Bu benim sevdiğim adam olamazdı. Bir yabancı gibiydi. Yavaş yavaş yaklaşınca uzaklaştım. Fakat bu çokta uzun sürmedi. Sırtım duvara değdiğinde durmak zorunda kaldım. Bana hafif yaklaştı ve saçlarımı kokladı, kulağıma eğilerek;
Bana yaşattığın He...
Iki gün geçti aradan ve ben hala Ömer'den haber alamamıştım. Bugün ilk iş evlerine gidip Özge ablaya sormak olacaktı. Şu an yeni uyanmış ama yataktan çıkmak dahi istemiyordum. Ömeri merak ediyordum ondan haber alamamak sesini duyamamak çok canımı sıkıyordu . Yataktan kalktım elimi yüzümü yıkayıp çiçekli elbisemi giydim .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Halime'nin giydiği kıyafet)
Aşağı indiğimde babam işe gitmişti ve annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Masanın üstündeki notu gördüm ve elime alıp okudum . Annem yazmıştı " Kuzum ben çıktım uykundan uyandırmadım seni kahvaltını yap ". Gülümseyip kahvaltıya oturdum. Kahvaltımı yapıp çantamı aldım ve dışarı çıktım. Yolda yürürken karşıma bir anda çıkan kişiye çarptım. Kafamı kaldırdığımda Emir gülümsüyordu. -Nasılsın Halime duyduğum kadarıyla Ömer'den haber alınamamış. Emir'i itip yoluma devam etmek istedim ama istemekten öteye geçmedi. Emir ellerimi tuttu ve bana doğru yaklaşmaya başladı tam bağıracakken elleriyle ağzımı kapattı ve kulağıma eğildi; -Bitti Halime artık kabul et Ömer gitti. Artık aramızda hicbir engel yok. Istersen güzellikle olsun yoksa hiç istemeyeceğimiz olaylar yaşanır. Gözyaşlarım Emir'in ellerine dökülmeye başladı. Gözyaşlarımı silip arkasını dönüp gitti.
Emir 'ın arkasından bir süre olduğum yerde durdum. Sakinleşmeye çalışıyordum çünkü ellerim istemsizce titriyordu. Emir'i biraz tanıyorsam her şeyi yapabilirdi. Ömer'den korktuğu için bana çok yaklaşmıyordu fakat şimdi Ömer'de yoktu. Gözyaşları içinde olduğum yere çöktüm; - Nerdesin Ömer ? Bir süre orada kaldıktan sonra ayağa kalktım ve Ömerin evinin önüne geldim . Zili çaldım Suna teyze kapıyı açtı. Suna teyze annesiydi ve beni çok sevmezdi .
- Ne işin var senin burada ? dedi sınırlı bir şekilde. Bir adım geri atıp nefes aldım; - Şey ben Ömer'den haberiniz var mı diye soracaktım. -Haberimiz var konuştuk seni görmek istemiyor. Bir daha arama oğlumu rahat bırak. Söylediklerini içimde sindirmeye çalıştım.
-Neden Suna teyze bir şey söylemedi mi sana . Arkadan Özge abla geldi . Suna teyzenin omzuna elini atarak ; - Sen içeri geç anne . Ben konuşurum.
Suna teyze sinirle içeri girdi. Özge abla üzgün bir şekilde bana bakıp ; -Annem haklı Halime , Ömer ile konuştuk ve bir daha seni görmek istemediğini söyledi. Gözyaşlarımı tutamadan; -Neden Özge abla . Bir şey söylemedi mi? -Hayır Halime seni bir daha görmek istemediğini söyledi. Eve de gelmeyecek bir süre. Istersen sende bir daha gelme annem istemiyor.
Kafamı sallamakla yetindim ve arkamı dönüp eve doğru yürümeye başladım.
Ömerin anlatımından;
Bugün Serhat abi bana işleri öğretti. Öğrendiğim kadarıyla sözü geçen bir adamdı ve ülkenin çeşitli yerlerinde tek sözüyle ölebilecek adamlar vardı. Bir toplantısı vardı bugün oraya gittik. Toplantısını yaptıktan sonra arabaya bindik ; -Bak Ömer şimdi bir depoya gidecez. Görmek istemeyeceğin şeyler görebilirsin. Bizim mekanlardan birini basmışlar ve bunun bedelini ödeyecekler. Gözlerinin içine baktım; - Merak etme abi ben her şeye hazırım.
Güçlü olmak istiyordum intikamımı almak için. Bu yüzden herşeyi yapardım. Araba bir deponun önünde durdu ve arabadan indik . Deponun kapısı açıldı içeri girdiğimizde elleri arkadan sandalyeye bağlı üç adam vardı ve yedikleri dayaktan yüzleri tanınmaz haldeydi . Serhat abi gülümsedi ve elini omzuma vurdu; -Bak evlat bu senin ilk işin . Cebinden çıkardığı silahı bana verdi; - Şimdi senden bu adamları öldürmeni istiyorum . Yarın başka insanları öldürmeni isteyebilirim . Bunlara alışmanı istiyorum.
Silâhı elime aldım . Ben daha önce askerlik dışında elime silah almamıştım. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım . Bunu yapmak zorundaydım. Gözlerimi açıp tetiği çektim. Üç el ateş ve yerde yatan üç beden .
Arkamı döndüğümde Serhat abi gülümsüyordu. Sırtıma vurup ; -Aferin evlat. Artık bu işlerden çekilmek istiyorum ve bir evlâdım olmadığı için kimseye bırakamıyorum. Bundan sonra benim olan herşey senindir. Elini öptüm ve; -Sağol abi. Sana layık olacam. Depodan dışarı çıktım ve arabaya doğru yürüdük. Korumalardan biri kapıyı açıp; -Buyur Ömer abi dedi. Arkamı döndüğümde Serhat abi başka bir arabanın kapısını açıp; -Artık o araba senindir evlat. Ne de olsa artık yeni mafya lideri sen olacaksın.
Arabaya bindiğimde kafamı koltuğa doğru yaslayıp gözlerimi kapattım . Sonunda intikamımı alacaktım. Bir zamanlar o kadar aşık olduğum kızdan şu an nefret ediyordum. Az kalmıştı çok az...
Evettt arkadaşlaryenibölüm geldi ... Artık Halime ve Ömer 'i karşılaştırmak istiyorum .... Lütfenbeğendiyseniz oy verin ... Seviliyorsunuz 🙏🙏😉
