SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

⚵28 - en değerli iki parça.

"Maalesef, Lord Voldemort ve müritleri tarafından öldürülen Spor Dairesi Başkanı'nın yerine gelen kişi gizli bir Ölüm Yiyenmiş." 

Dumbledore'un dedikleriyle odadakiler omuzlarını düşürdü. Remus içinden Bakan'a sövmeye başlamıştı bile. Aptal herif, bir Ölüm Yiyen'i nasıl gözden kaçırırdı? Ya Harry ölseydi?

Onun içinden söylediklerini Pierre dışa vurarak konuşmaya başlamıştı. "Böyle basit bir araştırmayı bile beceremeyen bir adam hala İngiltere Sihir Bakanı olarak görev mi yapıyor cidden? Neleri tehlikeye attı ufacık bir hatasıyla farkında mı?"

"Aynen!" dedi Harry, Pierre'e destek çıkarak. "İnsanlar öldü, yaralandı. O adam Hogwarts'a geldi, ya bize zarar verseydi?"

"Bakan Fudge bunun açıklamasını bir basın toplantısında yapacak ve özür dileyecek." dedi Dumbledore. Harry'nin yüzündeki hoşnutsuz ifadeye baktı. "Sizinle aynı fikirdeyim çocuklar ancak yapacak bir şeyim yok."

"Peki o kadar Ölüm Yiyen'i buraya nasıl sokmuş?" diye sordu Sirius.

Dumbledore ellerini önünde kavuşturdu. "Şampiyonluk kupası Spor Başkanı'nın kendi eliyle büyülediği iki yönlü bir Anahtar görevindeydi. Cedric kupayı alınca Ölüm Yiyenlerin hazırda beklediği yere kupayla gitti ve maalesef... Ölüm Yiyenler de aynı kupayla Hogwarts'a geçiş yaptılar."

Alora, Cedric'in adı geçince başını yere eğdi, gözleri hızlıca dolmuştu bile.

Hogwarts Baskını'nın üzerinden üç gün geçmişti. Alora, Cedric'in öldüğünü ise dün öğrenmişti. Ona bu haberi babası vermişti. Çok ağlamıştı bakır saçlı cadı, çok üzülmüştü.

Cedric çok iyi bir çocuktu, harika bir büyücüydü ve çok gençti. Voldemort'un boş amaçlarına kurban olmayı hak etmiyordu.

Bu haberi aldıktan sonra herkes ona destek olmuştu. En azından Harry dışındaki herkes. Harry, Dumbledore ve Sirius ile daha çok vakit geçirerek güvenlik önemleri üzerine sıkça konuşmuşlardı.

Alora'nın başını önüne eğdiğini fark edince Harry ona üzgün gözlerle baktı. Alora'nın üzülmesini hiç istemiyordu ama o bile Cedric'in ölümüne bu denli bir üzüntü duyarken nasıl Alora'nın üzülmemesini beklerdi ki?

Konuşulması gereken birkaç şey daha konuşulduktan sonra Dumbledore'un odasından çıktılar. Koridorlar sessizdi, kimse konuşmuyor, hiçbir şey söylemiyordu.

Cedric'in anısı koridorlarda dolaşıyordu da bu anıya saygısızlık etmemek için konuşmuyorlardı sanki.

Yaşanan hadiseden sonra Hogwarts erken tatile girecekti ancak tatil öncesi Cedric için bir anma töreni yapılacaktı ve tören ertesi gün olduğu için Hogwarts'ta bir günleri daha vardı.

Harry, Alora'nın haline bakarak Sirius'a döndü. "Biz Alora'yla gidelim." dedi. "Sizinle yarın görüşürüz."

Sirius başını salladı. "Dikkat edin birbirinize."