12.Bölüm - Yabancı

1.4K 83 75
                                    

Yorum sınırı 100

Oy sınırı 65

Keyifli okumalar

♤♡◇♧

Daha önce kavga etmiş miydim? Sanmıyorum, aile içinde anne, baba ve ağabeyim dışında kimseyle kavga etmedim ya da laf dalaşına girmedim. Çünkü benimle kavga etmek zordur, hatta benimle kavga etmek imkansızdır, benimle kavga etmek için olağanüstü bir çaba göstermeniz gerekir. Çünkü o kadar sağduyulu bir insandım ki her zaman alttan alır, tatsızlık çıkmasın diye sözlerimden taviz verirdim. Bu yüzden benimle kavga etmek isteyen biri için tüm yollar tıkalı kalırdı.

Kavga diye bir terim benim kitabımda yazmazdı.

Anıl bile ilk haftadaki gibi değildi, benimle azami miktarda konuşuyor, çoğunlukla baş başa kalmaktan uzak duruyordu. Benimle kavga etmiyordu, bana bağırıyordu ve ben çoğunlukla susuyordum. Bu onu sıkmış olacak ki umursamamaya başladı. Kavga edemiyordu, edemizdi de.

"Bu saatte niye arıyorsun" diyerek sitemli bir şekilde telefonu açtı. Hafif kızarmış gözlerini birkaç kez kırpıştırarak alnına yapışan saçları geri itti. Ardından "Bekle duş alıp geliyorum" diyerek telefonu kapattı, kısa bir telefon görüşmesi yapmıştı Anıl. Yataktan doğrulduğunda beni fark etmiş olsa da ses etmeden banyoya girdi. Bir dakika sonra suyun şırıltılı sesini duymuştum.

O duştan çıkmadan odadan çıkmanın daha mantıklı olduğuna kanaat getirerek kendimi dışarı attım. Gidiyor muydu? Gitse çok iyi olacaktı.

Dalgın bir şekilde salona doğru ilerlerken içeri girdiğim an paniklemem de bir olmuştu. "Günaydın" dedi o sırıtışını esirgemediği dudaklarını yay gibi açarak. Bu Uraz'dı, yanında tanımadığım bir kız ve Selin vardı, sabahın ilk ışıklarında, belki de daha afyonum patlamadan görmek istediğim kişilerin arasında olmadığı aşikardı.

"Siz niye buradasınız?" diye sordum merak dolu bir sesle. Ben sorar sormaz da Uraz itinayla gülerek "Fazla misafirperver değilsin sanırım küçük hanım" dedi. Selin ise sadece somurtuyordu.

"Hoş geldiniz" o tanımadığım yabancı kıza hafifçe tebessüm ettim, ya da etmeye çalıştım. Sonuçta yanlarında yabancı biri olduğu için susmak zorunda kaldım. Tanımadığım insanların yanında hep bir tedirgin olurdum. İlk defa gördüğüm yüzler beni korkuturdu.

"Hoş buldum" dedi düz bir sesle. Başka bir şey söylemedi. Kestane rengi saçları vardı, koyu büyük göz bebekleri, sivri bir burnu vardı. Oldukça sertti yüz hatları, maskülen sayılırdı. Soğuk birine benziyordu, aynı benim gibi. "Anıl'ın arkadaşı mısınız" diye sorduğumda "Evet" diyerek cevaplamıştı beni.

"Sana ne" dedi Selin kaşlarını çatıp bana bakarak, "Kendini evin hanımı falan mı sanıyorsun? Sana ne? kimin arkadaşıysa arkadaşı" Gözlerini devirdi, "Aptal"

"Sadece öylesine sorduğum bir soruydu" dedim utanarak. Tanımadığım bir kızın yanında bana hakaret etmesi beni tuzla buz etmişti.

"Biraz abartmıyor musun Selin? Kız kötü bir şey sormadı, yaptığın ayıp" dedi yabancı kız. Sonra elini bana uzatarak "Ben Ela" dedi. Bozuntuya vermeden uzattığı elini sıkıp "Meyra" dediğimde "Biliyorum" dedi tebessüm ederek, "Memnun oldum"

Bacak bacak üstüne attı ve küçümseyici bir şekilde gözlerini kısarak bana baktı Selin. "Anıl sana göz önünde bulunmaman gerektiğini söylememiş miydi? Hala ne duruyorsun?" Sesi benim aksime oldukça baskın ve sert çıkıyordu.

"Sizin geldiğinizi bilmiyordum, durmaya niyetim yok merak etmeyin" Niye bu kadar agresif çıkışları vardı anlamlandıramıyordum. Kişilik meselesi olabilirdi, Defne'nin, Tülay Hanım'ın iyi köyü bir sebepleri vardı ama Selin'in bu kadar üzerime gelmesi tuhaf gelmişti bana. Dediğim gibi kişilik meselesi olabilirdi, sert mizaçlı bir kızdı.

Her Şey Biraz SenOnde histórias criam vida. Descubra agora