⚵40 - claudia.

636 133 266
                                    

Alora, burnunun kanaması durdurulmuş bir şekilde Hastane Kanadı'ndan çıktıktan sonra Weasley ikizleri bulmak için Büyük Salon'a gitmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Alora, burnunun kanaması durdurulmuş bir şekilde Hastane Kanadı'ndan çıktıktan sonra Weasley ikizleri bulmak için Büyük Salon'a gitmişti. Öğle yemeği saati geldiği için şanslıydı.

Gryffindorların arasına katılıp yemeğe başlarken köşede oturan Fred ve George'a seslendi. İkisi de aynı anda Alora'ya döndüklerinde Alora onların bu senkronize halinden ürktü. "Evet?" dedi George.

"Nugatınızla ilgili büyük bir sorun var." dedi Alora. "Kanamayı çok yoğun yapıyor ve durdurmak mümkün değil."

Fred "Evet, bunun için bir nugat daha var." dedikten sonra kaşlarını çatarak saçlarını kaşıdı. "Sana ondan vermedik mi?"

"Hastane Kanadı'nda yarım saat geçirdiğim göz önüne alınırsa, hayır, vermediniz!" dedi Alora. Sinirleri zaten tepesindeydi, ikizlerin bu hatasına da sinirlenmişti.

George "Sakin ol." dedi onun öfkeden kızarmış yüzüne bakarken. "Unutmuş olmalıyız. Sonuçta iyisin."

Huysuzca ikiliye baktı Alora ve hiçbir şey söylemeden önüne döndü. Yemeğini çiğnerken masaya yaklaşan Hermione'yi gördü, yüzünde dehşete düşmüş bir ifade vardı arkadaşının.

"Hermione, iyi misin sen?" diye sordu merakla. Yüzündeki bakış korkutmuştu Alora'yı. Kabarık saçlı cadı masada Alora'nın yanına otururken Alora bir kez daha "Hermione?" diye seslenmişti ona. 

"Pekala, kötü bir haberim var ama sakin olman gerekiyor." Hermione'nin dedikleriyle kalbi sıkıştı Alora'nın. Hermione bu kadar kötü gözüktüğüne göre gerçekten ciddi bir şey olmuş olmalıydı.

Aklına Sirius geldi, Remus geldi, hatta babası bile geldi. Fakat Hermione'nin söylediklerini hayal bile edememişti.

"Harry." dediğinde Alora kaşlarını çattı. Yarım saatten biraz önce arkasında bıraktığı çocuk gözünün önüne gelirken Hermione nefes verdi. "Dorthmore ona ilanı aşk etmiş, herkes bunu konuşuyor."

Nefes alamadı bakır saçlı kız, Hermione'ye alacağı cevaptan korkarak "O ne demiş peki?" diye sordu. Duyacağı cevap onu korkudan öldürüyordu.

Harry karşılık verdiyse ne yapacaktı, Alora dudaklarının kuruduğunu fark etti. Düşünemiyordu bile bu olasılığı.

Ürkerek de olsa yanıtladı onu Hermione. "Düşüneceğini ve onu yakından tanımak istediğini söylemiş." dedi. "Reddetmemiş yani."

Alora dünyasının bir anlığına yıkıldığını hissederek gözlerini yumdu. Algılamaya çalışıyordu. Harry demek Dorthmore'un ilanı aşkına kesin bir red vermemişti, hatta kabul etmiş sayılabilirdi.

Tüm ümitleri ve hayalleri suya düşerken buna anlam veremedi Alora. Harry bunu niye yapıyordu? O kıza gerçekten bir şeyler hissetmeye mi başlamıştı yoksa? Eğer öyleyse Alora ne yapacaktı?

SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Where stories live. Discover now