Karanlık Lord, 31 Ekim 1981 gecesi Harry Potter'ı öldürüp kehanetten kurtulmaya çok hazırdı.
Onun planlarını bozmak ise Çapulcuların göreviydi.
╔════════════╗
harry j. potter x fem!oc
audrisimpavi |...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Alora, Harry'ye çok kızgındı.
Kırgınlığını gizlemek için kızgınlığının arkasına saklandığının farkındaydı elbette. Harry'nin gözünde önceliğini kaybettiğini düşündüğü için kırgındı, bunu da kızgınlık olarak dışa vuruyordu.
Harry'yi kaybediyordu. Delilah Dorthmore'a karşı onu kaybediyordu ve elinden hiçbir şey gelmiyordu. Neden bir şey yapamıyordu onu da anlamıyordu! Harry onun en yakınıydı, bir şeyler yapabiliyor olması gerekmez miydi?
"Aklımı kaçıracağım." diye mırıldandı Alora, yanındaki Hermione onu duymuştu. "Gece uyku uyuyamadım."
"Kıskançlığın mı uyutmadı?" dedi Hermione sırıtmasını tutamayarak. Alora ona tersçe bakınca kabarık saçlı kız omuz silkmişti. "Ne? Kıskançlığını kontrol etmek konusunda çok kötüsün ve bence sen de farkındasındır."
"Farkındayım tabii." Alora kollarını göğsünde kavuşturdu. Koridorda yürüyorlardı çünkü birazdan ders başlayacaktı. "Ama ne yapayım Hermione, Harry'yi kaybetmekten çok korkuyorum."
"Onu kaybetmezsin, Harry'nin vazgeçemeyeceği tek kişisin sen."
Bu da doğruydu ancak Alora son zamanlarda böyle hissetmiyordu. Harry sürekli Delilah ile vakit geçiriyor, kendisine minimum düzeyde vakit ayırıyordu. Bu da onu terk edilmiş hissettiriyordu.
Oysa Harry'nin arkadaşlıklarını korumak adına kendisinden uzak olduğunun farkında değildi.
Alora'nın hislerinin gittiği yer tehlikeli bir yön almaya başlıyordu çünkü. Alora hislerini zapt edemezse arkadaşlıkları yine tehlikeye girecekti.
Harry bunu göze alamazdı. Tekrar ilişkileri düzelmiş ve her şey yolundayken aşkı araya karıştırıp tekrar uzaklaşmalarını, birbirlerini kırmalarını istemiyordu. Bundan korkuyordu.
Alora, Hermione'ye cevap vermedi, bu konuyu daha çok uzatmak istememişti çünkü üzerine konuştukça canı yanıyordu.
"Hanımlar!" Yüksek sesi duyunca iki kız irkilip arkalarına döndü. Fred ve George kendilerine doğru geliyordu, yüzlerinde her zamanki muzip sırıtmaları vardı.
Fred, Alora'nın yanına gelip kolunu omzuna attıktan sonra "Bayan Vandeleur, tam da aradığım insan." dedi. Alora ona tuhaf tuhaf bakmıştı. "Sana bir teklifimiz var."
"Hem de çok güzel bir teklif." diye ekledi George.
"Başıma ne gelecek kim bilir?" dedi Alora iç çekerek. Weasley ikizleri böyleydi çünkü. "Söyleyin bakalım, neymiş teklifiniz?"
İkizler tekrar birbirlerine sırıttı. Fred cebinden bir şekerleme çıkarıp Alora'ya göstermişti. "Şaka ürünlerimizin en yenisi ve en güzeli. Bizim için deneyip fikirlerini söylemeni istesek senden, ne dersin?"
Hermione "Saçmalamayın çocuklar, yaptığınız şey çok tehlikeli." diyerek onlara itiraz ederken Alora arkadaşının tam aksine "Olur." diyerek Fred'in elindeki şekerlemeyi almıştı.
