10. bölüm- Post Savaşı.

17.2K 959 673
                                    

Pelin elimde ki kahve fincanını aldı ve fal bakmaya başladı. "Bak bu sensin" dedi ve beni gösterdi.

İremle Sude biraz daha yaklaştı ve benim falımı dinlemeye başladılar. Ardından Pelin, "bak senin etrafında kötü yollar var gördün mü?" dedi. Anlamamış olduğum halde kafa salladım.

Ardından Pelin devam etti "ama bir yol var" dedi. Beyza normal de böyle şeyleri pek dinlemezdi. Ancak dikkatini çekmiş olacak ki yanımıza gelip oda dinlemeye başladı. "Bu yol çok güzel. Ancak bu yola biraz zor girersin" dedi.

Dediği şeyle ufak bi şok yaşadım. Ardından yutkundum. Diyecek bir şeyim yoktu. Herkes birbirine bakıyordu. Aklıma birden, klasör gelmişti. Tekrar yutkundum ve ayağa kalkıp, "hadi okula gideceğiz" dedim ve koşarak odama geçtim.

***

Metrobüsten indik ve okula doğru yürümeye başladık. Beyza bana döndü ve "bugün ayrı bi güzelsin sanki?" demeyi ihmal etmedi.

Gülümsedim ve "teşekkür ederim hanımefendi" dedim. Ardından okula girdik ve her zaman ki banklarımıza oturduk. Ardından yanıma bi çocuk geldi. Sanırım 1. sınıflardandı. "Profesör arka bahçede seni bekliyor Efsun" dedi. Nedenini anlayamamıştım.

Ayağa kalktım ve kızlara göz kırpıp, yürümeye başladım. Arka bahçede kimse yoktu. Çocuk, aklı sıra bana şaka yapmış olabilir miydi? yutkundum ve tam geri dönerken birden kolumdan birisi çekti ve duvara yasladı.

Ardından ağzımı kapattı. Tahmin etmek çok zor olmadı. Karşımda Alp sinir küpü olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Dün ki gibi, aşırı yakındık. Dudaklarını yaladı ve yutkundu. Ardından, "napacağım ben seninle?" dedi.

Ardından "elimi çekeceğim ama bağırmak falan yok" dedi. Ve elini ağzımdan çekti. "Ne istiyorsun manyak?" diye sordum. Sinirle kahkahalar attı ve "klasörün içine baktın mı?" diye sordu.

Yutkundum, bunu nereden görmüştü? hiçbir şey söyleyemedim. Daha çok yaklaştı.

Ardından, "Efsun" diye fısıldadı. "Dengemle oynuyorsun" dedi. Yutkundum ve "girmedim klasöre" diye yanıtladım. Fazla yakındık. Biraz daha yaklaşsa dudakları dudaklarıma değecekti. Ardından, "Efsun" diye fısıldadı.

Karşısında eriyordum âdeta. Ardından, "Birine anlattın mı bu klasör olayını?" diye sordu. "Kimseye söylemedim" diye yanıtladım. Geri çekildi ve "birine bu olaydan bahsedersen Efsun. Canını yakarım" dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı.

Sinirle ayağımı yere vurdum ve "zannettiğimden daha beter" diye fısıldadım kendi kendime. Ardından kızların yanına doğru yürümeye başladım.

Bi yandan kendime kızmayı da ihmal etmiyordum. Kızların yanına geçip oturdum ve İrem bana bakıp, "sen arka bahçeye gittikten sonra Alp de peşinden geldi. Noluyor Efsun?" diye sordu.

Sinirle gözlerimi devirdim ve "hoca falan çağırmamış beni. Sıkıştırdı köşeye, klasörle alâkalı sorular sordu sonra da gitti" dedim. Dediğim şeyle, İrem gözlerini sinirle yumdu ve "bak şimdi de Duruyla konuşuyor" dedi.

Bakışlarımı Alp ve arkadaşlarına çevirdim. Duru Alpe bir şeyler söylüyordu, ancak Alp Duruyu dinliyor gibi gözükmüyordu. Bu görüntüyü daha fazla görmemek için kalktım ve okula doğru yürümeye başladım.

Komşu Düşmanlığı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin