⚵ 23 - söylenenler ve gözlemler.

842 156 167
                                    

Alora ikinci görevden birincilikle ayrılan Cedric'i görevden beridir görmemişti

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Alora ikinci görevden birincilikle ayrılan Cedric'i görevden beridir görmemişti. Üç gün olmuştu ve üç gündür ne zaman Cedric'le denk gelmeye çalışsa Cedric ya ortalarda olmuyor ya da bir bahaneyle kaçıyordu yanından.

Bir şeyi yanlış yapıp yapmadığını düşünmeye başlamıştı Alora ancak aklına hiçbir şey gelmiyordu.

Bu konuyu Hermione'ye de sormuş, ondan da akla yatkın bir çıkarım alamamıştı.

Bu yüzden biraz olsun canı sıkkındı ama tamamen canı sıkkın olmadığı için Cedric'e karşı hislerim ne kadar yoğun? sorgulamasına girmişti kendi içinde. Ve aldığı cevaplar hoşuna gitmese de gerçekçi oluyordu.

"Vandeleur!" Remus'un kendisine seslenmesiyle irkildi genç cadı ve profesörüne döndü. "İksirine bak, neredeyse katılaşacak."

Alora'nın gözleri iksirine döndüğü anda katılaşmaya başlayan sıvıyı gördü ve hızlıca kaşığını eline alıp karıştırmaya başladı. Remus ona yaklaşıp "İyi misin? Dalgın gibisin." demişti.

"İyiyim." dedi Alora. "Yorgunum sadece." 

"Dersten sonra konuşalım ister misin?" Remus anlayışla gülümsedi. "Kaç zamandır bana hiç uğramıyorsun, alınmaya başlıyorum artık."

Alora sırıtmadan edemedi. "Bilerek yaptığım bir şey değil, kusura bakma." dedi. "Bugün için de babama söz verdim, onunla vakit geçireceğiz."

Remus, Pierre'in bahsi geçince yüzünün değişmemesi için elinden geleni yaptı ancak yüzündeki gülümseme küçülmüştü. "Anlıyorum, yarınını bana ayırırsın o zaman." 

Alora birkaç saniye düşündü bir işi var mı yarın diye ancak bir şey aklına gelmeyince "Elbette olur." dedi. Remus onun bakır rengi saçlarını narince okşayıp arkadaki masaya ilerledi.

Remus gider gitmez Harry arkasını dönüp Alora'ya bakmıştı. "Bu haksızlık, iksirin kötü olunca sana kızmıyor ama bana kızıyor!" 

"Çünkü annesi iksir dehası olan kişi ben değilim sensin Harry." Alora ona gülümsedi. "Benden ümidi pek yok ama senden var, annenin genlerinden dolayı."

Harry oyuncu bir edayla kaşlarını çatıp dudaklarını büzdü. Alora onun sevimli huysuz görüntüsüne gülümsemeye devam etti. "Bence sebep bu değil, sana kıyamıyor yalnızca."

"Kim bana kıyabilir ki zaten?" dedi Alora tatlı tatlı gülümseyerek ve saçlarını iki yana savurarak.

Eğlenircesine iki yana vücudunu sallarken Harry ona gülümsedi, Alora'nın yüzündeki neşeye bayılıyordu.

Üstelik eskisi gibi birbirleriyle şakalaşabiliyor olmaları rahatlatıcıydı. Alora'yla bu yakınlığını özlemişti ve buna muhtaç olduğunu içten içe biliyordu.

"Haklısın, kimse kıyamaz sana." dedi Harry, hala gülümsüyordu. "Ben de kıyamam."

Alora bir anlığına durup Harry'ye baktığında kalbinin küt küt attığını hissetti. Dağınık siyah saçları yine alnına doğru dökülmüştü, yeşil gözleri ışıldıyordu ve yüzündeki gülümseme çok canlıydı, çok sevgi doluydu.

SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang