktan sonra bana döndü.
-Şimdi sana bir teklifim var Halime . Eğer teklifimi kabul edersen hemen şimdi babanı o delikten çıkarırım.

Merakla onu dinlerken ,
-Ya kabul etmezsem..?
diyebildim sadece.
Kulağıma doğru eğildi ve bu yakınlık daha çok ürkmeme neden oldu.

-Işte o zaman babanın başına geleceklerden ben sorumlu değilim.

Bu bardağı taşıran son cümle olmuştu.  Beni resmen babamla tehdit etmişti.  Bu kadar alçalmaz dediğim her anda beni şaşırtmaya devam ediyordu. Bütün gücümle onu omuzlarından ittim

- Ne dediğinin farkında mısın sen. Kimsin sen ha kimsin . Beni buraya zorla getirdin sustum elimi ayağımı bağladın yine sustum ama bu çok  fazla duydun mu.

Ben bunları söylerken o daha çok eğleniyor gibiydi . Bu hâline daha fazla dayanamayarak ayağa kalktım.
-Ben şimdi gidiyorum Ömer.  Teklifini de kendine sakla duymak dahi istemiyorum .
Benden ve ailemden uzak dur . Ben senin için bitmiştim şu andan itibaren sende benim için bittin.

Arkamı dönüp gidecekken  beni buraya getiren adamlar önüme çıktılar.
- Çekilin önümden.
Her ne kadar diretsemde çekilmediler.  Ittirmeye çalışsamda başarılı olamadım.
Pes edip arkamı döndüm.  Ömer hala koltukta oturmuş alayla beni izliyordu.

-Adamlarına söyle çekilsinler.  Teklifini de senide kabul etmediğimi söyledim.

Ömer ayağa kalkıp yanıma geldi . Bileğimden tutup oturduğu koltuğun karşısındaki kanepeye oturttu. Bileğimi ondan kurtarmaya çalıştıkça daha çok sıkıyordu ve bu canımı daha fazla acıtıyordu.