Bölüm 18, Vardır Bir Sebebi Harabe Kalmasının

5.7K 683 684
                                    

Herkese merhaba!!!! Beni özlediniz miiiiiiiii?

Güzel bir duyuruyla geldim. Ay bitmeden Ölü Tanrının Şarkısı çıkmış olacak. 28 Ekim'de İzmir, 4 Kasım'da İstanbul, 2 Aralık Antalya ve 9 Aralık Ankara şimdilik kesinleşen imzalarım. Sarılmak, sohbet etmek için kapım size açık. Nihayet yüz yüze bir araya geleceğiz çok heyecanlıyım....

Güzel haberden sonra hemen sınırlar. 600 yorum ve 300 beğeni. Bu sefer uzun bir bölüm attım ve öyle bir spoiler var ki bölümde...

Çok fazla konuşmadan sizi bölümle başbaşa bırakacağım. Bölüm şarkımız Kalsey Waters-Want

İmzamı sona bırakıyorum. Sizi sonsuzluk kadar seviyorum!

Bölüm 18, Vardır Bir Sebebi Harabe Kalmasının

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 18, Vardır Bir Sebebi Harabe Kalmasının

Devasa iki kanadın yarattığı hava akımı etrafımı kuşatırken öne doğru eğildim. İki elimle birden dizginleri sıkıca tutarken eyer üzerindeki dengemi bozmamaya dikkat ettim. Ne olursa olsun bedenimi olduğu yerde tutacaktım. Daha önce korkunç savaşlar vermiş, sayamayacağım kadar çok kez ölümle yüzleşmek zorunda kalmıştım. Öyle ki bazı günler Hildebaht'taki odama döndüğümde kıyafetlerime sinen kan kokusundan başka bir koku alabilmem için birkaç gün geçmesi gerekirdi. Bir ejderhanın sırtında kalmaya çalışmak benim için o kadar da büyük bir mesele olmamalıydı.

Havada son hızla ilerlerken Ierva sanki düşüncelerimi duyabiliyormuş gibi o uzun boynunu çevirip bana baktı. Sahibininkine benzeyen buz rengi gözleri benimkileri bulduğunda ona gülümsedim. Küçük, vahşi yaratık. Benden nefret edebilirdi ancak sahibini bundan daha çok seviyor olmalıydı. Şu anda sırtındaysam o da en az benim ona olduğum kadar bana muhtaç olduğunun bilincindeydi. İkimizin de amacı aynıydı. İkimiz de aynı kişiyi kurtarmak için bu yolculuğa çıkmıştık.

Ierva kanatlarını güçlü bir şekilde çarptığında üzerimdeki pelerinin başlığı açıldı, rüzgar var gücüyle suratıma vurdu. Bundan birkaç ay önce, annemin katilleriyle aynı türde bir adamın hayatı için bir ejderhanın sırtına yola çıkacağımı söyleseler onlara hançerimi gösterirdim. Değil onlardan birini kurtarmak, onlardan birini görmeye bile katlanamıyordum. Bu başıma gelen belki de en trajikomik şeydi. Tüm varlığımla nefret ettiğim o şeylerden biri kusursuz bariyerimi aşarak varlığından bile haberdar olmadığım o çatlaktan içeri sızmıştı.

Onu öpmüştüm. Bunun ne anlama geldiğini bilmeme, ona bağımlı olacağımın farkında olmama rağmen onu öpmüştüm. Daha önce başka adamları öpmüştüm ama hiçbiri bana onun bana hissettirdiklerini hissettirmemişti. Daha önce hiç bu kadar canlı hissetmemiştim. Dudaklarım onunkilere değdiği ilk andan ayrıldığımız o ana kadar her şey anlamını yitirmişti. Öpücüğü bana yeni havammış gibi hissettirmişti ve bu beni korkutuyordu. Ama beni korkutan ona bağımlı olmak değildi. Beni korkutan ona karşı gerçekten bir şeyler hissedebiliyor olma ihtimalimdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 15, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sadece Bir Damla Brh+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin