6.bölüm

50 12 0
                                    

Son telafi bölümümüz...Yarın yeni bölüm gelecektir. Duruma göre gece de gelebilir.

Keyifli okumalar:)

🖤

Nekadar süre orda kaldım bilmiyorum. Ama orda daha fazla duramayacağım için kalktım ve lavaboya attım kendimi. Gözlerim yanıyordu ama ağlamamam lazımdı. En azından şuan olmazdı. Kimseye duyduklarımı belli etmeyip eve gidince sakin kafayla düşünmek istiyordum sadece. Bu yüzden yüzüme bikaç kere su çarpıp peçeteyle sildim yavaşça. Sonra da lavabodan çıkıp salona döndüm. Ateş'i gördüğümde, güçlü kalabilmek için bikaç kere derin nefes alıp verdim. Sonra da yanına gittim. Beni görünce gülümsedi.

"Seni göremeyince merak ettim."

"İçerde sıkılınca bi hava alayım dedim. Çok mu beklettim seni?"

"Sorun değil. İstersen birlikte çıkabiliriz dışarı tekrar? İçerisi beni de bunalttı."

"Aslında ben artık eve gitsem...İlk kez gece dışarı çıkıyorum malum. Babam özellikle uyumamış beni bekliyordur."

"Peki ozaman ben bırakayım seni."

"Sen eğlenmene bak istersen, taksiyle de dönerim ben."

"Olmaz öyle şey. Sen biraz bekle, ben arkadaşlara gideceğimi söyleyip geliyorum."

O yanımdan uzaklaşırken ben yanına gittiği arkadaşlarına baktım. Muhtemelen oyunu bilen tayfaydı bunlar. Ateş gülerek hepsine birşeyler söyleyip yanıma dönünce çıktık ordan.

Yol boyu sessiz kalmayı tercih edip, evin önüne gelince iyi geceler diyerek indim arabadan. Eve girdiğimde de tahmin ettiğim gibi babam uyumamıştı. İçeri girer girmez sarıldım babama. Şuan herşeyi ona anlatmayı ve kollarında saatlerce ağlamayı okadar isterdim ki...Ama sadece sarılıp, izin verdiği için teşekkür ettim ve odama geçtim. Üzerimdekileri parçalamak ister gibi çıkartıp pijamalarımı geçirdim üzerime ve kendimi yatağıma attım.

Bundan sonra ne yapmalıydım?

Nasıl davranmalıydım?

Herşeyi yüzlerine vurmalıydım?

Yoksa sessizce beklemeli miydim?

Yüzlerine vurduğumu düşündüm...Yapacakları şey belliydi. Doğum günümde beni rezil etmek için kullanacakları cümlelerini daha erken vuracakları yüzüme. Yaptıklarından utanmayacaklardı ki. Ya da mahçup hissetmeyecek, üzülmeyeceklerdi. Oyüzden yüzleşmek istemiyordum.

Sanırım beklemeliydim...Evet bilmiyormuş gibi davranıp ne yapacaklarına bakmalıydım. Ne yapacaklarını öğrenirsem belki ozaman karşı bir oyun kurabilirdim. Zamanım azdı ama kimbilir, hepsine iyi bir ders verecek bir yol bulurdum belki. Gerçi bu tarz oyunlara kafa yoran bir insan hiç olmamıştım ama biliyordum ki canı yanan, duygularıyla oynanan her insan içindeki bilmediği bir yönü keşfedecek kadar yaralanıyordu. Şimdi ben de aynen bunu yaşıyor ve onlara hadlerini bildirmek istiyordum. Ama nasıl?

Saatlerce döndüm yatakta. Sonra yenilgiyle pes ettim. Yapacağım hiçbir şey canlarını yakmayacaktı. Ateş...Okadar aşıkken şimdi bildiğim gerçeklerle nasıl davranmam lazımdı? Gözlerinde özellikle son günlerde gördüğüm samimiyet yalan mıydı gerçekten? Başta benim de tereddütlerim vardı. Ben de neden diye sorguluyor anlam veremiyordum ama özellikle son bir haftadır ilk günlerden çok farklıydı Ateş. Bana bakarken mahçup bir yanı vardı. Sevgi doluydu bakışları. Bunları nasıl yalandan yapabilirdi ki?

Belki de oyun olarak başlayan şey gerçek olmuş olamaz mı diyen iç sesime inanmayı nekadar istesem de, Talha'nın okadar lafına karşı verdiği cevaplarda hissedilmez miydi bu?

Yalnız Çiçek Where stories live. Discover now