7- Benim Miladım Sensin

18 7 0
                                    





♦️

İçine girdiğim girdap şüphesiz ki acımasızdı. Gözyaşlarım girdabın derinliğini arttıran bir etmen iken, feryatlarım dalgaların kuvvetini arttırıyordu.

Ağlıyordum.

Kaçıyordum.

Gözyaşlarımla boğuluyordum.

Zihnim oynadığı oyunlarla bana karşı olduğunu ispatlıyordu. Ne kadar artık onları düşünmek istemediğimi geçirsem de içimden, bana tüm anılarımızı hatırlatıp ağlayışımı şiddetlendiriyordu.

"Hilal! Dur güzelim, nereye gidiyorsun?"

Bu Hazar'dı.

O beni nasıl fark etmişti? Adımlarım durmadı, aksine hızlandı ve ondan koşar adım kaçmaya koyuldu ama beni birkaç saniye sonra yakalaması, dirseğimden tutarak kendine çevirmesi bir oldu.

Islak gözlerimle onun şaşkın gözlerine bakarken, "Ne var?!" diye bağırdım ona. "Bıraksana kolumu, ne istiyorsun benden?"

"Ne oldu?" diye sordu benim aksime kısık sesle. "Ne seni bu hale getirdi? Bana neden bağırıyorsun?"

Söylemeli miydim? Yoksa kaçmalı, konuyu kestirip atmalı mıydım?

Öylece kestirip atmadım, bu kez bunu yapmadım.

"O kız kim?"

Islak gözlerimle çarpışan gözlerinde şaşkınlığı ve oturan şeyleri gördüm.

"Sen... Siktir, yanlış anladın.."

"Neyi yanlış anladım?"

Derin bir nefes verirken omuzları düştü. "O... Esin... Dün biri ona saldırmış. Kendini zor kurtarmış. Onu koruyacak kimsesi olmadığı için yanıma geldi... Olay bundan ibaret."

İçimin burkulduğunu hissettim.

"O şimdi senin kız arkadaşın falan değil yani, öyle mi?"

"Değil!" diyerek çıkıştı. Bir sessizliğin içine boylu boyunca uzanırken burnundan sert bir nefes verdi. "Bir şey görüyorsun, kafanın içinde dönüp duruyor. Sonra ona bir kılıf uydurup, uydurduğun o senaryoya inanıyorsun. Kafanın içinden çıkmayı öğrenmen gerekecek, Hilal. "

Üzerime doğru gelirken aramızdaki mesafe daraldı. Yüzü artık yüzüme daha yakındı. "Senin gözlerinin içine böyle bakıyorken yokluğunda nasıl başka birine giderim?"

Gözlerimin içine böyle bakıyorken...o kara gözleri böyle güzelken...yutkundum. "Kıskandım." dedim lafı dolandırmadan, uzatmadan. "Sen olsan sen de öyle düşünürdün. Sen de kıskanırdın."

Kaçmak yoktu. 

Beni şaşırtacak şekilde ve sert bir çehreyle, "Kıskanırdım." Dedi. Mümkünmüş gibi bana daha da yaklaştı. Onun uzun boyu altında, bir ağacın gölgesine yaslanmış biri gibi hissediyordum hep, şimdi de öyle. "O kadar kıskanırdım ki, akıl sağlığımı yitirirdim, Hazan Gülü. Sen beni bir arkadaşın anlık sığınışında görüp kıskandın, ben seni aylardır farklı kollarda görüyorum. Neler hissetmiş olabileceğimi tahmin edebilir misin?"

Aylardır...

Toprak haklıydı. Onu bizim evde ya da abimin etrafında gördüğümde, bana çekimser ama ilgili gözlerle baktığını gördüğümde içimde duyduğum o ses haklıydı. Bana ilgisi gerçekten de vardı ve sürüyordu aylardır. 

İzmaritteki CesetlerWhere stories live. Discover now