Karanlık Lord, 31 Ekim 1981 gecesi Harry Potter'ı öldürüp kehanetten kurtulmaya çok hazırdı.
Onun planlarını bozmak ise Çapulcuların göreviydi.
╔════════════╗
harry j. potter x fem!oc
audrisimpavi |...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
4 Aralık 1994
Hogwarts adeta çalkalanıyordu. Bu çalkantının sebebi kötü bir haber değil, iki gün önce açıklanan haberin yarattığı heyecandı.
Noel'de bir balo düzenlenecekti. McGonagall'ın dediğine göre Üç Büyücü Turnuvası zamanı bu Noel Balosu gelenekmiş ve okulların arasındaki samimiyeti arttırıyormuş.
Daha şimdiden üç okulun da katılacağı Noel Balosu için herkes heyecanla kıyafet ve kavalye arıyordu kendisine.
Alora içten içe Cedric'in kendisine sormasını bekliyordu, yalan söyleyemezdi. Onunla kendini baloda hayal edebiliyordu. İçeri girdiklerinde herkes onlara bakacaktı, ahenkle dans edeceklerdi ve harika bir gece olacaktı!
"Ne giyeceksin?" diye sordu Hermione'ye merakla. "Ben ne almak istediğimi bilmiyorum! Sirius bana bir sürü katalog yollamış ama seçim yapamıyorum."
Sirius'a bir balo olacağını yazdığı anda Sirius ona yığınla dergi yollamış ve kendisine istediği elbiseyi seçmesini söylemişti. Birbirinden değişik bir dolu elbise görünce Alora, erkekleri çok kıskanmıştı.
Resmi bir cübbe giyip olaydan sıyrılacaktı onlar, çok basitti.
Omuz silkti Hermione. "Ben de tam seçemedim. Annem birkaç elbise örneği yollamış, aralarından seçmeye çalışıyorum. Yardımcı olur musun?"
"Tabii ki olurum." dedikten sonra dudaklarını birbirine bastırdı Alora. "Balo için kavalyen var mı peki?"
Hermione bir an durakladı. "Henüz yok." diye mırıldandı. "Birinin sormasını bekliyorum, sorarsa onunla gideceğim."
Alora kaşlarını kaldırdı. "Kim o?"
"Baloya birlikte gelirsek öğrenirsin." dedi Hermione kestirip atarak. Sonra imalı bir gülüşle Alora'ya baktı. "Sen Cedric'in sana sormasını bekliyorsun değil mi?"
"Bir şampiyonun kavalyesi olacaksın, çok güzel hazırlanman gerekiyor Alora." dedi Hermione. "McGonagall önem veriyor böyle şeylere."
Derin bir nefes çekti içine Alora, bir anda heyecanla kalbi çarpmıştı. "Biliyorum, biliyorum." dedi. "Ayarlayacağım en yakın zamanda bir şeyler."
"Kızlar, hadi!" Ron arkasını dönüp onlara seslendiğinde Alora ve Hermione, diğer ikisinden epey uzak kaldıklarını fark ettiler.
Hogsmeade günü nihayet gelmişti ve Hogwarts öğrencilerinden yaşı tutanlar küçük kasabaya kaymak birası içmeye, arkadaşlarıyla vakit geçirmeye veya bir şeyler almaya gidiyorlardı.
Beauxbatons ve Durmstrang okulları da Hogsmeade'e akın ediyorlardı, onlar da sihirli küçük köyü merak etmişlerdi.
Kızlar hızlı adımlarla arkadaşlarına yetiştiklerinde Harry'nin koluna girdi Alora, yerler hafif buz tutmuştu ve kayıp düşmek istemiyordu.
