(+18) Yabancı çevik bir hamleyle beni çevirip masaya dayarken elimdeki hançere gülerek baktı, buz mavisi gözleri bana dönerken gölgeler sıklaştı, uyarıları birer çığlığa dönüştü. Onun sadece sıradan bir yabancı olmadığını anladığım anda ise geç kalm...
Nasılsınız aşklarım. Sanırım bir çoğunuz ÖTŞ de okuduğu için her hafta birlikteyiz snfpsjf. Okumayan varsa da neden okumuyorsunuz be ofjskdsf
Öncelikle iyi bayramlar. Bayramınızı enişten dileklerimle kutlarımmmmmm.
Kısaca sınırlar. 300 Oy 600 yorum. Bence yaparsınız. Çünkü bir sonraki bölümde hepinizin merakla beklediği bir şey olacak. Öhöm ne acaba??
Kitabın bu kısmı artık evrene tamamen dahil olduğumuz, evrenin dinamiklerini kavrayamaya başladığımız kısım. Bu yüzden bölümü daha yavaş ve dikkatli okumanızı öneriyorum size. Ve bir de... Neyse spoiler olmasın sdopjasd
Sizi sonsuzluk kadar seviyorum. İmzamı da sona çakar giderim. Hadi aşkım kaos kaçar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KISIM 2
Kardeş
"Gömülmez üzerine toprak atılmayan sırlar, unutma ki bir gün mutlaka dirilirler."
Rahatsızlığını gidermeye çalışmak artık boşuna bir çabaydı. Rol yapmaktan her zaman nefret etmişti ve uzun süredir yaptığı tek şey rol yapmaktı. Şarabına dokunmamış, yanında servis ettikleri tatlılardan bir ısırık bile almamıştı. Sadece oturmuş, kardeşlerinin gözlerinin içine bakarak ona yalan söylemelerini izlemişti. Eskiden olsa bu durumdan keyif alır, onların yüzüne karşı söyledikleri yalanları dinlerken suratında bir gülümsemeyle onlara katılırdı.
Artık kendisinde bunu yapacak sabrı görmüyordu. Klanların uzun süredir içten içe yandığını biliyordu. Fazla uzun süre barış içinde yaşamışlardı. Eskiden Goddas'ı bir arada tutma düşüncesi onları da bir arada tutuyordu. İnsanlar sınırlarını keskin bir şekilde çizdiğinden beri ise işler değişmişti. Vampirler hak ettiklerini almak istiyordu ve bunun önceliği de tek bir klandan geçiyordu. Yine de kardeşlerinin nasıl yöneteceğini bildiği toprakları onlara kolayca bırakmaya niyeti yoktu. Onların hükümranlığı korku ve kaostan başka bir şey getirmeyecekti. Yok edene kadar durmayacak, beslenecek tek bir insan kalmayana kadar onları avlayacaklardı. Yaşayan her şey ölmeden önce onlara engel olması gerektiğini biliyordu. Kan, hayattı ve bu hayat da insanların damarlarında akıyordu.
En sonunda bir şeyler yapıyormuş gibi görünmek için kadehine uzandı, parmaklarını geniş ağzında gezdirdi. Silas ve Raymond odayı terk edeli iki saatten fazla olmuştu. Demek ki iki saattir Maggart ve Urien'in sahte barış naralarını ve gerçekle asla alakası olmayan vaatlerini dinliyordu. Ne hoş, elinde olsa ikisini de Goddas üzerinden silip atardı. Yapması gereken buydu, eğer soydaş olmasalardı çoktan yapacağı da buydu.
