Karanlık Lord, 31 Ekim 1981 gecesi Harry Potter'ı öldürüp kehanetten kurtulmaya çok hazırdı.
Onun planlarını bozmak ise Çapulcuların göreviydi.
╔════════════╗
harry j. potter x fem!oc
audrisimpavi |...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Dumbledore, dört arkadaşı da dinledikten sonra dinlenmeleri için ortak salonlarına gidebileceklerini söylemişti. Pierre onlarla birlikte odadan çıkmamış, Dumbledore'un odasında kalmıştı.
Çocukların duymasını istemedikleri bir şeyleri daha aralarında tartışacakları belliydi.
"Bu kötü Harry." dedi Hermione dışarı adım attıkları gibi. "Çok kötü! Çok yakınındalar."
Harry derin ve sıkıntılı bir nefes verirken Alora'nın mavi gözleri onun üzerindeydi. "Hermione haklı, Harry." dedi. "Çok daha dikkatli olmamız lazım."
"Saldırma amaçları zarar verme değildi bence." dedi Harry. "Hogsmeade'de bana ne yapabilirlerdi ki sonuçta. O kadar büyücü var orada, illa ki birileri daha dahil olacaktı ve bir şey yapmaları zorlaşacaktı. Gözümü korkutmaya çalıştılar sadece."
Alora kaşlarını kaldırdı. "Bunu duymak pek içimi rahatlatmadı açıkçası." dedi. "Seni açıkça tehdit ettiler, herkesin gözü önünde. Bunun arkası da gelecek!"
"O konudan şüphem yok zaten." Harry ellerini kot pantolonunun cebine sokarak yürümeye devam etti. "Sadece... Henüz saldırmaya yürekleri yok, Dumbledore'un olduğu yerde zor zaten saldırmaları."
"Artık Dumbledore'u da pek umursuyor gibi durmuyorlar kardeşim." dedi Ron. "Alora haklı, dikkatli olmamız lazım, her yerdeler ve güçleri en üst noktasında şu an."
Ofladı Harry. Kafası kazan gibi olmuştu. Arkadaşlarının haklı olduğunu biliyordu ancak boşuna endişeye kapılıp kendini germek de istemiyordu. Ama düşünmeden edemeyeceği de belliydi.
Dördü ortak salona girdiklerinde henüz Ölüm Yiyenlerin saldırı haberi kulede yayılmadığı için kimse onlara dönmemişti, sakince koltuklara oturduklarında Hermione "Benim bir işim var, gitmeliyim." diyerek koşturarak uzaklaştı.
Alora onun arkasından baktı, Hermione son zamanlarda sürekli bir yerlere kayboluyordu. Üstelik Krum'la bakışma mevzusunu da hala unutmamıştı. Ne işler karıştırıyordu arkadaşı merak ediyordu.
"Benim de iksir ödevimi yapmam gerek." dedi Ron oflayıp. "Profesör Lupin beni öldürecek artık yoksa."
Harry sırıttı. "Öldürebilir sahiden, ödev yapmayanlara sinir olduğunu biliyorsun." dediğinde Ron tekrar bıkkınlıkla ses çıkarıp yurt odalarına giden merdivenlere doğru gözden kaybolmuştu.
Alora ile baş başa kaldıklarında bir süre sessiz kaldılar. Harry uğradıkları saldırıyı düşünürken Alora'nın elini tuttuğunu hissedip gözlerini kırpıştırdı ve ona döndü. Mavi gözler kendisinin üzerindeydi.
"Sirius'a haber vermemiz lazım." dedi. "Ne olduğunu bilmesi gerek."
"Onu endişelendirmekten nefret ediyorum." Harry nefes verdi. "Hem Dumbledore biliyor, o Remus'a söyleyecektir. Remus da Sirius'a anlatır."
