3.Bölüm - Kusursuz Bir Kusur

1.1K 84 26
                                    

Başlamadan önce yine oy ve yorumlarınızı rica edeceğim

keyifli okumalar


♤♡◇♧

Kusursuz bir bütün için harikulade parçalar gerekir. Tıkır tıkır işleyen bir sistem ancak böyle yürür, bir kovandaki arıları ya da devasa bir karınca yuvasını düşünün. İlişkiler de böyledir, hiçbir şey tek başına tüm ilişkiyi ayakta tutmaya yetmez. Fırtınaya yakalanmış bir tekneye yelkenler tek başına yardımcı olamaz, sağlam bir motor, belki devreye girmesi gereken kürekler ve güvertede teknenin  seyrini sağlayan hünerli birkaç insan lazımdır.

Bu bir keşif yolculuğu olacak, yelkenlerinizi ayarlayın, birazdan rüzgar onları şişirecek ve gitmeye korktuğunuz yabancı kıyılara sürükleneceksiniz. Korkmayın, bu yabancı topraklar aslında şimdiye dek ayak basmadığınız kendi kıyılarınız olacak.


Aynı sayfayı altıncı kez okumama rağmen hala anlayamamış olmanın sıkıntısıyla gözlerimi yumdum. En sonunda okuyamayacağımı anlayıp kitabı yanımdaki rafa bırakmıştım. Hiçbir şeye odaklanamıyordum, dün öğlenki olaydan sonra hiçbir şeye.

Telefonum titrediğinde gözlerimi o yöne çevirdim, Bersu mesaj atmıştı. "Hadi kızım film izlemeyecek miydik? gelsene"

Ne film izleyecek halim vardı ne de o villaya girmek istiyordum, nasıl isteyebilirdim ki? Hayatımda ilk kez bu kadar karışık duyguları birlikte hissettim. Tek bir an bile aklımdan çıkmamıştı ki. 

Nasıl olur bu? Nasıl?

Biraz daha düşünürsem aklımı kaçıracaktım. İçimde büyüyen isimlendiremediğim o duygu hayal kırığıyla karışık öfke, biraz da hüznün karıştığı değişik bir duyguydu. Neydi bu? Kendimi berbat hissediyordum.

Neredeyse ağlayacaktım.

Abim sayılırdı, ya da artık sayılmazdı. Kafamda onunla biriktirdiğim tüm hatıraları gün yüzüne çıkardığımda çoğunlukla abi kardeş ilişkimiz olduğunu hatırlıyorum. Beni en çok üzen şey de buydu zaten. Bana böyle bir şeyi nasıl teklif eder? 

Sanırım gerçekten aklımı kaçıracağım.

Belki de beni denemek için yapmıştır, hani ne bileyim ne tepki vereceğimi ölçmüştür, belki de benimle dalga geçmiştir gibi düşünceler aklımda uçuşurken aslında aklım onu kendince aklamaya çalışıyordu. Şaka dahi olsa böyle şaka mı olur?

"Her ne olursa olsun bu normal değil" 

Evet kadınlara düşkün bir kişiliği vardı Anıl'ın. Bunu inkar edemezdim ama bana öyle davranmazdı ki. Ben aptal biri değildim, daha önce böyle bir niyeti olsa fark ederdim. Ya o kendini çok iyi saklamıştı ya da ben düşündüğüm kadar zeki biri değildim. "Allah'ım! kafayı yiyeceğim şimdi..." 

"Kalk da bize sofrayı kur" 

Abim bana sesleniyordu ama aklımdaki düşüncelerle kavga etmekle meşgul olduğum için onun sesi bir sinek vızıltısı gibi geliyordu kulağıma, duymuyordum.

"Ben sana sofrayı kur demedim mi!" İkinci kez bağırışıyla olduğum yerde sıçramam bir olmuştu. Kendisinden de o sesinden de nefret ediyordum. Bir gün gelse de ölüm haberini alsam diye düşünmeden edemedim.

"Tamam abi hazırlıyorum hemen" dedim daha fazla sinirlenmesini önleyerek. Bir yandan sofrayı kuruyor bir yandan da hala aklımdaki tilkilerle kavga ediyordum, biri beni bu çıkmazdan kurtarabilir mi?

Her Şey Biraz SenWhere stories live. Discover now