23. Bölüm- Şahit Olmak.

14.5K 840 189
                                    

Egelerle birlikte Merve için hastaneye gelmiştik. Mervenin tansiyonu düşmüştü. Ardından da hastaneye kaldırılmıştı. Gerçekten Merve için çok endişelenmiştik. Barının aramasını açtım ve, "efendim Barın?" dedim. Barın, "Efsun, apar topar gittin. Neler oluyor?" diye sordu. İç çektim ve, "yani Merve hastalanmış, bende onun yanındayım" dedim. Barın şaşkınlıkla, "Merve kim?" dedi. Sıkıntıyla nefes verdim ve, "Alp'in kardeşi" dedim. Barının sesi birden değişti, "Neden Alp'in kardeşinin yanında sen duruyorsun? başka kimse yok mu?" dedi. Göz devirmemek için kendimi sıktım ve, "seni alâkadar etmiyor Barın. Yerini bil" dedim. Barın, "söyler misin hangi hastanedesin?" dedi. Hastanenin ismini ve yerini söyledikten sonra telefonu kapattık. Telefonu kapattığınız anda, içimi sıkıntı basması bir oldu.

***

Yarım saat geçmişti, Barın da gelmişti. Birden kapıdan Alp çıkınca, Ege "hiç gelmeseydin kanka ya" dedi. Alp gözlerini devirdi ve, "Merve nerede?" diye sordu. İçeriyi göstediklerinde, Alp içeriye girmek istedi. Ancak izin verilmeyince sinirle koltuklara oturdu. Barın bana döndü ve, "bak abisi geldi. Bence biz gidelim" dedi. Pelin sinirle Barınla konuşmamıza atladı ve, "Barın gitmek istiyorsan her yere gidebilirsin. Ancak biz burda kalacağız ve Merve olmadan hiçbir yere gitmeyeceğiz" diye yanıtladı Barını. Barın gözlerini devirdi ve, "iyi de abisi geldi. Sizin burda olmanız bir şeyi değiştirmiyor" dedi. Bakışlarımı Alpe çevirdiğim sırada, Alp her zaman ki gibi siyahlara bürünmüştü. Üstünde her zaman ki gibi siyah tişörtü vardı. Alp'in bizi dinlediğini fark edince yutkundum. Alp bakışlarını hiç çekmeden, Barına bakıyordu. Gerçekten sinirli bir şekilde baktığı için gerildim. Alp sinirle, "Barın çık git burdan" dedi. Sinirli bakışlarını hala Barının üstünden çekmiyordu. Barın, "Alp seni anlıyorum ama Efsun ve kızlar burda boşuna duruyor. Onu söylemeye çalışıyorum" dedi. Alp yutkundu ve bakışlarını bana çevirip, "boşa durduğunu düşünüyorsan gidebilirsin Efsun" dedi. Yutkundum ve, "boşa durduğumu düşünmüyorum Alp. Ama Barın boşuna durduğunu düşünüyorsan gidebilirsin" dedim. Barın gözlerini devirdi ve yanımda ki koltuğa oturup, "tamam düşünmüyorum" dedi. Alple birbirimize baktık. Bakışlarımızı asla çekmiyorduk. Özgür sinirle Alpe döndü ve, "nerdeydin sen?" diye sordu. Alp bir şey demedi. Bakışlarını da üstümden çekmedi. Vücudumda bakışlarını gezdirdi. Ardından, Özgüre bakmadan "işim vardı telefonumun şarjı bitti" diye yanıtladı. Ben de Alp gibi bakışlarımı Alp'in vücudunda gezdirdim. Ateşli bakışları vücudumun her yerinde gezindiğini hissediyordum adeta. Akımına kapılıp gitmemek için bakışlarımı çekip yere baktım..

***

Gece geç saat olduğu için kızlarla eve geçmiştik. Ertesi günü Sabah tekrar hastaneye gitmeyi düşünüyorduk. Kızlarla salonda oturduğumuz için, "sanırım Alp'in babası yaşıyor ve Egeler bunu bilmiyor" dedim. Kızlar bana şaşkınlıkla baktığında, "bugün partide sigara içmek için arka kapıya geçmiştim. Alp hızlıca arka kapıdan çıktı ama beni görmedi. Ardından siyah bi arabadan takım elbiseli adamlar çıkıp, Alpe babasının çağırdığını falan söyledikler" dedim. İrem şaşkınlıkla, "Alp'in babası mafya olabilir mi?" diye sordu. Hiçbir şey söyleyemedim. Bir şey bilmemek gerçekten yoruyordu. Yutkundum ve, "bilmiyorum ama Alp'in hayatı gerçekten çok değişik. Alp çok karanlık birisi" dedim. Ardından, "arkadaşlarına göre çok daha karanlık" diye fısıldadım kendi kendime. Hastanede bakışmamız aklıma gelince, ateşli hissettiklerim arttı. İrem önüme su koydu ve, "iç de hadi git yat" dedi. Kafamı salladım ve sudan birkaç yudum içtim. Odama doğru yürürken, hayatım boyunca ilk defa böyle bir bakışma yaşadığım için unutamıyordum. Birden telefonumu elime aldım ve Alpi aradım. Alp, aradığım gibi açtı ve, "Efendim?" dedi. Yutkundum ve, "Alp" diye fısıldadım. Alp, kalın sesiyle, "Efsun?" dedi. Sanırım onu uyandırmıştım. Yutkundum ve, "şey" dedim. Alp, "dinliyorum" dedi. "Aklım Merve de kaldı. İyi mi?" diye sordum. Alp yerinde kıpırdandığında, cevap vermesini bekliyordum. Alp, "bunu gerçekten merak ediyor musun Efsun?" diye sordu. Şaşkınlıkla, "merak etmesem neden gecenin bu saatinde arayayım Alp?" dedim. Alp, "belki de ancak vakit bulabilmişsindir" dedi. Şaşkınlığım iki katı artınca, "ne demeye çalışıyorsun?" dedim. Alp, "sevgiline gezmekten diyorum" dedi. Sinirle, "anlamadan dinlemeden konuşuyorsun Alp. Barın benim sevgilim falan değil. Şimdi, Merve iyi mi?" dedim. Alp, "bilmiyoruz Efsun. Doktorlar hala bir şey söylemedi. Hastanedeyim hala" dedi. Haline üzülmüştüm. Yorgun şekilde konuşuyordu. Yutkundum ve, "istersen yanına gelebilirim. Biraz bile uyursun" dedim. Alp, "yorgun değil misin?" diye sordu. "Geldiğimde saatlerce uyudum" diye yanıtladım. Alp, hafif sevinçli sesiyle "gelirken Kinder süt dilimi de alır mısın?" diye sordu. Heyecanla, "alırım, görüşürüz" dedim. Ardından telefonu kapatıp üstümü giyinmeye başladım.

Komşu Düşmanlığı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin