4- Bir Hazan Mevsiminin Eşiğinde, Hazanın Kendisi Emrine Amade

37 12 0
                                    


🥀


Zaman yelken almaktı yeni başlangıçlara.

Şimdi hayallerimin iskelesinde durmuyor, o gemide yelken açıyordum.

Çünkü uzun zamandır hissetmediğim bir duyguydu heyecan.

O hayatıma girdikten sonra ise sık sık hissettiğim.

Okulda olduğum süre boyunca zihnimi durduramamış, derslerde, teneffüs aralarında bile bugün geçireceğimiz o anın heyecanının zihnimi bulandırmasına izin vermiştim. Şimdi son dersteydik ve saniyeler kum saatini doldurduğu her saniye boyunca ona daha çok yaklaşıyordum.

"Neden aslana göt çeviren sırtlan gibi sırıtıyorsun şu an?"

Elimde evirip çevirdiğim uçlu kalemimden gözlerimi çekip sesin sahibine, İlham'a çevirdim. O benim en yakın arkadaşımdı. Onun da hayatıma tamamıyla girmesine izin vermeyip, aramızda bilinmezliklerle dolu bir duvar bıraksam da en azından bu okuldaki en yakın arkadaşım o'ydu.

"Hiç." Diye mırıldandım kalemi bırakıp avuç içimi koluma yaslayarak. "Aklıma bir şey geldi."

Üstelemedi. Yalnızca, "Var bir sebebi de.. Sen söylemiyorsun." Demekle yetindi. Ona Hazar'dan bahsetsem ne kaybederdim ki?

"Hazar ile iddialaştık." Dedim pes edip. "Bugün maç izleyeceğiz."

Gözlerini irice açıp, "Hazar kim?" diye bir tepki bıraktı ortaya. "Kim kız o? Ne ara sevgili yaptın da maç izliyorsunuz? Hem de benden habersiz?"

Gözlerimi devirip, "Sevgilim değil." Dedim. "Abimin arkadaşı. Dün tuhaf bir iddiaya girdik. Bugün maç izleyeceğiz."

"Onun evinde?"

"Evet."

"Baş başa?"

"Evet."

"Ondan hoşlanıyor musun?"

Bir anda farkında olmadan yanlışlıkla, "Evet." Dedim ama son anda, "Ay, hayır. Farkında olmadan söyledim." Deyip toparlamaya çalıştım. Sorduğu soru bir sürü anı evrakının önümde sıralanmasına sebep oldu. Onunla geçirdiğim anılar, bana söylediği o sözler bir bir aklıma dolmuştu önce.. Sonra tuhaf bir kalp çırpıntısı yokladı göğsümü.

Hazan Gülü. 

Hazar'ın güzel gülü.

Bir söz bir insanı ancak bu kadar etkileyebilirdi. Deşen bir nefes alıp, bana beklentisi olan gözlerle bakan arkadaşıma baktım. "Bir insanı sevdiğini nasıl anlarsın?" diye sordum kendimden ummayacağım bir dürüstlükle. "Ondan hoşlanmıyorum."

Aşık olmak üzeresin. Diyen içimdeki kızdan uzaklaştım. Beraber geçirdiğimiz pek bir zaman yoktu, nasıl bu kısa sürede ona karşı bir şey hissedebilirdim ki?

"Ay ne diyeceğimi bilemedim şimdi." Diyerek güldü İlham. Birkaç saniye ne diyeceğini toparladı zihninde. Sonra artık soğumaya yüz tutmuş kahvesini kenara itti ve kollarını masanın üzerine yasladı.

"Valla ben biraz şıpsevdiyimdir. Çok çabuk tutulurum birine. Ama sevmek başka tabii. Neyse dur toparlayalım... Eğer gülüşü içinde sıcak çikolata etkisi bırakıyorsa onu seviyorsundur. Ya da... Onu gördüğün zaman kıtlıktan çıkmış ve ilk defa yemek görmüş gibi oluyorsan da seviyorsundur. Hatta o etkiyi bırakıyorsa kesin aşık olmuşsundur."

İzmaritteki CesetlerWhere stories live. Discover now