Bölüm 6, Tatlı Rüyalar Draha

6.8K 740 935
                                    

Hello, Hello ve de hello!!!!!!

Neden böyle enerjik bir giriş yaptım acaba sıdfhjspdfsf Aslında yarın ve pazar baroda iki günlük eğitimim var. Sabahtan :) Akşama :) R.I.P Kaos

Hemen sınırlar hemen. 220 oy 600 yorum. Kendimi mi keseyim daha heeeeeeeee

Ve bu bölümle elveda Hildebaht, elveda Doğu Goddas diyoruz. Bakalım başımıza neler gelecek???

Bu arada bana ÖTŞ kitap olacak mı diye soranlara bu hafta oraya bölüm gelmediği için buradan yazayım. Aşklarım bekliyoruz işte ssdlfohdsjpf. En güzeli için az daha dişimizi sıkalım ki güzel olsun. Sabredek az daha

Ee yine çok konuştum. Hadi aşkım Kaos kaçar. İmzam sonda.

Sizi sonsuzluk kadar seviyorum!

Sizi sonsuzluk kadar seviyorum!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 6, Tatlı Rüyalar Draha

Frennat'tayken diğer insanlarla iletişim kurmam, onlarla konuşmam yasaktı. Yaşım daha küçükken, bir şeylerin nedenini kavramaya yatkın değilken bu durum benim için sorun değildi. Evimiz kocamandı ve sıcacıktı. Genellikle soğuk bir şehirde büyüyen her çocuk gibi ben de evimizin sıcaklığına sığınıyordum. Uzun koridorlarında koşuyor, mermer zeminlerinde kayıyor ve bazen düşüyordum. Yorulduğumda ise sıcak çikolatamı alarak resimli kitaplarımdan birinin açık durduğu ahşap zemine kıvrılıyordum.

Evimizdeki hizmetliler vardı evet ama onlarla da konuşmam yasaktı. Babam hiçbir zaman bu kurallar konusunda fazla katı davranmamış olsa da annemin tavrı netti. Hiçbir yabancıyla, özellikle de evimizde çalışan insanlarla konuşamazdım. Oduncunun bile odunları kırmasını odamdaki cumbadan izler, perdelerin ardında saklanırdım. Bazen adamın beni gördüğünü anladığımda saklanır bazense annemin beni görme ihtimalini göze alarak ona el sallardım ama hiçbir zaman karşılık alamazdım.

Sadece bir kere çalışanlardan biriyle konuşma fırsatı bulmuştum, o da benim için unutulmaz bir anı olarak kalmıştı. Kız o zamanlarda ya on yedi ya da on sekiz yaşında olmalıydı, şu an olduğum yaştan küçük olduğuna eminim ama fazla da küçük olduğunu sanmıyorum. Aslında uzun zamandır kızın farkındaydım çünkü çok güzeldi. Altın sarısı saçları her zaman düzgün bir örgüyle başının tepesinde toplanmış olsa da zaman zaman saçlarını açtığını görür, büyülenirdim. Safir gibi görünen canlı gözleri ve küçük bir burnu vardı. Bense yedi yaşında, haşin ve çıplak ayak koşan bir kızdım. Annem sürekli saçlarımı örmeye çalışır, bense kaçarak evimizin koridorlarında ondan gizlenirdim. İşte o kız benim resimli kitaplara bayıldığımı fark edince kardeşinin eski kitaplarından birini getirip bana hediye etmiş hatta kimse görmeden kitaptan küçük bir kısmı bana okumuştu.

Aslında onun bana hediye edeceği kitaba ihtiyacım yoktu ama hayatımda ilk defa bir yabancı benim için bir şey yapmış, benimle konuşmuştu. Muhtemelen annem bunu öğrenseydi hiç vakit kaybetmeden kızı evimizden kovardı. Bu yüzden o resimli kitabı ne pahasına olursa olsun her zaman ondan sakladım.

Sadece Bir Damla Brh+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin