8- Gülyüzünden Yetişen Gül Bahçeleri

9 6 0
                                    



#Şanışer - Live Sessions #6 Gece
Şanışer - Geçemiyorum serden #


🪽


Okuldan çıktığım gibi Hazar'ın evinin yolunu tutmuştum. Hem Esin ile tanışmak, hem de onu yalnız bırakmamaktı amacım.

Bisikletimi açtığı kapıdan içeri sürükleyerek getirdikten sonra uzun koridora bıraktım.

İç kapısının önüne gelmeden kapı açıldı ve karşıma yüzü yaralı o sarışın kız çıktı.

Kaşlarım havalanırken, "Hazar evde mi?" diye sordum. Sesim soğuk ve sertti çünkü buna engel olamamıştım.

"Odasında." dedi ince sesiyle.

O kapıdan çekilip bana içeri girebilecek kadar yer ayırtırken gözlerimi yüzüne dokundurmadan içeri girdim ve onun odasına doğru ilerlemeye başladım.

Kapısı kapalıydı.

Çalmadan direkt odaya dalarken onun yatağının üzerinde oturduğunu ve gözlerinin ellerinde olduğunu gördüm.

Kapı aniden açıldığından paniklemiş, şaşkın bir ifadeyle yüzüme bakmıştı. Olduğu yerde doğrulurken yüzünü esir alan tebessüme kalbimi bıraktım.

"Hazan Gülü... Bu ne güzel sürpriz? Hoş geldin.."

"Hiç hoş bulmadım." dedim kaşlarımı çatıp kapıyı kapatırken. Yüzüne bir şaşkınlık ifadesi otururken, "Eline ne yaptın?" diye sordum kızar gibi.

Gözleri eline kayarken, "Cam battı." dedi. "Önemi yok, küçük bir yara. Birazdan kanaması durur."

"Önemi yok mu? Kan kaybından ölebilirsin."

"Biraz daha abart istersen, Gül," dediğini ve güldüğünü işittim. Gül. Odadan çıkıp malzemeleri almak için banyoya girdim. Buraya ilk geldiğim gün orada bir ilk yardım kutusunu gördüğüm aklıma geldi.

Elimdeki sargı bezi ve tentürdiyotu daha sıkı kavrayarak banyodan çıktım ve onun odasına girdim. Üzerindeki beyaz tişörtü yeni giymiş olmalıydı. Altındaki mavi kot dardı, bacaklarını sararak fiziğinin güzelliğini ve uzun bacaklarını öne seriyordu.

Beni görünce duraksadı. Gözlerindeki ifadesizlik parçalara ayrıldı ve küçük bir gülümsemeyi yüzünde ağırladı.

"Elini saralım."

Elleri hep yara bere içindeydi. El kemiklerinin üstü artık kime, geçmişte nasıl vurduysa geçmeyen yaralarla kaplı, paramparça haldeydi. Kan ve yarıklar dolu eline baktığımda benim içim acıyordu. Ona doğru yaklaştığımda bileğini kavradım ve ikimizin de yatağa oturmasını sağladım.

Paketten koparıp yanımda getirdiğim pamukla, kucağımın üzerine koyduğum sol elinin üzerindeki kanı silmeye başladım. Ben dikkatli bir ifade ile uzun ince parmaklarına ve büyük eline bakarken o sağ elini boynuma götürüp saçlarımı omzumdan geriye iteledi. Gözlerine tutunmak istesem de bunu yapamayıp gözlerimi güzel elinden çekmedim.

Elleri sanat eserinden farksızdı.

Elleri içinde olmak, cennette olmaktan farksızdı.

Onun elini sararken, o da benimle ilgileniyordu. Kah saçlarımla oynuyor, kah yüzümü seviyordu. Gözlerindeki ifade... O en güzeliydi. Bana öyle güzel bakıyordu ki.. Nasıl tarif edeceğimi bile bilmiyordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 14 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

İzmaritteki CesetlerWhere stories live. Discover now