1. bölüm- Savaş Başlangıcı.

51.6K 1.5K 471
                                    

"Selim abi yavaş ya kırılcaklar var!"  diye bağırdım ve bakışlarımı binaya çevirdim. Gayet tatlı bir binaya taşınıyordum.

Bakışlarımı tekrar selim abiye çevirdim ve "bak kırılcaklar kırılırsa çok pis olur hepsinin parasını alırım Selim abi haberin olsun"  diye ekledim. Binaya girip evime doğru yürümeye başladım. Eve girdim ve koltuğa yattım.

Bakışlarımı anneme çevirdim ve "koltuk çok rahatmış paraya kıydın herhalde Melehat sultan" dedim ve gülmemek için kendimi sıktım.

Melehat sultan gözlerini devirdi ve "pazar malı tatlıdır" diyip kahkahalarla güldü. "Ay aman iki zevkim vardı ağzına ettin."  Diyip koltuktan kalktım ve asla kalkmamak üzere diğer koltuğa oturdum.

Annem sinirle kolumu sıktı ve "Efsun selim abiye ne dedin sen yavaş yavaş Eşref amca gibi geliyor?" demesiyle istemsizce gülmeye başladım. Selim abi eve girdi ve elinde ki koliyi yere bırakmasıyla "Selim abi bak o içindekiler bi kırılsın nolur biliyorsun" dedim.

Selim abi sinirle "kızım delirdin mi o kadar yavaş yürüyordum ki aşağıdaki çocuklar beni yetmiş yaşımda zannedip yardıma geldiler delirdin mi sen ya çıldıracağım şimdi anam ya!" diye bağırdı ve evden çıkıp gitti.

Gülmekten karnıma ağrılar girdiği için gülmemek için kendimi sıktım. Annem sinirle gözlerini yumdu ve "Efsun kızım bence seni baban doğurdu" dedi.

Gözlerimi devirip "hadi kız melehat sultan söyle gerçekten üvey olduğumu" dedim. Annem saniyesinde konuyu çevirip "kızım bak şimdi sizin binada çok dedikoducu karılar var hepsine dikkat et. Sakinliğini koru ben gibi mesela ben hiç sinirli değilim problem neyse açık açık söylerim sakinliğimi korurum" dedi.

Annem anında arkasını döndü ve "Selim abi bak o kutuda kırılcaklar var nasıl taşıyorsun öyle?" diye sormasıyla gülmemek için kendimi sıktım. Aynı zamanda gözlerim evimin içine kaydı, Evimin içi çok şirin gözüküyordu. Tek tek tüm eşyaları seçmiş ve özenle yerleştirmiştim. Ailem pek destek olmasa da tek başıma halletmiştim.

Her şeyi yerleştirmiştik resmen. Anneme dönüp "gitmiyor musun sen?" diye sormamla annem ayaklandı ve "baban geliyormuş beni almaya zaten kalmadım evine" diyip üstüne montunu almaya gitti.

Gülerek önüme döndüm ve o sırada annem salona tekrar girdi "üstünde ki mont halis mi sultanım?" diye sordum ve kahkahalarla gülmeye başladım. Annem sırıttı ve "baban aldı" diye cevapladı. Ardından ayağa kalkıp anneme sarıldım ve "senin kızın olduğum için burda ki dedikoducu karıları halledeceğim" diyip asker selamı verdim.

Gülerek sarıldık ve annemi uğurladım. Rahatlıkla koltuğa yapıldıktan sonra aklıma birden pazardan alınmış olduğu geldi ve yattığım gibi kalkıp "anne iğrençsin yemin ederim" diye bağırdım. Yarın üniversitenin ilk günüydü. Bu yüzden hiç heyecanlı falan değildim en berbat günlerden bi tanesiydi. Koltuğa yattım ve televizyonu açıp izlemeye başladım..

***

Tamamen rahattım evde "şurayı topla, şurayı temizle" diyen bi aile olmadığı için mutluydum. İstediğim saatte yatabileceğim için mutluydum. Çöpü ne zaman istersem atacağım için, ne yemek istersem onu yapacağım için mutluyum.

Kısacası, özgürdüm. En yakın arkadaşım pelinin görüntülü aramasını açtım ve "naber pelooo" dedim. Pelin sinirle "abi çıksana odadan ya bıktım senden" diye bağırdı. Gıcık abisi ordan "çıkmıyom, bitek senin odan mı?" demesiyle kahkahalarla gülmeye başladım.

Komşu Düşmanlığı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin