4.Bölüm - Tehdit

1K 71 11
                                    

Başlamadan önce her zamanki gibi yorum ve oylarınızı rica ediyorum 🙏 Keyifli okumalar

♤♡◇♧

"Dört günün kaldı Anıl! Tik tak...tik tak" Uraz otuz iki dişini göstererek sırıtıyordu. "Ama ben demiştim size, bu kız Anıl'a yüz vermiyor diye. İşte sözüme böyle gelirsiniz"

Anıl kaşlarını çatarak Uraz'a döndü, "O koca çeneni dört gün sonra açmaya ne dersin" dedi gözlerini kısarak.  "Bu her ne boksa hiç hoşuma gitmiyor, sıkıldım" diye ekledi. Biliyordu kızı korkuttuğunu, gözlerindeki dehşeti görmüştü. 

"Beceremiyorsan sıkılırsın tabii, böyle konuştuğuna göre kaybedeceğini anlamışsın"

Eliyle alnını ovuşturarak "Anladığım tek şey daha fazla seni dinlemek istemediğim" dedi Anıl. Herkese öfkeliydi. On gün önce, bu iddia olayı ortaya atıldığı anda Uraz'ı susturamadığı için öfkeliydi, egosuna söz geçiremediği için öfkeliydi. 

Meyra'nın bu kadar kırılgan olmasına öfkeliydi.

Selin elindeki telefonu bırakıp dudaklarını ıslatarak muzip bir şekilde gülümsedi. "Fazla boş boğazsın Uraz, zaman daha bitmemişken kazanmışsın gibi davranıyorsun. Bırak dört gün geçsin sonra istediğin kadar konuş"

"Şimdilik susuyorum ama dört gün sonra beni susturamayacaksınız, bu iddianın kazananı belli" Uraz kendinden emin bir şekilde arkasına yaslandı, kazanacağını düşünüyordu.

"Siz ne iddiasından bahsediyorsunuz?" 

Tanıdık bir ses tüm konuşmayı bitirmişti. Defne daha yeni gelmiş, konuşmanın bir kısmına kulak misafiri olduğu için neyden bahsettiklerini tam olarak anlamamıştı.

"Anıl?" dedi Defne, soru sorar gibi bir ses tonuyla. "Hadi söylesene , bak merak ettim şimdi" 

Anıl kızı kolundan tutarak kucağına oturttu, "Yok bir şey güzelim. Uraz'la girdiğimiz spor müsabakasıyla ilgili bir şey işte, ilgini çekmez" dedi. Genç kız "Peki" diyerek onun dudaklarına tutkulu bir öpücük bıraktı. Birbirlerini deli gibi seviyorlardı.

"Hey! Ateş aldı buralar ateş" 

Selin ikisine bakarak "Ne zaman evleneceksiniz siz ya? Düğün elbisem bile hazır gençler" dedi. 

Anıl evlenmek için yaşlarının henüz genç olduğunu düşünüyordu. Evlenmek ya da evlenmemek arasında çok da fazla fark yoktu onun için. Her gün birliktelerdi, sarmaş dolaştılar.  Defne ise fazla beklemek istemiyordu, Anıl'ın evlilik hakkında düşüncelerini az çok bildiği için onu sık boğaz da etmek tercihi değildi. 

Defne Selin'in havada kalan sorusunu cevaplamak adına "Şimdilik öyle bir şey düşünmüyoruz, ikimiz de hazır olduğunda olur. Daha çok genciz" dedi. 

"Kurt gibi açım oğlum" dedi Uraz, ortamdaki düğün muhabbetini başlamadan bitirerek. "Hizmetçiye söyle de bize bir şeyler hazırlasın" Sesinde açlığın getirdiği aceleciliğin yanında imalı bir renk de vardı.

Anıl bu imayı umursamayarak ayağa kalktı, kendisi de acıkmıştı.

Elimdeki bezi koridorda duran gümüş ve işlemeli aynaya bastırdım. Üzerinde lekeler oluşmaya başlamıştı. "Ne ara bu kadar pislendiler acaba" Umarım Tülay Hanım dikkatli incelemiyordur diye iç geçirip silmeye devam ettim. Nemli bezle iyice sildiğim aynanın bulanık ve lekeli görüntüsü berraklaşmaya başladığında nemli bezi bırakıp kuru bir bezle silmeye başladım.

Her Şey Biraz SenWhere stories live. Discover now